Altaylı'yı isyan ettiren haber
Abone olHerşey Kanal D'nin Ankara Bürosu'nda çok sıradan gözüken bir haberle başladı. Haber yayınlanınca ortalıkta kızılca kıyamet koptu. İşte Altaylı'yı çıldırtan gelişme.
Hürriyet Gazetesi yazır Fatih Altaylı, sıradan gibi gözüken bir
haberi yayınlayınca aldığı tepkilere kendisi bile şaşırdı.
"Ne bu şiddet bu celal?" diye haykıran Altaylı,
kendisini isyan ettiren noktayı şöyle anlattı:
Yazı: Fatih Altaylı
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
YİNE bir medya kavgası çıkarılmak isteniyor. Her şey Kanal D Ankara
Bürosu’nun bizim için ‘sıradan’ bir haberiyle başladı.
Kanal D parlamento muhabiri arkadaşlarımız, akaryakıt kaçakçılığı
ile ilgili olarak Meclis’te kurulan bir komisyonun ‘bazı’
belgelerini ele geçirdiler.
Bu belgelerde Çukurova Grubu şirketlerinden birinin de adı
geçiyordu.
Haber editörlerimiz belgeleri incelediler ve doğru olduğu su
götürmez bu haberi yayınladık.
Ne bir art niyet, ne de özel bir hedefimiz vardı.
Ancak biz haberi yayınladıktan sonra ‘beklenmedik’ bir tepkiyle
karşılaştık.
Çukurova Grubu elindeki medya güçleri ile ‘ağır’ bir hücuma geçince
şaşırdık.
Çünkü haberimiz doğruydu ama Çukurova Grubu’nun da elbette bir
yanıtı olabilirdi. Bize iletmeleri halinde onların yanıtlarını da
seve seve yayınlardık.
Hatta hatamız var ise özür dilemeyi de bilirdik.
Ancak onlar bu yolu seçmediler ve ‘nedense’ topyekûn bir saldırı
başlattılar.
Sanki bu grubun sahiplerinin bu haberle bir bağlantısı varmış gibi
bir hava yaratmaya çalıştılar.
Oysa bizim yaptığımız haberleri, bu grubun patronları önceden
görmez. Haberleri bile olmaz. Onlar da sizler gibi gazeteden okur,
televizyondan izlerler. Fakat Çukurova Grubu medya organları
doğrudan bu grubun patronu Aydın Doğan’ı hedef aldılar. Yıllar önce
Uzanlar hakkında yazmaya başladığımda Uzan Grubu da aynı yolu
seçmişti. Çünkü bu grubun nasıl çalıştığını, haberciliğin bu grup
için nasıl bir öncelik olduğunu bilmiyorlardı.
O zaman da yalancılıkla suçlandık. Yönetim Kurulu Başkanımız Aydın
Doğan hedef alındı.
O dönemde Aydın Doğan bize bir tek şey sordu: ‘Haberleriniz doğru
mu?’ ‘Evet’ dedik. Zaman bizim doğru ama az yazdığımızı ortaya
çıkardı. Aydın Doğan şimdi yine aynı soruyu yineledi:
‘Yazdıklarınız doğru mu?’
Evet, doğru.
Çünkü ben bazen yanlış yapabilirim ama ‘yalan’ yazmam.
Uzanlar’da bu ortaya çıktı. Banka hortumcuları ile yazdığım onlarca
yazıda bu ortaya çıktı.
Halis Toprak’tan Kamuran Çörtük’e, Dinç Bilgin’den, Hayyam
Garipoğlu’na ve daha onlarcasına kadar pek çoğunu yazdık. Hepsinde
haklı çıktık.
Devletin milyarlarca dolarının ‘tahsil edilmesine’ imkan
sağladık.
Bugün bize saldıran Çukurova Grubu ve patronu M. Emin Karamehmet
geçen yıl devletle ‘sözde’ ‘laf ola’ bir anlaşma yapıp devlete olan
6 milyar dolar borcunu 2 milyar dolar azaltırken de yazdık,
‘Karamehmet bu anlaşmaya uymayacak’ diye.
O zaman da bana saldırdılar.
Kim haklı çıktı? Biz ya da ben.
Ödemediler. Anlaşma bozuldu. Hem de benim dediğim tarihte. TMSF
Başkanı bile kurul toplantısında, ‘Fatih Altaylı haklı çıktı’
dedi.
O gün devletle yaptığı anlaşmaya uymayan Karamehmet, daha birkaç
gün önce yabancılarla yaptığı bir anlaşmaya da uymayarak kendini
kanıtlamadı mı?
Şimdi, ‘yazılanların zamanlamasına bakın’ diyorlar.
Haberin zamanlaması mı olur. Bulduğum anda haber yaparım. Elinizde
medya var diye biz gazetecilik yapmayacak mıyız, sizin
yaptıklarınızı sizden korkup yazamayacak mıyız!
‘Hodri meydan’ demişler utanmadan.
Bugüne kadar Aydın Doğan ile ilgili ne bulabildiniz?
5000 bine yakın Petrol Ofisi bayii var. Bunlardan biri hata
yapmışsa, Aydın Doğan mı suçlu? Bu mu hodri meydanınız.
Öyle anlaşılıyor ki, bizim haber Çukurova Grubu ve patronunu
rahatsız etti. Çünkü bizim bir bölümünü yayınladığımız bu rapor
TBMM Komisyonu tarafından yakında kamuoyuna açıklanacaktı.
Anlaşılan Karamehmet Grubu ise bu rapordan kendileri ile ilgili
bölümü çıkarttırmak için baskı kurmuşlardı. Bizim bu raporu
yayınlanmadan ele geçirmiş olmamız onları rahatsız etti.
Şimdi bize saldırarak raporu hazırlayanlara ‘gözdağı’ vermek
istiyorlar. Neler olacağını hep beraber göreceğiz.
Haber doğruysa muhatabıyla ilgilenmeyiz
ÇUKUROVA Grubu’nu son derece rahatsız eden akaryakıt kaçakçılığı
ile ilgili iddiaları içeren raporu Kanal D Haber parlamento
muhabiri Enis Ersoy arkadaşım ele geçirdi.
Rapor Türkiye Büyük Millet Meclisi Akaryakıt Kaçakçılığını
Araştırma Komisyonu için hazırlanan kapsamlı bir raporun bir
bölümüydü.
Rapor elimize geçince muhatabının kim olduğunu hiç önemsemeden,
önce Parlamento Şefimiz Tülay Ağaoğlu tarafından incelendi.
Ardından Ankara haber editörümüz Metin Kayıhan belgeleri ve haberi
araştırdı.
Daha sonra Kanal D Haber Müdürü Bülent Çöltekin haberdeki bilgileri
gözden geçirdi ve bana bilgi verdi. Ardından yayınladık.
Raporun ilgili bölümünü bugün köşeme (üstte) koyuyorum.
Çukurova Grubu bana kalemşör demiş.
Doğrudur. Ben kalemşörüm. Zaten köşemin adı da buna uygun: ‘Teke
Tek’.
Yazdıklarımla ‘doğruluğun’ mücadelesini veriyorum.
En büyük ‘kazancım’ ise hep haklı çıkmak.
Daha önce bana benzer suçlamalar yönelten Sabah Grubu patronu
Turgay Ciner’in bile TMSF Başkanı’nın yanında, ‘Uzanlarla ilgili
yazdıkların için seni suçlamıştım. Şimdi bir özür borçluyum. Özür
diliyorum’ demesi benim gibi ‘kalemşörler’ için en büyük ödül.
Biz bir haberin doğruluğuna bakarız. Gerisiyle ilgilenmeyiz.
Muhatabımızın elindeki güçlerden korkmayız. Geçmişte de böyle oldu,
gelecekte de böyle olacak.
Karamehmet Grubu’na bir tavsiyem var.
Bizi doğrulukta arayın. Başka yerde bulamazsınız.
Bu televizyon ve gazetelerin sahibi kim?
BEN ve yönetimimdeki Kanal D Haber Çukurova Grubu’yla ilgili bir
haber yaptık.
Patronunun adını bile anmadık.
Sadece grubun bir şirketinden söz ettik.
Onlar ise M. Emin Karamehmet’i savunmak için topyekûn bir saldırıya
geçtiler.
Akşam Gazetesi, Güneş Gazetesi ve Show TV bana ve nedense Doğan
Grubu’na savaş açtı.
İyi de, madem Mehmet Emin Karamehmet elindeki medyayı ‘silahı’ gibi
kullanıyor.
Bari bu gazetelerin ve televizyonun ‘sahibi’ olmaktan kaçmasın.
Karamehmet’in adı bu medya grubunun hiçbir yerinde ‘patron’ olarak
geçmiyor.
Ne televizyonda, ne gazetelerde.
Acaba bu şirketler mi Mehmet Emin Karamehmet’e ait olduklarını
itiraf etmeye utanıyorlar, yoksa Mehmet Emin Karamehmet mi bunlara
sahip olmaya utanıyor.
Yoksa işin içinde başka bir iş mi var.
Bir zahmet halka anlatıverin.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Medya teröristleri kendilerine pabuç bırakmayacağımızı anladığı
zaman.