10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Çanakkale kahramanı, Kurtuluş Savaşı’nın başkumandanı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği gündür.”Manevi mirasım akıl ve bilimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk vefatının 85. yıldönümünde tüm yurtta anıldı.
İçinde vatan sevgisi, vefa ve insanlık olan herkes bu ulusal yasa saygı göstermelidir.
Bu coğrafyada bölücülük ve ayrıştırmanın Atatürk üzerinden yapıldığı projeler her zaman alıcı bulmuştur. Cuma günü yaşanan küçük çaplı sürtüşmede bunun göstergesidir.
Bu proje gerçekte iktidarı yıpratmayı amaçlıyor.
Yıllar yılı sağ kesim ve sol kesim hatta Kemalistler hep Atatürk ismini kullanarak toplumda ayrıştırma yaptılar.
Amaç çok net bir biçimde fay hatlarını tekrardan harekete geçirmek ve bölmeye yeltenmektir. Fikirsel farklılıkların, normalleşmesinden rahatsızlık duyma halidir.
BATININ ŞIMARIK ÇOCUĞU İSRAİL
İsrail'in Gazze’de ki katliamı, şehri yakıp yıkması hatta şehri yok etmesi durdurulamıyor. Dünya ayakta. Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı bir araya gelip İsrail'i durdurmanın yollarını arıyor.
Bu yapılanlar, bu yaşananlar insanlık dışı asla normal değil.
İsrail’in ‘vaat edilmiş topraklar’ inanışı
İsrail'in ırkçılığı,
İsrail’in işgalciliği,
İsrail’in askeri gücüyle açıklamak mümkün değil.
Arkasında ABD, Batılı ülkelerin özellikle Almanya ve İngiltere’nin olması işgalci İsrail’in işini kolaylaştırmaktadır.
O nedenle İsrail günlerdir Gazze'de savaş suçu işliyor. Filistin halkına yıllardır pervasızca zülm ediyor.
Bu gerçekliği Riyad'daki İslam İşbirliği Teşkilatında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dile getirdi:
"7 Ekimden bu yana Gazze’de yaşananlara kelimeler kifayetsiz kalıyor. Hastanelerin, okulların, ibadethanelerin ve mülteci kamplarının bombalandığı tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliamla, barbarlıkla tam 36 gündür karşı karşıyayız. İnsan hak ve hürriyetlerini dilinden düşürmeyen Batılı ülkelerin Filistin'de süregelen katliamlar karşısında sessizliğe bürünmeleri utanç vericidir. Gazze’de 12 bin insan öldürüldü, buna rağmen batılı ülkeler ateşkes çağrısı yapmadı, yapamadılar. Bu korkaklıktır, vicdansızlıktır. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır. Amerika ve batılı ülkeler savunuculuğunu yaptığı değerleri İsrail’e kurban etmişlerdir. Önceliğimiz ateşkesin sağlanmasıdır. İnsani yardımlar sağlanmalıdır. Garantörlük dahil her türlü gayreti göstermeye hazırız. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir".
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadelerine bakıldığında; Batı-İsrail ortaklığının basit bir ortaklık olmadığını okuyabiliyoruz.
Bu arada yaşadığımız toplumda; hayata gelme sebebinin bilincinde olamamış, insan olma sürecini tamamlayamamış olanlar, kötülükten beslenenler …
'Filistinlileri desteklemek zorunda mıyız?'
‘Araplar bizi sırtımızdan bıçakladılar’
‘Onlarda topraklarını satmasalardı’
‘Mossad bize Abdullah Öcalan’ı getirdi’
diyen bir grup var. YORUMSUZ…