Altaylı'ya göre Orhan Pamuk zavallı
Abone olÜnlü roman yazarı Orhan Pamuk'un 'kara yazar' olarak niteleyen Fatih Altaylı, 'Kara Kitap' yazarının ne 'zavallılığı'nı bıraktı ne de Türkiye'ye olan 'düşmanlığı'nı
Ünlü romancı Orhan Pamuk'un Türkiye'ye ilişkin olarak ortaya
attığı tezleri şiddetle eleştiren Fatih Altaylı'dan zehir-zemberek
bir yazı. Orhan Pamuk'u 'kara yazar' olarak
niteleyen Altaylı, ünlü romancı'nın ne 'zavallılığı'nı bıraktı ne
de Türkiye'ye olan 'düşman'lığını:
ORHAN Pamuk’u yazar olarak beğenmem. Sıkıcı, tekdüze bulurum. Daha
başlayıp da bitirdiğim kitabı olmamıştır. Zaten uzunca bir süredir
de kitaplarını almıyorum.
Yine de yazar olarak ‘bir değer’ taşıdığına inanıyorum. Benim
beğenmiyor veya okumuyor olmam, Pamuk’un yazarlığına zarar vermez.
Ancak Orhan Pamuk’u bir entelektüel olma, aydın olma iddiasındaki
bir kişi olarak kabul etmem. Hatırlayacaksınız, bir süre önce bu
köşede Pamuk’un ABD’deki söyleşileri sırasında yaptığı bir
konuşmadan söz etmiştim. Türkiye’yi karalayan, suçlayan bir
konuşmadan. Pamuk hemen kendini savunmuş, ‘entel lobi’ ayaklanmış
ve benim ‘yalan yazdığımı’ haykırmışlardı. Ancak önceki gün
Hürriyet’te yayımlanan bir röportaj ‘kimin yalancı’ olduğunu
netlikle ortaya koydu. ‘Korkudan’ Türkiye’ye gelemediğini söyleyen
Pamuk, ‘Türkler 1 milyon Ermeni’yi ve 30 bin Kürt’ü öldürdü’
diyor.
Bir kısım fanatik Ermeni ve PKK’lı dışında kimsenin söylemediği,
temkinli konuştuğu bir konuda romancı Pamuk, ‘Ben biliyorum, bu iş
böyle’ edasında konuşuyor.
Bir aydın elbette ‘doğruların arayışı’ içinde olacaktır.
Elbette farklı düşünecektir. Ama ‘karalama’ adına kesinleşmemiş
tarihi gerçekleri veya yakın dönemde yaşanmış ve bilinen gerçekleri
saptırma hakkı, ‘gerçek’ aydınların kendilerine hak gördüğü bir
durum değildir.
Ermeni meselesini tartışmak istemek, bu konudaki belgelere ulaşıp
bunları yazmak başkadır, işkembeden, bazı lobilere yaranmak, Nobel
jürisine göz kırpmak, üç beş kitap daha fazla satıp bir iki ödül
daha alabilmek uğruna ‘bilmeden’ karalamak başkadır.
Entelektüel olarak bence Pamuk’un tavrı ‘aydınca’ değil,
‘düşmanca’dır.
Kendini önemsetmek için söyledikleri de ‘yalandır’.
Pamuk, ‘Ben AB’den yanayım. Ben Kıbrıs’ta çözümden yanayım. Bu
yüzden Türkiye’de milliyetçiler beni karalıyorlar ve bana
düşmanlar’ diyecek kadar ‘zavallıdır’.
AB konusunda benden daha AB’ci, Kıbrıs konusunda benden daha
çözümcü değildir. Ama bunları isteyen Pamuk gibi birisi olunca, bu
konuda zaten hassas olanların, karşı olması son derece normaldir.
Bence bu adam ‘düşman olmaya bile değmeyecek’ kadar çaresizdir. Onu
en iyi anlatan da ‘Kara Kitap’ isimli romanıdır.
İçinin karalığını, başlığına koyduğu kitap...
Orhan Pamuk’a bir an önce Nobel’i verseler de, Türkiye de
rahatlasa.
Yazı: Fatih Altaylı
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr