Altın Portakal’da çocuk gelinler ağlattı
Abone ol50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sosyal sorumluluk projesi kapsamında çocuk yaşta evlendirilen kızlar ve akraba ev...
50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin
sosyal sorumluluk projesi kapsamında çocuk yaşta evlendirilen
kızlar ve akraba evliliği konularını işleyen "Halam Geldi" adlı
filmin galası gerçekleştirildi. Galaya katılan başta Türkan Şoray
olmak üzere izleyiciler ve film oyuncuları gözyaşlarını
tutamadı.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 50. yılında
Türkiye’nin acıtan yarası “Çocuk Gelinler” sorununa duyarlılık
göstererek önemli bir sosyal sorumluluk üstlendi. Bu kapsamda
yapımcılığını Sami Dündar’ın, yönetmenliğini Erhan Kozan’ın yaptığı
"Halam Geldi" filminin galası, film ekibinin katılımıyla, AKM
Aspendos Salonu’nda gerçekleştirildi. Galayı 50. Uluslararası
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal jürisinin
başkanlığını yapan Türkan Şoray’da takip etti. ‘Çoçuk Geline Hayır’
pankartlarının bulunduğu salonda yaklaşık 80 dakika süren film
bitiminde ayakta alkışlandı. Başta filmin çocuk oyuncuları olmak
üzere ünlü sanatçı Türkan Şoray’ın da gözleri doldu.
TÜRKAN ŞORAY’IN GÖZLERİ DOLDU
Filmin ardından tüm ekip sahneye geldi. Sahnede çocuk oyunculara
sarılan Türkan Şoray’ın gözleri doldu. Çocukların hepsini tek tek
öpen Şoray, “ Çok duygusal anları yaşıyorum. Çok etkilendim. Bu
gerçekleri hepimizi biliyoruz. Yıllardır yaşıyoruz ama işte
sinemanın güzelliği bu. Bu kadınlarımızın, genç kızlarımızın
yaşadıkları bu kadar güzel mi gözler önüne serilir. İnanılmaz.
Bütün yüreğimle kutluyorum bu ekibi. Böyle bir yarayı, yaşanan bu
dramı beyaz perdeye aktarma duyarlılığı çok önemlidir. Yapımcıları
kutluyorum. Oyuncular hepsi olağanüstü bu dramı yaşamışlar. Hepiniz
çok etkilendiniz. Hep beraber ‘Çocuk gelinlere hayır’ diyelim”
şeklinde konuştu. Şoray, film ekibi ile birlikte ‘Çocuk gelinlere
hayır’ diye seslenmesi salonda uzun süre ayakta alkışlandı.
Yapımcı Sami Dündar’a AKSAV Başkanı Tufan Dağıstanlı tarafından
Uluslararası sosyal sorumluluk ödülü verildi. Yapımcı Sami Dündar,
filmin söylemek istenilen her şeyi söylediğine değinerek, “ Ben bir
depremzedeyim. Yıllardır kendi filmimi çekmeye çalışıyorum. Onu
çekemedim fakat çok farklı bir sosyal sorumluluk gündeme
geldi.‘Halam Geldi’ filmini çektik. Bunu bir eğitimcinin yaptığı
yatırımla çektik” dedi.
SAHNEDE AĞLADI
Sahnede konuşan çocuk oyunculardan Miray Akay, yaptığı en duygusal
işlerden biri olduğunu söyleyerek, “Bizim yaşımız evliliğe uymuyor.
Biz daha evcilik oynamalıyız. Bizim amacımız evcilik oynamak.
Bizler küçüğüz. Töre için gelin olunmaz” diye seslendi. Akay,
filmde söylediği ‘Özür Dilemeyin Benden’ şiiri salonda bir kez daha
okuyunca duygusal anlar yaşandı.
‘AMACIMIZ YARIŞMAK DEĞİLDİ’
Yönetmen Erhan Kozan, filmi Kıbrıs’ta bir sınır köyünde 8 haftada
tamamlamaları gereken filmi 5 hafta gibi kısa bir sürede
tamamladıklarını söyledi. Festivalde yarışmaya katılmadıklarını
dile getiren Kozan, desteğe ihtiyaçları olduğunu çocuk gelinler
hakkında herkesin bir şeyler yapması için yarışmaya
katılmadıklarını kaydetti. Töre hikayesini çektikleri için Doğu
Anadolu’da çekmeleri halinde de güzel bir film olacağını dile
getiren Kozan, “Kıbrıs’ta 1974’ten sonra nakilleri fark ettik.
Değerli tarihçilerle konuştuk. Töre insanları kafasında taşınan bir
şey Doğal olarak Kıbrıs olmasının öneminin hiç önemi yok. Yerin bir
farkı yok. Mekanı değiştirmek istedik” dedi.
KIZIM FİLMİ ÇEKMEMDE ANA ETKENDİ
Çocuk gelinler noktasında bir ses duyduklarını ifade eden Kozan “ O
sese bizde sesimizi kattık. O sese herkesin seslerini katmak
istiyoruz. 13 yaşında oyuncu arkadaşlarımla bu filmi çektik. Çok
değerli oyuncularla çalıştık. Sıcak olan bir yer ve çocuklar içinde
konusu çok zordu. Çocuklara bunu anlatmak ve onların bu konuyu
oynamaları kolay değildi. Bu filmi seçmemin asıl sebebi kızımdır”
diye konuştu.
3 OCAK’TA VİZYONDA
Kozan, film 3 Ocak’ta vizyona gireceğini hatırlatarak, “ Film tam
olarak bitmesi. Müziklerinde değişiklikler olacak. Bir oyuncu için
350 çocuk arasından seçme yaptık. Aylar sürdü. Ama başarılı bir
film ortaya çıktığını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘ KANAYAN YARA KABUK TUTSUN’
Filmin başrol oyuncularından Burçin Terzioğlu ise bu hikayenin her
zaman gazetelerin üçüncü sayfalarında yer aldığını anımsatarak, “
Senaryo gerçek bir hikayeden zaten. Sizler izlerken kötü oldunuz.
Biz bunu iki ay boyunca çektik. Prova yaptık. Bir daha çektik. Bir
daha çektik. Zor şartlarda zor bir senaryoyu canlandırmaya
çalıştık. Umarım emeklerimiz karşılığını bulur. Bir yerlere dokunur
ve bu kanayan yara kabuk tutar. Biraz daha eğitim ve törelerin
kalkması ve yasaların 18’e çekilmesi şart” dedi.
‘REYHANLARIN HEPSİ KURTULSUN’
Filmin çocuk oyuncularından Miray Akay, çok güzel bir projede yer
aldığını kaydederek, “ Çocuk olarak etkilendim ve ‘Reyhan’ olarak
tüm Reyhanların kurtulmasını isterim. Benim için çok ağır bir
roldü. Eğer bir ‘Reyhan’ kurtulursa benim için yeterlidir. Ama ben,
hepsinin kurtulmasını istiyorum. Rolümü çok okudum. Reyhan
karakterini canlandırdım. Filmde her şey ortada zaten. Günümüzde
hala bu olayların yaşanması çok kötü. Eğer bir şekilde evlilik yaşı
18 olursa çok iyi olur” ifadelerine yer verdi.
‘GELİNLİĞİ GİYERKEN DUYGULANDIM’
Filmin çocuk gelinlerinden 14 yaşındaki Melisa Celayir’de ilk film
projesi olduğunu kaydederek, “ Çok değerli oyuncularla çalıştık.
Gayet başarılı güzel geçti. Filmi çeker o gelinliği giyerken
duygulandım. Ama bunun filmin olduğunu bildiğim için fazla
üzülmedim. Ama gerçekte bunu yaşıyor olsaydım çok kötü olurdum”
diye konuştu.
9 yaşındaki Melis Kara, başka filmlerde de oynadığını belirterek,
filmin başarılı olduğunu belirtti.
‘İZLERKEN YİNE AĞLADIM’
13 yaşındaki Tunç Oral ise başarılı bir film çektiklerini
belirterek, “ Filmimizle gururlandım. Bende ağladım. Gözyaşlarına
boğuldum Filmin hakkını verdik. Daha yolun başındayız. Böyle
dramatik bir olayın içinde olmayı düşünemiyorum bile” şeklinde
konuştu. 13 yaşındaki Görken Eşgünoğlu ise ekibini çok sevdiğini
söyledi.
Gazeteci Evrim Kanpolat’ın bizzat şahit olduğu gerçek bir olaydan
yola çıkarak yazdığı (IV Antrakt Uzun Metrajlı Film Senaryosu
Yarışması’nda Birincilik ödülü) filmin senaryosu, Türkiye’nin en
büyük problemlerinden biri olan çocuk yaşta gelin olan kızların acı
dramını ve akraba evliliklerini ele alıyor.
(İHA)