Altan Tan: Hükümet posta koyacağına...
Abone olHDP ile hükümet arasında iki gün önce başlayan polemiğe Altan Tan da yorum yaptı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Meclis gündeminde bulunan güvenlik reformunu
eleştiren Demirtaş’ın “Güvenlik paketini sokakta engelleriz”
şeklindeki sözlerine sert tepki gösteren Başbakan Ahmet Davutoğlu,
“Bundan sonra şehirleri kan gölüne çevireceklerini söylüyorlarsa,
sokaklara çağrıda bulunuyorsa, dökülecek her kandan Demirtaş
sorumludur” dedi.
Çözüm sürecinde nihai aşamaya geçileceğinin söylendiği
günlerde yeniden başlayan bu polemik süreci nereye götürecek? HDP
Diyarbakır milletvekili Altan Tan, internethaber'e konuştu:
Siz 6-8 ekim olayları öncesindeki çağrı için
partinizi eleştirmiştiniz, şimdi yine benzer bir çağrı yapıldı,
hükümet buna yanıt verdi ve polemik başladı. Hem çağrıyı nasıl
buldunuz, hem de bu polemikler çözüm sürecini nereye
götürür?
HÜKÜMET ANKARACA
KONUŞUYOR
Bu polemikler çözüm sürecini iyi bir yere götürmez. Sayın Demirtaş;
Ak Parti'nin Meclis'teki çoğunluğuna güvenerek muhalefeti hiç
dinlemeden, hukuk kurallarına, demokratik standartlara aykırı
kanunları Meclis'ten geçirmeye devam ederse muhalefet olarak biz
sokakta demokratik tepkimizi, eylemlerimizi ortaya koyarız.
dedi.
Bu cümleyi buradan alıp başka yerlere götürmek, tam anlamıyla
polemik. Eğer bir çözüm süreci olacaksa ve doğru düzgün devam
edecekse bunun müzakerelere evrilmesi, atılacak, kısa, orta, uzun
vadeli adımların atılması, kamuoyunun üçüncü göz diye
nitelendirdiği, kanaat önderlerinin, sivil toplum kuruluşlarının
devreye girmesi sürecin olmazsa olmazıdır. Polemik, "Ben iş
yapmak istemiyorum" demenin Ankaracasıdır." "Ben
iş yapmak demek istemiyorum, seçimlerden sonrasına kadar yatıp
uyumak istiyorum" demenin Ankaracasıdır. Ankaralılaşmak
bugüne kadar hiçbir iktidara yaramadı, bir dönüp tarihe baksınlar,
kimseye yaramadığı gibi AKP'ye de yaramaz.
POSTA KOYACAKLARINA İŞ
YAPSINLAR
Başbakan ve Cumhurbaşkanı bu kadar fazla konuşup gürleyeceklerine biraz yağsınlar. Kürtler de bir atasözü vardır: "Dugırı na barı" derler, yani "gürlüyor ama yağmıyor..." Tehdit edeceklerine, posta koyacaklarına iş yapsınlar, demokratikleşmeyle ilgili adımlar atsınlar, çok büyük adımlar atamıyorlarsa da bari küçük adımlar atsınlar, onları da atamıyorlarsa bari emeklesinler. Ben bu aşamada polemik yapmak istemiyorum, polemiğin de bu aşamada siyasetin de demokratikleşmenin de önünü kapatır. Hükümet gürleyeceğine yağsın, iş yapsın.
-Sırrı Süreyya Önder yaptığı açıklamada heyetin Yalçın
Akdoğan'la yaptığı görüşmede genel af ve Öcalan'ın taslağının
konuşulduğunu söyledi. Akdoğan bugün bunu yalanladı, kim doğru
söylüyor?
ŞEFFAFLIK, ŞEFFAFLIK,
ŞEFFAFLIK
Bir vatandaş, bir milletvekili olarak, ben ve benim gibi
milyonlar, neler konuşulduğunu ve nelerin konuşulmadığını bilmiyor.
Başından beri feryat ediyorum; süreç şeffaf olmalı, şeffaf olmalı,
şeffaf olmalı. Kamuoyu bilgi sahibi olmazsa biz kimin doğru
söylediğini nasıl anlayacağız. Bu görüşmeler, konuşulanlar ve
konuşulmayanlar, yol haritası, çözüm sürecinin parametreleri
kamuoyu ile paylaşılmazsa biz nasıl bilgi sahibi olacağız ve ne
söyleyeceğiz. Sorun tam da burada. Onun için her yazısında hükümeti
cansiparane savunan iktidarın kalemşör ve silahşörleri bile artık
"bu süreç şeffaf olmalı ve hükümet adım atmalı" diyorlar.
KURT DUMANLI HAVAYI SEVER
AMA...
Bütün bu polemik ve tartışmaların, bu tıkanıklığın, bu sis
dumanının bir tek çaresi ve şeffaflık. Bu sis dumanı dağılacak,
toplum bilgilendirilecek ve hükümet atması gereken adımları
seçimleri beklemeden atacak. Ama kurt dumanlı havayı sever,
ortalığı bu kadar karışmazsa bu işler nasıl savsaklanır diye
soracak olursanız, valla bu dumanlı havanın hükümete de faydası
olmaz. Kısa vadede belki günü kurtardığını zannedebilir ama çok
kısa bir müddet sonra hadise bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar ve
gizlenemez. Şeffaflık, şeffaflık, şeffaflık... Samimiyet,
samimiyet, samimiyet, adım atma, adım atma, adım atma...
-Siz "ortada bir çözüm süreci yok" diyordunuz, hala aynı
fikirde misiniz?
Ben bu kadar bu işlerle ilgili ve "yetkili" biri olmama rağmen bir
şey bilmiyorum. Ortada bir çözüm süreci var mı yok mu ben de
bilmiyorum.