Alzheimer salgınına dikkat
Abone olUzmanlar, gelecek 10-15 yıl içinde Türkiye gibi ülkelerde neredeyse 'Alzheimer Salgını' olacağını belirtiyorlar...
Alzheimer Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul
Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat
Emre, ortalama yaşam beklentisindeki artışa dikkati çekerek,
"Araştırmalar, gelecek 10-15 yıl içinde Türkiye ve benzeri
gelişmekte olan ülkelerde neredeyse 'Alzheimer Salgını' olacağını
gösteriyor. Bu salgına hazırlıklı olmamız lazım" dedi. Prof. Dr.
Emre, 65 yaşın üzerinde Alzheimer görülme sıklığının yüzde 5
olduğunu vurgulayarak, "Her 20 kişiden biri Alzheimer hastası. Bu,
hiç de azımsanacak bir oran değil. Türkiye için, yaklaşık 200-250
bin Alzheimer hastasının varlığı demek" diye konuştu. Gelişmiş
ülkelerde ortalama yaşam beklentisinin 85-88 olduğunu, Türkiye'de
ise bu beklentinin 57'lerden 68'lere, hatta kadınlarda 70'e
çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Emre, "Epidemiyolojik araştırmalar,
işte bu yüzden, gelecek 10-15 yıl içinde Türkiye ve benzeri
gelişmekte olan ülkelerde neredeyse 'Alzheimer Salgını' olacağını
gösteriyor. Bu salgına hazırlıklı olmamız lazım. ABD'de, 4.5 milyon
Alzheimer hastası var" dedi. "RUH HASTALIĞI DEĞİL" Alzheimer ile
ilgili yanlışlara da değinen Prof. Dr. Emre, hastalığın öncelikle
çoğu insanın sandığı gibi bir "ruh hastalığı" değil, "beyin
hastalığı" olduğunu söyledi. Yavaş ve son derece sinsi ilerleyen bu
hastalığın, başlangıçtaki en sık belirtisinin "unutkanlık" olduğuna
dikkati çeken Prof. Dr. Emre, "Unutkanlık ile kastedilen, anormal
derece unutkanlık. Alzheimer hastaları, dün ne yaptığını
hatırlamazlar fakat ilkokul dönemini hatırlayabilirler veya
dramatik bir şekilde detay hatırlarlar. Ama o gün ne yaptıklarını
asla söyleyemezler. Sık sık kaybolurlar. Bildikleri, tanıdıkları
yerlerde, kendi mahallelerinde kaybolurlar. Yanılsamalar
içindedirler. Hayaller görürler. En dramatik olanı ise yakınlarının
kendi yakınları olmadığını düşünürler" diye bilgi verdi. ZİHİNLERİ
ZİNDE TUTMANIN PÜF NOKTALARI Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak
bir tedavinin olmadığını kaydeden Prof. Dr. Emre, buna karşın belli
bir süre hastalığın ilerleme hızını durduracak ya da yavaşlatacak
bazı yeni ilaçlar bulunduğunu bildirdi. Hastalıkla mücadele etmek
ve beyni, belleği ve hafızayı diri tutmak için belli başlı
yöntemler olduğunu anlatan Prof. Dr. Emre, "Bulmaca çözün, el
becerisi isteyen işlere yönelin. Maket yapımı, marangozluk,
kadınlarda da örgü, nakış son derece faydalı uğraşlardır. Bol bol
okuyun ve televizyonda bilgi içeren belgeselleri seyretmeye özen
gösterin. Hayattan kopmayın, inzivaya çekilmeyin. Bol bol yürüyüş
yapın ve doğadan kopuk yaşamayın" dedi.