Alternatif konferans Manşet'e taşındı
Abone olBoğaziçi Üniversitesi'nde son dakika iptal edilen Ermeni Konferansı Manşet'te taşındı. Ümit Özdağ, Murat Belge ve İlter Türkmen yapılamayan konferansı tartıştı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılması planlanan "Alternatef Ermeni
Konferansı" CNNTÜRK'de Mehmet Ali Birand'ın sunduğu Manşet
programına taşındı. Manşet programına telefonla katılan Prof. Dr.
Ümit Özdağ, Prof. Dr. Murat Belge, Prof. Dr. İlter Türkmen ve Yalım
Eralp, yapılamayan konferansı tekrar masaya yatırıldı. İşte Mehmet
Ali Birand'ın soruları ve tarafların yanıtı:
Ümit Bey bu konferansın ertelenmesi konusunda ne
düşünüyorsunuz?
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Bu konferans yapılmalıydı.
Bu konferansın devlet üniversitesinde yapılmaması gerektiğini
düşünüyorum. Konferans daha baştan bir tezi tartışma platformu
olarak oluşturuldu. Bu teze inanmayanları içeri almayacağını
söylüyor. Bu çerçevede bilimsel değil; ideolojik bir yaklaşım
sergiliyor.
Bizim korkacak bir şeyimiz yok. Alnımız açık diyoruz. Ondan
sonra birileri diyorlar ki, "Biz resmi tezin karşıt görüşlerini
ortaya süreceğiz" diyorlar. Sonra onlara "Siz vatan hainisiniz"
diyoruz. Bu ne kadar demokratik?
Bu samimi demokrat tavırsa, İsviçre ve Fransız büyükelçiliklerinin
önüne gidip insanları eleştiren eylemler yaparsa inanırım. Bir
devlet üniversitesi olamaz. Çünkü tek yönlüdür. Tamamen kapalıdır.
Ben Türkiye'de iki defa Ermeni kongresi düzenlemiş birisiyim. Her
iki kongrede de ben Ermenistan'dan katılımcı davet ettim. Bizim
gibi düşünmeyen insanları davet ettim. Bu tebliğler yayınlandı.
Bilimsel toplantı böyle olur. Bilimsel toplantıda, "TTK Başkanı
konuşamaz" şekilnde toplu ibadet gibi monolog ortamında
yapılamaz.
Bundan niye korktuk biz Ümit Bey?
Böyle bir toplantının Ermenistan'da yapılması mümkün mü? Birilerin
çıkıp, Erivan Üniversitesi'nde böyle bir toplantı yapması mümkün
mü? Paris Üniversitesi'nde mümkün mü, değil. Müsaade edin, tek
yanlı psikolojik motivasyon toplantıları Türkiye'de yapılmasın.
Biz de taşkafa Fransız ve Ermeni gibi aynı çizgide mi
olalım?
Benim söylediğimi çevirmeyin. Bu ülkelerde konuşulmasının dahi
yasak olduğunu söylüyorum. Bu toplantı tek taraflı toplantıdır.
Kendi içerisinde bir çevrim olduğunu söylüyor. Bunun bilim olmadığı
ortada. Gidin bunu herhangi bir düğün salonunda yapın. Üniversite
bunun için bir zemin olarak kullanılmamalı.
Üniversite çeşitli düşüncelerin tartışıldığı yerdir
ama...
Tartışıldığı derseniz doğru. Ama bu toplantı antidemokratik ve
antibilimsel bir yapıda organize edildi.
İlter Bey neden çekildiniz?
Prof. Dr. İlter Türkmen: Beni çağırdıkları zaman
ben panele davet edilmiştim. Panel başkanı Üstün Ergüder
başkanlığındaydı. Sonra basın bildirisine baktım. Maalesef tek
yönlü bir konferans olduğunu gördüm. Bu konferansın devletin tezine
karşı bir platform olduğunu belli ediyordu. Şu açıkça söyleniyordu:
Devletin tezinin yanında olanlar gelemez; çünkü biz onların tezini
zaten biliyoruz.
Siz de Adalet Bakanı gibi 'arkadan hançerledikleri'ne mi
inanıyorsunuz ?
Kesinlikle demiyorum. Ben o fikirde değilim diyorum.
Siz de başkaları da olmalıydı diyorsunuz
Peşinen konferansın sonucu belli edilmemeliydi. Jenosidin bir nevi
teyidini baştan söylüyorlardı.
Ben de diyorum ki, bir soykırım sözkonusu değildir.
Soykurımı ben de reddediyorum. Ama bunu inandırıcı olmak için
bunları tartışalım diyorum. Arada bir bakış farkı yok; yaklaşım
farkı var.
Bence hata orada. Bu tür konferanslara daima gereklidir. Bu
tarihidir, bilimseldir diyorlar ama, bu gibi konuları siyasetten
tamamen ayırmak imkanı yok.
Murat Belge bu iddilara ne diyorsun?
Prof. Dr. Murat Belge: Bunu tek taraflı diye
tutturdular. Ben konuşmaları dinlemedim. Üniversitede olmamalıydı
demek absürd bir şey. Kahvehanede veya teknede mi olacaktı? Tek
taraflı meselesine gelince. Türlü türlü toplantı şekilleri vardır.
Japonya'nın sorunlarını tartışmak için oturursunuz. Dünyada
Japonya'da diye bir ülke var mıdır tartışması yapmak için masaya
oturumazsınız. Ermeni kırımı oldu mu, olmadı mı münanzarası
yapılabilir. Resmi görüş konuşulunca konferans yapılıyor.Farklı
görüş olunca vatan haini ilan ediliyor.İnsanlar farklı görüş duymak
istemiyor.
Amaç neydi?
Bu Berlin Kongresi'nde başlayan bir süreçtir. Bunlar geniş bağlam
içinde bakmak ve bu hayatın çeşitli alanlarına nasıl yansıyor.
Bunları konuşacaktık.. Özetle Türkiye sınıfta kalmıştır
Ümit Bey, Türkiye sınıfta kaldı mı?
Prof.Dr. Ümit Özdağ: Türkiye neden sınıfta kalsın
ki? Üniversite bilimsel araştırma platformudur. Bu çerçevede
herhangi bir konferans salonunda yapılabilirdi bu.
Siz şekil olarak itiraz ediyorsunuz?
Toplantının içeriğine karşıyım. Demokratik açıdan herkesin fikrini
açıklama hakkı vardır. Bu görüşlerin bir devlet üniversitesinde
yapılmasına karşıyım. Bu kendi içinde bir ayindir.
Murat ayin mi yapacaktınız?
Prof. Dr. Murat Belge: Buna verilecek cevap yok.
Beyefendi Türkiye'de soykırımı yapılmamıştır deyince bilimsel
oluyor. Hayır olmuştur deyince bilimsel olmuyor.
Yalım Bey sizin fikirlerinizi öğrenebilir
miyiz?
Yalım Eralp: Cemil Çiçek'in açıklamasını çok sert
buluyorum. Tarihçiler soykırıma karar vermeye ehil değildir. Ehil
olanlar mahkemedir. Tarihçi ancak ortaya malzeme sunar. Ben de
soykırım olduğuna inanmıyorum. Ama benim görüşümün fazla bir
kıymeti yok. Ben uluslararası bir hukukçu ve tarihçi değilim.
Tarihçinin görevi bilinmeyen belgeleri ortaya koymak.
Ümit Bey, bundan sonra nasıl olmalı?
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Türkiye içerisinde son
dönemde 70 kitap yayınlandı. Bunların çoğu Ermeni tezini savunuyor.
Türk vatandaşlarını Türk tezi konusunda aydınlatılmaya muhtaç. Türk
aydınları da aydınlanmaya muhtaç. Bu mesele AB'ye giriş süreci
olarak karşımıza getirildi ve tartışıyoruz. Tıpkı Kıbrıs'ta olduğu
gibi.