Altını koyan, kuralı koyar...”
Abone olEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, artık altını koyanın kuralı koyan, kuralı koyanın da altını aldığı bir dünyada yaşadıklarını belirterek, Türk...
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, artık altını koyanın kuralı
koyan, kuralı koyanın da altını aldığı bir dünyada yaşadıklarını
belirterek, Türkiye’nin hem altını alan hem de kuralı koyan bir
ülke olmak zorunda olduğunu söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Nisan ayı ihracat
rakamlarının değerlendirilmesi amacıyla Kastamonu Ticaret ve Sanayi
Odası’nda düzenlediği toplantıya katılan Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, son dönemde Türkiye’nin kredi notunun düşürülmek
istendiğini belirterek, “Kredi notumuz düşürülmedi ama negatife
çevrildi, veyahutta bazı endişeler dile getirildi. Bunlara çok
fazla itibar etmeyin. Bunlar 2008 yılında dünya krizinde en çok
etkilenen ülkelere en yüksek notu verenlerdir. 2008 krizi
patlamadan birkaç hafta önce 2008 krizinde darmadağın olan ve batan
dünyanın en büyük bankalarına dünyanın en yüksek kredi notlarını
vererek eleştirilen kuruluşlardır” dedi.
“Türkiye, artık kendi kabuğuna sığamaz” diyen Bakan Zeybekci,
“Bundan sonra yoluna kendi imkanlarıyla, kendi kaynaklarıyla devam
edemez. Türkiye etken bir ekonomi olacaksa, Türkiye sürdürülebilir
bir şekilde önümüzdeki çeyrek yüzyıllar, hatta yarım yüzyıllar
boyunca enerji geleceğini garanti altına almak zorunda. Türkiye
sürdürülebilir bir şekilde hammaddeyi de garanti altına almak
zorunda. Türkiye sürdürülebilir bir şekilde artık dünyanın diğer
ülkeleri gibi tüketim alışkanlıklarını belirleyen ve tüketim
ağlarını kontrol eden bir ülke olmak zorunda. Türkiye bunu
başarırsa işte o 200 milyar dolarlar seviyesindeki ihracatını
Cumhuriyetimizin 100. yılındaki 500 milyar dolarlık hedefe doğru
artık emin adımlarla devam eder” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIĞI YOK, AR-GE VE İNOVASYON AÇIĞI VAR”
2002 yılında 220 milyar dolar olan milli geliri 830 milyar dolara
getirdiklerine dikkat çeken Bakan Zeybekci, bu hedefi 830 milyar
dolardan 2 trilyon dolara çıkartmak istediklerini ifade etti.
Zeybekci, “Bunu Anadolu coğrafyasında yapamayız. Bunu sadece
buradaki imkanlarla, üretimle buradaki finansman kaynaklarıyla
yapamazsınız. Bunu kültür coğrafyamızla birlikte Türkiye olarak
yaparız. İnşallah bunu da Türkiye olarak yeni dönemde yeni etken
ekonomi döneminde inşallah hep birlikte başaracağız. Türkiye’nin
cari açığı yok, Ar-Ge ve inovasyon açığı var. Türkiye’nin
üniversite ve sanayilerle bir araya gelme problemi var. Türkiye’nin
bilim merkezi ihtiyaç problemi vardır. Birilerinden teknoloji
transfer ederek, birilerinden bilim transfer ederek gidebileceğimiz
yerler bizim sınırlıdır. Bağımsızlık demek, ekonomik bağımsızlık
demektir. Ekonomik bağımsızlığımızı tam olarak sağlayamıyorsak
ekonomik bir şey konuşmaya gerek yok. Ondan sonra birilerinin
dediği gibi, ki bunu yabancılar daha çok söyler, altını koyan,
kuralı koyar. Kuralı koyan, altını alır. Biz, hem altını koyan hem
de kuralı koyan ülke olmak zorundayız. Başkalarından altın
isteyerek onlardan kuralı da almak zorunda kalmamamız gerekiyor”
dedi.
2002 yılından beri vermiş oldukları teşviklerle Türkiye’de yaklaşık
150 milyarlık yeni yatırımların yapıldığını vurgulayan Bakan
Zeybekci, “Bu yatırımlar sonucunda da yaklaşık olarak 320 bin
kişinin ekstra iş sahibi olması sağlandı. Yüzde 10 ihracat arttığı
zaman yüzde 10 direkt üretimi arttırmak zorundasın. O kadar fazla
mal üretmek zorundasın. Yüzde 10 üretimi arttırmak demek, onu
sağlayacak istihdamı sağlamak demektir. Onu sağlayacak yatırımı
yapmak demek, bu büyüme demek, bu refah demek, bu ileriye doğru
gitmek demek, bu namerde muhtaç olmamak demektir. Bu kendi
imkanlarınla, kaynaklarınla kendi finansmanını sağlamak demektir”
ifadelerini kullandı.
Zeybekci, “Türkiye’nin kamu borçlarının milli gelirlere oranı şu
anda 28 tane AB üyesi 25 ülkeden daha iyi durumdadır. Bankaların
sermaye yeterlilik oranlarının 28 tane AB üyesi ülkenin 21’ninden
de daha iyi olduğu bir ülkeyiz” şeklinde konuştu.
Önceliklerinin “kültür coğrafyası” olduğunun altını çizen Bakan
Zeybekci, şunları söyledi:
“Kültür coğrafyasından kastımız Orta Asya’dan başlayan, Kafkaslar,
Orta Doğu, Körfez, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Avrupa Birliği. Bu
coğrafya bizim kültür coğrafyamızdır. Bu coğrafyaya ayaklarımız
sağlam basıp, bu coğrafyada ham maddemizi ve enerjimizi garanti
altına alarak, bu coğrafyanın yeni bir tüketim haline gelmesine ve
bunların tüketim alışkanlıklarını belirlemede etkin olmaya,
buralarda tüketim mallarını kontrol edeceğiz.”
“TÜRKİYE KÜLTÜR COĞRAFYASI MİRAS OLARAK ECDATTAN KALAN EN BÜYÜK
HAZİNE”
Türkiye kültür coğrafyasının miras olarak ecdattan kalan en büyük
hazine olduğuna işaret eden Bakan Zeybekci, bu coğrafyanın hiçbir
yerinde kötü bir hatıralarının olmadığını ve hiçbir yerde hiçbir
şeyle suçlanmayarak gittikleri her yerde muhteşem bir kabulle
karşılandıklarını söyledi. Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu coğrafyada ’kazan kazan’ sistemiyle başkaları gibi vahşi bir
kapitalizmi, oraları sömürerek değil, orada ham madde kaynaklarını
ele geçirmek için oralarda her şeyi mubah gören bir anlayışla
değil, onlara da maksimum düzeyde kazandırarak, biz de kazanarak
yolumuza bu şekilde devam etmek istiyoruz.”
Bakan Zeybekci, “Karadeniz ile İskenderun Körfezi’ni ulaşım
ağlarıyla bağladığımızda, bu coğrafyada ham maddeyi garanti altına
aldığımızda, Orta Anadolu ve bu coğrafyada bugüne kadar Türkiye
olarak ‘hurdacı’ olmaktan çıkarak, cevheri değerlendirip, başka
hiçbir yere bağlı olmaksızın demir, çelik, bakır, alüminyum ve bu
şekilde stratejik alanlarda kendimizi garanti altına aldığımızda
geleceğe daha sağlam bakacağız” dedi.
Bugüne kadar hep “Türk sanayici ve iş adamları başka ülkelere
gitmesin, oralara yatırım yapmasın” diye söylediklerini vurgulayan
Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:
“Ama biz şunu söylüyoruz artık; ‘Eğer Türkiye’nin hammadde
ihtiyaçlarını sürdürülebilir şekilde garanti altına alacak
yatırımlar yapacaklarsa o coğrafyada gitsinler yapsınlar. Eğer
Türkiye’nin ara mal ihtiyacını karşılamayı garanti altına
alacaklarsa gitsinler o coğrafyada yatırım yapsınlar. Eğer Türkiye
olarak bizim girmekte zorlandığımız coğrafyada, dağıtım alanlarına
ulaşmakta zorlandığımız bir coğrafyada, mal dağıtmada
imkansızlıklarla karşılaştığımız coğrafyada eğer gidip bu
dezavantajları avantaja çevirecek kuruluşlarımız varsa gitsinler
orada yatırım yapsınlar, üretsinler, oralarda hakim olsunlar.
Böylelikle biz dünyada 500 milyar dolarlık hedefe, hizmet
gelirlerimizle beraber 650-700 milyar dolarlık hedefe 2023 yılında
böyle ulaşabiliriz.”
Konuşmaların ardından Bakan Zeybekci, başarılı işadamlarına plaket
takdim etti.
(İHA)