Alzheimer'den maalesef kaçış yok...
Abone olAlzheimer hastalığının dünyada en çok görülmesi beklenen 4 ülkesinden biriyiz.
Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şube Başkanı Prof. Dr.
Aynur Özge, yeterince uzun yaşayan herkesin bir gün Alzheimer
hastası olacağını belirtti.
Nöroloji, Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr.
Özge, Alzheimer hastalığı ve dernek çalışmaları
hakkında açıklama yaptı. “2050 yılında dünyada 113
milyonu aşkın Alzheimer hastası olacağı ve ülkemizin de bu
hastalığın en çok görülmesi beklenen 4 ülke arasında olduğu
bildirilmiştir” diyen Özge, bu noktada hastalığın erken teşhis ve
tedavisi için bilinçlendirme çalışmalarının önem taşıdığını
kaydetti.
İNSANLAR ALZHEİMER DENDİĞİNDE NE OLDUĞUNU
BİLSİN
Dernek olarak Mersin'de Alzheimer hastalığı için farkındalığı
artıran çalışmaların yanı sıra hem hastalara hem de hasta
yakınlarına hayatı daha kolaylaştırmak adına çalışmalar
yaptıklarını anlatan Özge, “İnsanlar Alzheimer dendiğinde ne
olduğunu bilsinler, daha fazla alakadar olsunlar istiyoruz.
Komşuları, akrabaları Alzheimer olabilir veya evlerinde olabilir.
Çünkü bu şehirde 2009 verilerine göre en az 10 bin hasta var ve bu
sayı 10 yıl içerisinde 4'e katlanacak. Türkiye'de Mersin en
fazla Alzheimer hastası bulunan 9. il. Mersin’de bu kadar fazla
Alzheimer hastası olmasının nedeni yaşlılık, çünkü
Mersin emekli şehri. Dolayısıyla bu şehir
daha farklı davranmak, daha fazla farkında olmak
durumunda. Biz de bu anlamda üzerimize düşen sorumluluğu yapmaya
gayret gösteriyoruz ve herkesin Alzheimer’e ait bir farkındalığı
olsun istiyoruz” dedi.
YÜZDE 70'İNİ KADINLAR OLUŞTURUYOR
Alzheimer hastalarının yüzde 70’ini kadınların oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Özge, “Çünkü kadınlar daha uzun yaşıyor. Hepimizin sonu bu olacak. Yeterince uzun yaşarsa herkes bu hastalığı tadacak. Aramızdan Alzheimer olmadan ayrılanlar yeterince uzun yaşayamamış olanlar. Eninde sonunda olacak ama kimisi bunu 60’ında tanıyor, kimisi 100’ünde tanıyor” diye konuştu.
Dernekte ikinci yaptıkları işin Mersin’de hastalara ait bir kayıt sistemi ve bir telefon zinciri oluşturmak, herkesin başı sıkıştığında arayacağı bir bilen olmasını sağlamak olduğunu dile getiren Özge, “Çünkü damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. Bu anlamda biz damdan düşenlere birer danışman atıyoruz. Eğitim elçileri sıfatıyla bizim eğitim verdiğimiz hasta yakınlarını, gönüllülerimizi diğer damdan düşenlere destek olacak bir bilen durumuna getirmeye çalışıyoruz ve onları destekleyecek bir düzenek kuruyoruz. Bunu çok önemsiyoruz, çünkü anneniz sabaha kadar uyumadığında ve siz sabahı beyaz ettiğinizde muhakkak bunu yaşamış, sizi anlayacak birini arıyorsunuz ve o birini bulup derdinizi paylaşırsanız o size yardımcı olabilir, sizi anlar. Biz bu konu üzerinde çok önemle duruyoruz ve bunu başardık. Çok güzel il temsilciliklerimiz ve telefon ağlarımız var. Bizim sistemimize dahil olan herkes bu zincirin bir parçası oluyor otomatikman. Biz hepsini kucaklamaya, hepsine destek olmaya çalışıyoruz”ifadelerini kullandı.
YENİ 40 IŞIK 40 HAYATLAR OLSUN İSTİYORUZ
Özge, hastaları evlerden çıkarmaya
yönelik çay saatleri, piknik,
tiyatro, sinema etkinlikleri, onları rahatlatacak
aktiviteler yaptıklarını da bildirdi. Evinden çıkamayacak daha
ileri evredeki hastaları için degençleri, gönüllüleri kullanarak
düzenli ev ziyaretleri gerçekleştirdiklerini anlatan Özge,
şöyle devam etti: “Ayrıca gençlere yönelik bazı
projelerle onları hastaların hayatının içine sokmaya, düzenli
olarak onlara destek olmaya çalışıyoruz. Bu anlamda '40 Işık 40
Hayat' adını verdiğimiz projemizi yakın zamanda tamamladık. Bu
projede hem ulusal hem uluslararası çapta çok
güzel geri bildirimler aldık ve devamı için çok teşvik edildik.
Şimdi bir başka SODES projesi hazırlıyoruz. Eğer o proje için
kaynak alabilirsek istiyoruz ki, yeni 40 ışık 40 hayatlar
olsun. 40 ışık gençlerimizi, 40 hayat da ailelerimizi ifade ediyor.
Artık daha deneyimliyiz, daha geniş bir ekibimiz, bizimle yürek
birliği yapan lise ve üniversite öğrencilerimiz
var. Biz onları önce eğitiyoruz, psikolog ve uzman hemşire gibi
danışacakları bir danışman buluyoruz ve bir ekip olarak hasta
yakınlarına eğiliyoruz.”
GRUP TERAPİSİ ÇALIŞMALARI YAPILIYOR
Psikolog Doç. Dr. Zülal Erkan'ın özverisiyle düzenli olarak 6 yıldır yürütülen grup terapisi çalışmaları olduğu bilgisini de veren Prof. Özge, “Ücretsiz olarak Zülal Hanım, grup terapisinde 10’ar kişilik gruplarla 6 veya 10 haftalık sürede hasta yakınlarını bir araya getiriyor. Birbirlerinin dertlerini dinliyorlar, birbirlerine destek oluyorlar, tecrübelerini paylaşıyorlar. Bu herkesin işine yarıyor. Bunların hepsi ücretsiz çalışmalar. Hiç birinde hastalarımızdan, hasta yakınlarımızdan herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Sonuçta şunu yaşatmaya çalışıyoruz; evet her evde bir yangın var. Şu an Mersin’de 10 bin evde yangın var. Bu yangının hepsini söndüremesek de bir ucundan yetişebiliriz. Biz dernek olarak onlara yalnız olmadıkları, isterlerse bizden yardım isteyebilecekleri mesajını vermeye çalışıyoruz” dedi.
ALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?
Alzheimer Hastalığı, bellekte ve öğrenme, konuşma,
akıl yürütme, yargılama, iletişim ve günlük yaşam etkinliklerini
sürdürme yetilerinde kademeli olarak yıkıma ve davranışlarda
değişikliklere yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.1
Alzheimer Hastalığı, halk arasında "bunama" diye
adlandırılan demansm en sık nedenidir.