Altan Tan'dan 'sözümüz geçmedi' itirafı!
Abone olTeke Tek'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan HDP vekili Altan Tan hükümete ve Kürt siyasetine dönük eleştirilerine devam etti.
İNTERNETHABER.COM
Habertürk ekranlarında Fatih
Altaylı'nın hazırladığı Teke Tek'te
konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Altan
Tan hükümete ve Kürt siyasetine dönük eleştirilerine devam
etti.
Kobani protestolarında yaşanan can kayıpları nedeniyle yaptığı
çıkış ile dikkat çeken Altan, HDP'nin Kürt siyasetinde sözünü
geçiremediği çevrelerin de olduğunu söyledi. PKK Hizbullah
çatışmasını da yorumlayan Altan IŞİD ile Hüda Par'ın farklı siyasi
çizgilerde olduğunu vurguladı. Bölgedeki çatışmaları ortam
karşısında legal Kürt siyasetinin insiyatif alması gerektiğini
kaydeden Tan "Kardeşim birini öldürecekseniz gelin bizi
öldürün. Bizim görevimiz savaş tam tamları çalmak değil bu işi bir
çözüme kavuşturmaktır." dedi. Tan, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın çözüm sürecinde oyalama politikaları ile topu
çevirdiğini ve "süreci çürütme" arayışında
olduğunu iddia etti.
İşte Tan'ın açıklamalarından satır başları:
"HDP'NİN SÖZÜNÜN GEÇMEYECEĞİ KİŞİ VE
ÇEVRELER DE VAR!"
Biz üstümüze düşeni yapsak, o çağrıya bir kaç cümle daha eklesydik
sorumluluğumuzu yerine getirmiş olurduk. Olaylara engel olabilirdik
diyemem çünkü HDP'nin sözünün geçmeyeceği kitleler ve kişiler
vardır, sözünün geçeceği çevreler vardır.
"HÜDA PAR İLE IŞİD SİYASİ VE İSLAMİ AÇIDAN
ÇOK FARKLI"
Hüda Par ve IŞİD'in İslam ve siyasal tutumları farklıdır. Hüda Par
İran siyasetine yakındır. Tabanı ve fikriyatı sünni olsa da İran'a
yakındır. IŞİD ise İran ile kanlı bıçaklıdır. O yüzden IŞİD ile
Hüda Par arasında ortaklık olduğunu söylemek gerçekçi değil. Bu
mesele aslında yıllara dayanan bir geçmişten kaynaklanıyor. PKK
devletin Hizbullah'ı kendisine karşı kullandığını söylüyor,
Hizbullah da PKK'nın kendisine saldırdığını söylüyor.
"ÖLDÜRECEKSENİZ GELİN BİZİ
ÖLDÜRÜN"
Kağızman'da öldürülen 3 PKK'li gencin de bir günahı yok,
Yüksekova'da öldürülen askerlerin de bir günahı yok. Kardeşim
birini öldürecekseniz gelin bizi öldürün. Bizim görevimiz savaş tam
tamları çalmak değil bu işi bir çözüme kavuşturmaktır. Kürtler
arası bir çatışmaya da yol açmamak bizim görevimiz.
"BU ŞARTLARDA PKK'NIN SİLAH BIRAKMASI
MÜMKÜN DEĞİL"
Bütün siyasi hareketlerde mutlaka farklı düşünenler, farklı çözüm
ve tatkikleri denemek isteyenler olabilir. Bu hem PKK hem de Türk
devleti için geçerli olan bir durumdur. Öcalan'ın tarihi Newroz
mektubu çok tartışıldı. Orada bence can alıcı bir kaç cümle vardı.
Kürtlerin Türkiye'deki hak arama mücadeleleri silahlı değil fikri
ve demokratik alanda yürüyecektir dedi. Ayrıca bu geçici bir taktik
değil stratejik bir karardır dedi. ama o günden sonra şartlar da
çok değişti. PKK'nın Ortadoğu'da bugünkü şartlarda silah bırakması
mümkün değil. Ben IŞİD ile demokratik yollar ile mücadele edeceğim
demesi mümkün değil.
"TÜRK TOPLUMU KÜRTLERİN HAKLARINA OLUMLU
BAKIYOR"
Ama Türkiye'de Kürtlerin kamusal hakları ile ilgili toplumun en az
yarısı olumlu bakıyor. Araştırmalar gösteriyor ki sokaktaki
vatandaş barış karşılığında Kürtlerin haklarına razı oluyor. Ülke
bölünmesin, kan dökülmesin, kardeşim sen de hakkını al diyor
vatanadaş.
"ERDOĞAN SÜRECİ ÇÜRÜTME SİYASETİ
İZLİYOR"
Biz Erdoğan'a bu yolun yolmadığını ısrarla söylüyoruz ama o da
ısrarla devam ediyor. Bu işin içinden nasıl çıakcağını o da
bilmiyor. Bu süreci başlatan ve kabul eden de Erdoğan'dır.
Öcalan'ın 26 Eylül 2012'de Erdoğan'a yazdığı mektupla başladı
süreç. Erdoğan da siyasi olarak süreci başlattı. Biz acele edin
dedikçe bize "bu iş üç günde olmaz" dediler. Bilgiçlik taslayarak
siz anlamazsınız dediler. Peki kardeşim üç günde olmaz da ne kadar
sürede olur. En sonunda Beşir Atalay çıktı dedi ki doğrudur bu iş
bir yol haritası ve takvimle olmak zorunda dedi. 1 Eylül dediler,
15 Eylül dediler, Ekim dediler ama bir türlü hazırlamadılar.
Hükümet hep seçimlerden dolayı erteledi yapması gerekenleri. Önce
can sonra canan dediler. Hatta canan bile demediler. Seçimi
kazanayım da sonra bakarız dediler. Biz de biliyoruz bazı şeyler
hemen olmaz. Ama bari dilini düzelt. Erdoğan oyalayarak top
çevirerek süreci çürütme siyaseyi izliyor.
HDP'YE RABİA VE TÜRKMENLER ELEŞTİRİSİ
HDP'li vekil Kobani protestolarını değerlendirirken Mısır'da
darbe sonrası çıkan olaylarda hayatını kaybedenlerle ilgili
partisine eleştiri getirdi. Altan Tan IŞİD tarafından Irak'ta
Türkmenlere yönelik saldırı sırasında tepki vermediklerini kabul
ederek, 'Kim kime zulm ediyorsa tepkimiz aynı olması lazım. Kürt
siyasetçiler Ortadoğu'daki gelişmeler bizi ilgilendirmiyor diyemez'
dedi.
"BİR MİTİNG BİLE
YAPMADIK"
"Rabia Meydanı'nda iki bin tane Müslüman Ramazan ayında
sahurda katledildi. Bizim partimizde kınamalar oldu ama biz
bunlar ilgili bir miting bile yapmadık, yapmalıydık. Diyelim ki
Kerkük Türkmenlerine, Musul'a bir tavır olduğu vakit Bize de Kobani
olduğu zaman Lüleburgaz'da kimse sokağa çıkmadı diyemeyiz. Biz
insan olarak görevimizi yapmalıyız. Bizim kaderimiz birbirine
bağlı, bir mecburiyet değil."