Altan Tan'dan Cemaati şaşırtacak istek
Abone olAltan Tan, Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'da yapılmasını istediği Demokratik İslam Kongresi ile ilgili şaşırtan açıklamalar yaptı...
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Abdullah Öcalan'ın
Diyarbakır'da toplanmasını istediği Demokratik İslam Kongresi ile
ilgili başta Gülen Cemaati olmak üzere bütün İslami grup ve
cemaatlerin katılması gerektiğini aksi taktirde bir sonuç elde
edilemeyeceğini söyledi.
İmralı Adası'na giden BDP heyetlerine müdahale edildiğini
belirterek, "Eğer postacı arıyorsunuz PTT Genel Müdürlüğü'ne
başvurun. BDP'de postacılık yapacak kimse yok. BDP'nin de
eksiklikleri oldu, biz ilk gün Başbakan'ın bu tavrına karşı dik
durmalıydık"dedi.
Diyarbakır'da bulunan BDP Milletvekili Altan Tan, gazetecilerin
gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
BAŞBAKAN POSTACI ARIYORSA PTT'YE GİTSİN
Tan, BDP'nin İmralı'ye heyetlerine yapılan müdahaleleri ve
Başbakan'ın sert eleştirilerine değerlendirirken, "Herkes
haddini bilecek ama, Başbakan'ın da haddini bilmesi lazım.
Demokrasilerde Başbakanlar Sultan değil. 'İmralı'ya kimin
gideceğini ben karar veririm' diyor Başbakan. Peki İmralı'ya niye
gidiyor millet? İlk günden dedik, ben şahsım ile ilgili bir tavır
koydum ortaya. Eğer postacı arıyorsunuz PTT Genel Müdürlüğü'ne
başvurun. BDP'de postacılık yapacak kimse yok. Onun için çözüm
sürecinin birinci yanlışlığı bu müzakerelerin ve görüşmelerin
şeklidir. Ama, bizim burada BDP'nin de eksiklikleri oldu, biz ilk
günde Başbakanın bu tavrına karşı dik durmalıydık. Ve bizde
Başbakan'a haddini bildirmeliydik. Eğer bir çözüm olacaksa kimse
kimsenin babasının uşağı değil, doğru düzgün şeffaf demokratik bir
çözüm olur. Bir yol takip edilir ve oradan hayırlı bir şey çıkar.
Yoksa bu şekilde bu iş artık çözümsüzlüğe doğru gider"dedi.
60 MADDE FORMÜLÜ SİYASİ DOLANDIRICILIKTIR
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi olan Altan Tan, üzerinde 4
partinin anlaştığı 60 meddelik anayasa değişikliğinin meclisten
geçirilmesi ile ilgili şöyle konuştu:
"Biz yeni bir anayasa yapamadık, eh işte uzlaştığımız 60 maddeyi
meclisten geçirelim demek, tam bir siyasi dolandırıcılıktır. Bu
siyasi dolandırıcılığın içinde olmayacağız, olmayacağım. Çünkü,
defalarca söyledik. Bu üzerinde uzlaşıldığı söylenen 60 madde,
Mozambik anayasasında, Kazakistan anayasasından hatta hangi
anayasalara baksanız hatta 12 Eylül anayasasın da aşağı yukarı
etliğe sütlüğe dokunmayan ve 60 maddesi bir madde etmeyen
maddelerdir. Türkiye'nin temel maddelerini çözmeyen, din devlet
ilişkilerini, cem evlerini, tarikatları, medreseleri, baş örtüsünü,
Kürt sorunu, ana dilde eğitimi, yerinden yönetimi, vatandaşlık
tanımını, anayasanın değiştirilmez ilkeleri hal etmeyen bir anayasa
halkı aldatmadan başka bir şey değildir. Ben bu siyasi
dolandırıcılığın içinde olmayacağım. Ümit ederim Meclis Başkanı
Cemil Çiçek'de bu siyasi dolandırıcılığın içinde olmaz."
ÖCALAN'IN İSTEDİĞİ KONGREDE GÜLEN CEMAATİ DE
OLMALI
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Abdullah Öcalan'ın
Diyarbakır'da yapılmasını istediği Demokratik İslam Kongresi ile
ilgili ise çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tan, Öcalan'ın kongre
çağrısının çok önemli olduğunu, yapılmasının herkesin isteği
olduğunu söyledi. Tan, şöyle dedi:
"Çünkü Ortadoğu 'da İslam’ı göz önünde bulundurmayan, Ortadoğu'nun
kadim geleneği ile barışmayan İslam ile barışmayan hiçbir projenin
başarılı olma şansı yoktur. Ama, hangi İslam. Bizim söylediğimiz
Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'nin, Raşit halifelerin, Sahhih İslamı yani
doğru ve özgün İslam bunun ortaya çıkarılması için ciddi bir
kongreye ciddi bir konferansa her zaman ihtiyaç var. Ancak, bizim
DTK olarak yaptığımız birinci konferans istediğimiz genişlikte ve
çerçevede geçmedi. Bundan sonrada yine dar kalıplarda bir tartışma
yürütülecekse bunun bir faydası olmaz.
Şunu demek istiyorum. Ben formatı doğru olmayan bir çalışmanın
içinde olmayacağım. Türkiye'deki bütün İslami gruplar, Gülen
Cemaati'nden tutunuz, Mustazaf-Der'e kadar bunların tamamının
görüşlerini beğenin, beğenmeyin selefilerden, sufilere kadar ne
kadar İslami grup ve cemaat varsa bunların çağrılması lazımdır.
Çağrılmada 'ben bir konferans yapıyorum gelin katılın değil',
bunların önce çağrıcı olmaları teklif edilmesi lazım. Konferansın
gündeminin yine bunların kabul edecek çerçevede olması lazımdır.
Sansürsüz olarak herkesin gelip fikirlerini söylemesi lazımdır. Ben
bunu Kandil'de sayın Murat Karayılan'a da söyledim. Böyle bir
konferans olursa yararlı olur. Ama yoksa benim istediğim şeyler
konuşulsun, dar kapsamda olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet
işleri başkanlığını kullandığı gibi benim çizgide bir din anlayışı
olsun bir konferans yapılırsa bunun hiçbir faydası olmaz. Ve
İmralı'dan gelen çağrıda bu değil. Dini siyasete alet edecek,
politik, kısır bir çalışmanın içinde olmam."