Alzheimer ve kansere karşı koruyucu
Abone olAlzheimer, erken yaşlanma ve kansere karşı koruyucu. Tam bir mineral kaynağı...
Kış aylarında yoğun rağbet gören ürünlerden bal kabağının,
lezzetinin yanı sıra pek çok hastalığa da iyi gelen bir besin
olduğu bildirildi.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş
Diyetisyeni Sevinç Yetişen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bal
kabağının alzheimer, erken yaşlanma ve kansere karşı koruyucu olan,
vücudun 'paslanmasını' önleyen en güçlü antioksidanların birçoğunu
içerdiğini söyledi.
Bal kabağının hem göz hem de beyin sağlığı için de mükemmel bir
besin olduğunu belirten Yetişen, bal kabağının kolay sindirilebilme
özelliğiyle mide ve bağırsaklar için de birçok faydasının
bulunduğunu vurguladı.
Yetişen, bal kabağının bol miktarda lif içermesi nedeniyle gıdalar
ile alınan toksinlerin atılmasına ve kolesterolün düşmesine de
yardımcı olduğuna işaret ederek, bu ürünün konstipasyon (kabızlık)
ve hemoroid (basur) sorunu olanlara da tavsiye edildiğini
bildirdi.
Eskiden çorbası, zeytinyağlısı, oturtması da yapılan bal kabağının
günümüzde çoğunlukla tatlı olarak tüketildiğini anlatan Yetişen,
bal kabağından çorba, börek, kek, pasta, puding, komposto, marmelat
ve reçel yapılarak da yararlanılabileceğini söyledi.
''SOYULMUŞ BAL KABAĞI ALMAYIN''
Yetişen, haftada birkaç gün yarım su bardağı kadar bal kabağı
tüketiminin yeterli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
'' Buharalı ünlü Türk hekimi İbni Sina'nın kitaplarında da bal
kabağının şifa verici özelliklerinden söz ediliyor. Bal kabağı
kolay sindirilebilmesi ve önemli özellikler taşıması nedeniyle
soframızdan eksik edilmemesi gereken bir besin. 100 gram bal kabağı
protein, karbonhidrat,lif, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum,
potasyum, A, B1, B2, B3, C ve E vitaminlerini içerir. Kolesterol
ise içermez.''
Vatandaşlara bal kabağı alırken, önceden soyulmuş ve ambalajlı
olanları tercih etmemelerini öneren Yetişen, ''İnsanlara aldıkları
bal kabağını, yiyecekleri zaman soymaları ve doğramalarını tavsiye
ediyorum. Kabuk rengi soluk olmayıp, canlı renkli ve sert olan bal
kabağının tercih edilmesi de ayrıca önem taşıyor'' dedi.
ÇEKİRDEKLERİ MİNERAL KAYNAĞI
Yetişen, yarım bardak kabak çekirdeği ile günlük magnezyum
gereksiniminin yüzde 46.1'i, demirin yüzde 28.7'si, manganezin
yüzde 52'si, bakırın yüzde 24'ü, proteinin yüzde 16.9'u ve çinkonun
da yüzde 17.1'inin karşılanabileceğini bildirdi.
Mineraller açısından mükemmel bir kaynak olan kabak çekirdeklerinin
B vitaminlerini de içerdiği gibi kemik sağlığı ve kan pıhtılaşması
için önemli K vitaminini de bünyesinde barındırdığını anlatan
Yetişen, şunları söyledi:
''50 yaş ve üzerindeki erkekleri etkileyen iyi huylu prostat
büyümesini oluşturan faktörlerden biri de testesteron ve
dihidrotestesteronun (DHT) prostat hücrelerini aşırı uyarmasıdır.
Kabak çekirdeğinde bulunan yağ bileşenlerinin, testosteron ve DHT
tarafından oluşturulan prostat hücre çoğalımının tetiklenmesini
engellediği gözlemlenmiştir. Bu konudaki bilimsel tartışmalar halen
devam etmektedir.''
Yetişen, yalnızca kabak çekirdeği yenerek prostatın tedavi
edilebileceği düşüncesinin ise yanlış olduğunu vurgulayarak, tıbbı
tedaviye destek olarak günde 1-2 avuç kabak çekirdeği
tüketilebileceğini söyledi.
Tansiyon problemi olanların tuzsuz kabak çekirdeğini tercih etmesi
gerektiğini belirten Yetişen, kabak çekirdeğinin hormon dengesi,
beyin fonksiyonu ve cilt sağlığı için gerekli olan omega 3 ve omega
6 esansiyel yağlarını birlikte içermesi açısından da iyi bir kaynak
olduğunu dile getirdi.
Yetişen, kabak çekirdeği aç karnına yendiği zaman bağırsak
kurtlarının düşürülmesine yardımcı olduğuna dikkati çekerek, kabak
çekirdeğinin kemik yoğunluğunun artırılmasına olan katkıları
konusunda ise çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.