Altın fiyatları daha ne kadar yükselir?
Abone olAltın fiyatlarının bir süredir rekor üstüne rekor kırması sadece vatandaş ve yatırımcıyı üzmedi.
İzmir Kuyumcular Odası
Başkanı Yılmaz Uça, altının bundan birkaç yıl öncesine kadar,
dünyada uzun yıllar fiyat istikrarını koruduğunu, savaş, ekonomik
krizler gibi olağanüstü dönemler dışında fiyat hareketleri yüzde
5-10'lar seviyesinde değişen bir yatırım aracı olduğunu
söyledi.
NEDEN YÜKSELİYOR
İkiz Kulelere saldırı, Irak, Afganistan operasyonları gibi
gelişmelerin ardından yaşanan güvensiz ortamların, pek çok ülkenin
merkez bankalarının ya da kendi paralarını korumak isteyen
devletlerin altın yatırımı yapmasına yol açtığını anlatan Uça,
petrol fiyatlarının çok artmasıyla özellikle petrol üreticisi
ülkelerin ellerindeki fazla parayı altına yatırdıklarını dile
getirdi.
Uça, altın fiyatlarının bu kadar artmasının en önemli sebebiniyse
dünyadaki güvensizlik ortamı olarak gösterdi.
''Altının fiyatı, 2001'den 2010'a döviz bazında dört kat arttı.
Gramı 10 dolar olan 24 ayar şu anda 40 dolar seviyesinde'' diyen
Uça, bu durumun en çok spekülatörlerin işine yaradığını,
kuyumcuların fiyat artışından
olumsuz etkilendiğini, çünkü alış satış yapılmadığını ifade
etti.
ESKİDEN ÇEYREKLER HAVADA UÇUŞURDU
Uça, ''Eskiden çok fazla bilezik, yüzük, takı alım satımı
yapılırdı. Şimdi ufacık bir bileklik bile ciddi bir rakam tutuyor.
Düğünlerdeki takılar şekil değiştirdi. Eskiden çeyrekler havada
uçuşurdu, yarım altınlar, ziynetler takılırdı. Bugün insanlar bunu
yapamıyor. Çeyrek altın 100 liranın üzerinde seyrediyor. Eskiden
herkesin, her gittiği düğünde taktığı çeyrek, şimdi çok yakınlara
takılıyor'' diye konuştu.
''ÜRETİCİ GÜMÜŞE, BAŞKA MADENLERE DÖNDÜ''
Rekor fiyatların, kuyumcuların
karını artırmadığını vurgulayan Uça, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Fiyat artışları kuyumcuların
cebine ekstra para girmesini sağlamıyor. Çünkü biz altın madenini
işleyip satıyoruz, sonra altın alıp sattığımızın yerine koyuyoruz.
Dolayısıyla altın bizim değişim aracımız. Yani bir kilo altınımız
eğer sene sonuna kadar aynı kaldıysa zarar etmedik, bir kilo 100
grama çıktıysa 100 gram altın kazandık, 900 grama düştüyse 100 gram
altın kaybettik anlamına geliyor. Fiyat çok artmış, ama biz
satamıyorsak bu demektir ki 100 kilodan 100 gram yemişiz.
Bugün kuyumcuların yaşadığı böyle
bir şey. Sermayeden yiyorlar. Fiyatlar çok arttı, ekonomik kriz
buna eklendi. Sonucunda da Türkiye genelinde yüzde 30 seviyelerinde
perakende kısmında kuyumcu kapanmış
vaziyette. Üretim tarafında da yaklaşık yüzde 50 üretici kapatmak
zorunda kaldı. Çünkü üreticilerin pek çoğu prefinans dediğimiz,
yani kendi gücü olmayıp, önden siparişlerle altın vererek üretim
yapan küçük işletmeler. Kapatan atölyelerimiz gümüşe, başka
madenlere döndüler.
Uça, ''fiyatlar düşse?'' sorusu üzerine, ''Son derece memnun
olacağız. Çünkü metamız dönmüş olacak, dönerse para kazanacağız''
dedi.
Fiyatların seyrine ilişkin ne gibi öngörüler yapıldığının sorulması
üzerine Uça şu karşılığı verdi:
AVRUPA'DAKİ GÜVENSİZ ORTAM TETİKLİYOR
''Altının ons fiyatının 1.250 dolarların üzerinde gitmesine
sebep olacak, döviz bazında dört kat artıracak dünyayı yerinden
oynatacak hadiseler yok aslında. Ama güvensizlik ortamı var. Bu
güvensizlik güvene dönüşürse fiyatlar geri gelecektir. Ancak bu
güvensizlik daha da devam ederse, İran krizi çıkar, etraftaki
ülkelere yayılırsa, Avrupa'daki kriz daha da büyürse mutlaka
fiyatların artışı devam edecektir. Para güvenilir limanlara
kaçıyor. Şimdi güvenli liman altın. Altın kendini kral olarak
gösteriyor. Sıcak paranın sığındığı çok önemli bir liman.''
Uça, ''Fiyatlar 3-4 sene öncesi seviyelerine geriler mi?''
şeklindeki soruya, öyle olacağını tahmin ettiklerini, benzer bir
durumun petrol fiyatlarında da yaşandığını, ama üretim sabit
kalmasına rağmen petrol fiyatlarının eski seviyelerine gerilediğini
söyledi.
KUYUMCULAR, UMUTLARINI
DÜĞÜNLERE BAĞLADI
Acar Kuyumculuk firmasının sahibi
Fahrettin Özer, dünyada ekonomik krizin etkisiyle en güvenli
limanın altın olduğunun ortaya çıktığını belirterek, ''Altına
talebin fazla, üretimin az olması sebebiyle fiyatlar yükseldi.
Fonlar çok fazla miktarda altın aldı. Yoksa vatandaşın fazla alış
veriş yapmasıyla dünyada altın fiyatları yükselmez'' dedi.
Türkiye'de düğün mevsimi yaklaşmasına rağmen kuyumcuların işlerinin açılmadığını ifade eden
Özer, bu durumun geçici olduğuna inandıklarını, zira altın kaç para
olursa olsun, Türk toplumunda düğünde nişanda altın takıldığını
söyledi.
Özer, ''Şu anda alınmıyor, ama bu psikolojik. İnsanlar 'çok
yükselmiş, biraz düşmesini bekleyelim' diye düşünüyor. Sanıyorum bu
uzun sürmeyecektir'' diye konuştu.
Fiyatların sürekli yükselmesinden kuyumcular olarak hiç memnun olmadıklarını
kaydeden Özer, ''Öyle ki, kapanan çok dükkanımız var'' dedi.
8 AYAR BİLEZİK TAKILIYOR
Birben Kuyumculuk firmasının sahibi
Selma Bayraktar da vatandaşın çok zorunlu hallerde altın aldığını
dile getirerek, ''Düğünlerde 8 ayar, 14 ayar bilezik takıldığını
söylüyor müşterilerimiz. İnşallah düzelir. Şu durumda ne alan, ne
de satan var. Günlerce siftah yapamadığımız zamanlar oluyor''
şeklinde konuştu.
Borg Kuyumculuk firmasının sahibi
Ervin Borg ise 40 senedir bu mesleği yaptığını, altına bu kadar
isteksizlik, kimsenin altına bakmadığı bir dönem görmediğini ifade
ederek, şunları söyledi:
''Bunu, sadece altın fiyatlarının yükselmesi değil, altının önüne
geçen başka şeyler de etkiledi. Eskiden tek yatırım aracıydı. Artık
insanlar tatile gitmeyi, araba almayı daha tercih eder oldu.
Üzerine bir de ekonomik kriz geldi. Düğün sezonunda biraz oynama
oluyor, ama düğün harcaması genelde çiftlerin daha önemli işleri
için yapılıyor.''