Altaylıdan yakalanış öyküsü
Abone olFatih Altaylı, Hrant Dink cinayetini işleyen ve dün gece Samsun'da ele geçirilen Samast'ın nasıl yakalandığını anlattı...
Fatih Altaylı'nın, Trabzon'da daha önce yaşanan kitlesel
eylemler, Rahip Santoro cinayeti ve Hrant Dink suikastine ilişkin
analizi şöyle:
KİMLİĞİNİ ÖĞLEYİN TESPİT ETTİK
"Ben bugün yaşadığımız gelişmeleri anlatayım size önce. Zanlının
fotoğraflarının televizyonlarda yayınlanmasından sonra Trabzon
büromuza bir ihbar geldi.Aileden olduğunu tahmin ettiğimiz bir kişi
zanlının ismini verdi. Ben hemen İstanbul Valisi'ni aradım ve
kendisine ismi söyledim. 'Size böyle bir isim geldi mi' diye
sordum. Vali Bey o sırada olayı konuşmak için uygun olmadığını
söyledi. Fakat konuyu araştırmaya başladık. Zanlının Akçaabat'taki
köyüne ulaştı muhabirlerimiz. Ogün isimli zanlının ailesini bulduk
ve görüştük. Akşam üstüne doğru kesinlik kazandı bu kişinin olduğu.
Biz ilk baskılarımızda bu kişinin adını ve yaşadığı verdik.
VALİ BİLGİLERİ TEYİD ETTİ
Trabzon büromuz bu kişinin bağlı olduğu grupları, görüşmekte olduğu
kişileri belirledi ve akşam üzeri saat 4 gibi İstanbul Valisi'ni
tekrar aradım. 'Biz böyle bulgulara ulaştık, sizde bu bulgular var
mı' dedim.Vali Muammer Güler de 'evet doğrudur, ben açıklayamam ama
bu bilgileri teyid edebilirim' dedi.
Bunun üzerine biz araştırmalarımızı derinleştirdik ve zanlının
Trabzon'da Nizam-ı Alem ocaklarıyla ilişkisi olduğunu ve daha önce
de zanlının içinde bulunduğu genç grubun çeşitli eylemler yaptığını
öğrendik.
Tabi ilginç bir şey, Rahip Santoro'nun öldürülmesi olayında da
Trabzon'da benzer bir gencin kullanılmış olmasıydı. O yönde de
hemen arkadaşlarımız araştırma yaptılar. Bu kişilerin kimliklerini
tespit ettik. Detaylı bir şekilde veriyoruz.
ÖRGÜTLENMELERE DİKKAT ÇEKMİŞTİK
Tabi şu çok önemlidir. Sabah gazetesinde aylar önce, geçtiğimiz
bahar aylarında, Trabzon'daki bu nevi örgütlenmelere dikkat
çekmiştik. Trabzon Emniyet Müdürü'nü de Valisi'ni de defalarca
bunların üzerine gidilmesi konusunda uyarmıştık. Yani Trabzon,
Trabzon, Trabzon diye bizim çok başlığımız vardı, Trabzon
Emniyeti'ni harekete geçirmeye çalışan. Hatta yer yer suçlayan
başlıklarımız vardı. Çünkü o dönemde Trabzon'a sıklıkla giden
muhabirlerimiz ve oradaki büromuz pek çok benzer lümpen
örgütlenmenin olduğunu görmüştü. Şimdi ortaya çıktı ki bu genç de
onlardan bir tanesi. Ben açıkçası burada Trabzon Emniyeti'ni bu
konuları hafife almakla suçluyorum Trabzonda çok daha ciddi
önlemler alınsaydı, eğer derinlemesine araştırmalar yapılsaydı,
Trabzon'dan böyle bir cinayetin daha çıkması, bu kentin adının
böyle sevimsiz, tatsız bir olayla gündeme gelmesi engellenmiş
olabilirdi diye düşünüyorum.
BAĞIRA BAĞIRA GELDİ
Bu olay adeta bağıra bağıra geldi.. Santoro cinayeti eğer o kadar
küçümsenmeseydi, 15 yaşındaki bir çocuğun yaptığı bir işmiş gibi,
bireysel bir işmiş gibi görülüp kapatılmasaydı, oradaki dikkat
çektiğimiz örgütlenmelerin üzerine ciddiyetle gidilseydi en azından
bugün bu noktada olmayabilirdik. En azından oradaki gruplar yok
edilemezdi belki ama biraz daha tedirgin olurlardı, biraz daha
eylem içinde olmazlardı. Muhakkak ki istihbarat çalışması yapmak
gerekirdi orada..
Biz bunları defalarca yazdık, bizim yazdıklarımız tersi etki
yaratmış olması gerek ki, zaman zaman böyle inatlaşmalar oluyor,
Trabzon Emniyet Müdürü neredeyse taltif edildi. Orada ne valiye, ne
emniyet müdürüne, değişik olayları ciddiye almalarını sağlayacak
bir soruşturma olmadı. Sonucunda da bu oldu.
KURTLAR VADİSİ GİBİ
Demek ki Türkiye'de bazı
şeyleri ciddiye almak gerekiyor. Bu gibi olayları yazan gazeteleri
suçlamaktansa, bize pek çok dava açtılar, bunu yapmaktansa bunlar
bir şey biliyor, bunu yazanlar da bu ülkeyi yönetenler kadar
seviyor ve düşünüyorlar... Önlem alınsaydı kuvvetle muhtemel, bu
olay olmazdı. Çünkü Trabzon'da birilerinin bir grup oluşturmaya
çalıştığı çok net ortada.. Kurtlar Vadisi benzeri bir yapılanma,
çekirdek bir kadro oluşturuluyor. Dikkat ederseniz işsiz güçsüz,
ailevi durumları bozuk, psikolojik sorunları olan genç çocuklar.
Bölgenin işsizlik sorunu da dikkate alındığı zaman, buradaki sosyal
yapının son 10-15 yılda bozulduğu da dikkate alındığı zaman çok
normal ve Trabzon haketmediği bir durumla karşı karşıya"
Kaynak: Sabah