Amaç açık öğretimdeki öğrenci oranını düşürmek
Abone olYÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, yüksek öğretim sistemi itibariyle Türkiye’nin ilk 10’da yer aldığını belirterek, "Amacımız açık öğretimdeki y...
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, yüksek öğretim sistemi itibariyle
Türkiye’nin ilk 10’da yer aldığını belirterek, "Amacımız açık
öğretimdeki yüzde 47’lik öğrenci oranını son 10 yılda 20’lere,
15’lere çekebilmek” dedi.
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, İstanbul Üniversitesi Baltalimanı
Sosyal Tesisleri’nde “2. Açık ve Uzaktan Eğitim Ulusal Vizyon
Çalıştayı” programına katıldı. Programda İstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ve çok sayıda akademisyen katıldı.
Açık ve uzaktan eğitimin önemine değinen Yükseköğretim Kurulu
Başkanı Gökhan Çetinsaya, “Yüksek öğretim sistemimizin öğrenci
sayısı yüzde 46.7’si açık öğretimden ibaret. Bu üzerinde durmamız
ve düşünmemiz gereken bir mesele. Çünkü dünyada yüksek öğretim
sistemimiz itibariyle ilk 10’dayız. Ama hiçbir sistemde açık
öğretimin bu kadar büyük bir payı yok. Türkiye’de yüzde 46.7’lik
bir sistem var. Buna karşı uzaktan öğretimin payı ise açık öğretim
hariç tutulduğunda 0.8, dahil edildiğinde 1.7 ile 0.8 arasında
gidip geliyor. Pasif öğrenci yüzdesine baktığımızda ise yüzde 40
olarak görüyoruz. Kontenjan açısından baktığımızda ise açık
öğretimin payı yüzde 24, öğrenci sayısı olarak baktığımızda ise
yüzde 47. Bu yüzden üzerinde durmamız gereken bir nokta var” diye
konuştu.
Amaçlarının açık öğretimdeki yüzde 47’lik öğrenci oranını son 10
yılda 20’lere 15’lere çekebilmek olduğunu söyleyen Çetinsaya, “Bunu
yapabilmek için yüz yüze eğitimi teşvik etmek lazım. Diğer yandan
da uzaktan öğretimin payını arttırmamız gerekir diye düşünüyorum.
Bunu da buradaki üniversite temsilcileriyle yapabiliriz diye
düşünüyorum. Bu toplantıdan eylem planı olmadan ayrılmamamız
gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“AÇIK ERİŞİM DE TARTIŞILMALI”
Açık eğitim tartışırken açık erişimi de tartışmak gerektiğini
belirten Çetinsaya, bunun da YÖK dil sistemle aşılabilineceğini
söyledi. Çetinsaya, “YÖK dilde öğretmenler ve öğrenciler
Türkiye’nin neresinde olursa olsun yapancı dillerini geliştirmeye
çalışıyorlar. Bu kurulmuş durumda. Ancak açık öğretime ve uzaktan
eğitime uzmanlığıyla katkı yapan bu alanın en iyileri, en büyükleri
olan üniversitelerimizin, yabancı dil öğretme meselelerine öğretim
araçları olarak uzaktan öğretim meselesine de katkı yapmasını
bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“TEZ MERKEZİMİZİ BÜTÜN DÜNYANIN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”
Ulusal Açık Arşiv Projesi kapsamında tez merkezini hayata
geçeceklerini söyleyen Çetinsaya sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu tez merkezimiz 1987 sonrası 350 bin tezimiz mevcut. Tez
merkezimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda bu tez merkezimizin içine
yurt dışındaki Türk vatandaşlarımız tezlerini de ekledik. Daha da
ötesine geçiyoruz. Türk üniversite tarihi boyunca üretilmiş,
yapılmış bütün resmi yayınları da bu merkezimize ekleyeceğiz. Yani
İstanbul Üniversitesi’ndeki hocaların yapmış olduğu makaleleri,
tezleri ulusal açık erişim sistemi içerisinde bütün dünyanın
istifadesine sunacağız. Bunun için bütün alt yapılar tamamlandı.
Bunu da dispeç yazılımı ile yapıyoruz. Bu sayede bütün arama
motorlarında kullanıma açılacak. Eylül sonu- Ekim başında açılışını
gerçekleştireceğiz.”
(İHA)