Altaylı Karamehmet'i mektupla vurdu
Abone olKaramehmet ile BDDK arasındaki yapılan borç indirimli anlaşma Altaylı'yı fena kızdırdı. Altaylı, Karamehmet'i, 46 yıllık bir dostunun gönderdiği mektupla vurdu.
Karamehmet'in borcunda yapılan indirime değinen Altaylı, Mehmet
Emin’e var, onlara yok? diyor ve Karamehmet'ten alınmayacak paranın
halkın cebinden çıkacağı için isyan ettiğini dile getiriyor.
Altaylı, Karamehmet'e bir de mesaj gönderiyor, "O anlaşmayı
bulursam ne dolaplar dönüyor yazacağım" diyor. Altaylı'nın en
önemli hamlesi ise, Karamehmet'in 46 yıllık bir dostundan gelen
mektubu yayınlaması. Peki mektupta neler yazıyor. Cevabı,
Altaylı'nın köşesinde: Mehmet Emin’e var, onlara yok? BDDK,
Çukurova Grubu şirketleri Mehmet Emin Karamehmet’in malı olarak
kalabilsin diye bu ‘şanslı’ vatandaşa sizlerin, bizlerin kesesinden
1 milyar doları aşkın, hemen hemen ‘2 katrilyon’ liralık bir
indirim yaptı. Bu ‘muhteşem’ operasyonun siyasi otoritenin onayı
olmadan yapılmış olabileceğine ihtimal vermiyorum. Karamehmet
işlerini kendi batırdı, çıkarmak bizim cebimize düştü. Ancak ortada
çok ciddi bir adaletsizlik duygusu var. Mehmet Emin Karamehmet,
cebine konulan bu 1 milyar dolarla, sanayide müthiş bir haksız
rekabet avantajı elde etti. Madem devletin böyle bol keseden
dağıtacak imkánları var, İmar Bankası’ndaki bonozedelerin durumu
neden aynı şekilde ele alınmaz? Bir banka, SPK’nın, BDDK’nın gözü
önünde ‘izinsiz işlem’ yapmış. Devletin bütün ilgili denetim
kurumları uyumuşlar, sonunda fatura devlete güvenip ‘devlet
tahvili’ alan bir grup vatandaşa çıkarılmış. İşlerini kendi
beceriksizliği ile batıran Mehmet Emin Karamehmet’e devletin
verecek parası var, ama devlete güvenip hazine bonosu alana
devletin verecek parası yok. Keza aynı durum ÇEAŞ ve KEPEZ’in
ortakları için de geçerli. ÇEAŞ ve Kepez şirketleri kurulurken,
devlet Dünya Bankası’nın da önerisiyle bir model geliştirmiş. Bu
şirketlerin hisselerinin bir bölümü halka açılmış ve finansman
sağlanmış. İşler yıllarca iyi gitmiş. Hisse alan küçük yatırımcı
vatandaş kazanmış, devlet kazanmış. Sonra devlet büyük bir hata
yapmış. Bu hisselerin elinde kalan bölümünü ‘yanlış’ birine satmış.
Bu adam da hisselerle şirket içinde elde ettiği gücü kötüye
kullanmış. Devlet bunun elindeki hisseleri alacağına, gitmiş
şirketin imtiyazını iptal etmiş ve şirketin kuruluşundan bu yana
ortağı olan ve Uzanlar’la hiç bir alakası olmayan küçük yatırımcıyı
mağdur etmiş, deyim yerindeyse ‘çırak çıkarmış’. Bir tarafta
devletin hatasıyla mağdur olmuş on binlerce kişiye ‘kol hareketi’,
diğer tarafta kendi bankasının kaynaklarını kullanarak batıran bir
kişiye 2 katrilyonluk ek kıyak. Bunun adı da ‘hak’. Aferin size!..
NOT: Değerli okurlar, BDDK ile Karamehmet arasında yapılan
anlaşmayı bulup incelemeye çalışıyorum. Zannediyorum çok ilginç
finansal oyunlarla karşılaşacağım ve sizlerle paylaşacağım. 46
yıllık çalışanından Karamehmet portresi BDDK ve TMSF’nin 2
katrilyon liraya varan bir borç indirimiyle yeniden anlaştığı
Mehmet Emin Karamehmet’le ilgili şikáyet, iddia, bilgi, belge
yağıyor. Bu belgeleri görünce, devletin kime ‘kıyak’ yaptığını
görüyor, kahroluyorum. Bu mektuplardan birinin yazarı, 46 yıl
Mehmet Emin Karamehmet’le birlikte çalışan bir kişi. İsmi bende
saklı. Bakın neler diyor: ‘... 1) 1980’lerin sonuna doğruydu
galiba. MEK’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Çukurova İthalat
İhracat TAŞ’de plastik yedek parçası kisvesi altında Caterpillar
yedek parçaları kaçak olarak yurda sokulduğu için gümrük
kaçakçılığı takibatı yapılmış, tevkif edilmekten kurtulmak için
yurtdışına kaçıp yıllarca yurda dönememişti. (O yıllarda
yöneticileri yanına gidip gelerek şirketi yönetirlerdi.) Yurda
döndüğünde Şişli Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanıp bir süre
yattıktan sonra kefaletle tahliye edilmiştir. 2) 1997 yılında
Çukurova İthalat İhracat TAŞ ve BMC San. ve Tic. AŞ adına işlem
gören GÇB’lerin tesciline ilişkin defter kayıtlarında toplam döviz
tutarı ile beyan edilen eşyaların sayısının düşük olması nedeniyle
Hazine’nin büyük kayba uğradığı tesbit olunarak hakkında kaçakçılık
takibatı yapılmıştır. 3) Pamukbank’ın içinin boşaltılmasından
dolayı MEK dahil banka idarecileri hakkında Beyoğlu 2. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde dava açılmış, verilen takipsizlik kararı Yargıtay 11.
Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur 4) BMC ile ilgili İstanbul
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nca teşekkül halinde kaçakçılık
suçlamasıyla takibat başlatılmıştır. 5) Detayını hatırlamamakla
birlikte 1994 yılında da MEK hakkında kaçakçılık takibatı
yapıldığını biliyorum ama detayı dosyalarımda mevcut değildir.
Sayın Altaylı, takibat 1 tane olsa tesadüf, hata denilebilir ama
birden çok olunca bunların tesadüfi olduğu ileri sürülemez.’ 46
yıllık çalışanının, Mehmet Emin Karamehmet hakkındaki mektubu
oldukça uzun. Şirketi ve ailenin diğer fertlerinin haklarını nasıl
ele geçirdiğine kadar pek çok bilgi ve belge var. İşte BDDK böyle
bir işadamının ‘iş áleminde’ kalabilmesi için 2 katrilyon liralık
kolaylık yapıyor. Ben en çok bu ülkenin namuslu olmaya çalışan
işadamlarına acıyorum. Yazı: Fatih Altaylı Kaynak: Hürriyet
Gazetesi