Alt yazı talimatı basına sansür değil mi?
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gezi olayları sırasında gittiği Fas’tan Ciner Medya yetkilisi Fatih Saraç’ı arayarak Habertürk TV’den alt yazı olarak geçen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerinin hemen kaldırılması talimatını vermesi TBMM gündemine taşı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’a, “Başbakan’ın TV’deki altyazıya dahi müdahalesi
basına sansür değil mi? Beğenmediği altyazıların kaldırılması için
Erdoğan size de talimat veriyor mu? Yasak altyazılar listesi
yaptınız mı, listede neler var? - Sn. Başbakan yurt dışındayken
dahi kendisini bilgilendirmek amacıyla “Başbakanlık Altyazıları
Takip Birimi” mi kurdunuz? Bu birim fahri çalışan basın mensupları
tarafından mı işletilmektedir, birimde kimler kadrolu/fahri olarak
görev yapmaktadır?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, kendi kişisel web sitesinin sansürlenme girişimi ve Başbakan’ın Habertürk TV’deki altyazının kaldırılması talimatına ilişkin olarak Arınç’ın yanıtlaması istemiyle iki ayrı soru önergesi hazırlayarak TBMM’ye sundu.
Habertürk’e “hemen şey yapmanız gerekiyor” talimatı
İnternet sitelerine düşen ses kayıtlarına göre; Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın Gezi olayları sırasında 4 Haziran 2013 tarihinde
Fas’ta iken telefonla aradığı Ciner Medya yöneticisi Mehmet Fatih
Saraç’a talimat verdiğini anımsatan Umut Oran, Başbakan Erdoğan’ın
bu görüşmede şöyle konuştuğunu aktardı:
“TV izliyorum burada (Devlet) Bahçeli’nin bütün konuşmaları
(Habertürk TV’de) altyazı (Gezi olaylarıyla ilgili D. Bahçeli Gül’ü
sorumluluk almaya çağırdı) olarak geçiyor. ‘Cumhurbaşkanı’nın
birinci görevi görüşmeler yapmak değil, bu görüşmeler dışında bu
durumu düzeltmektir. Görüşmeler üzerinden ülkeyi huzura
kavuşturacak adımları atmaktır... Anladım diyorsunuz da hayret bir
şey bunlara ne gerek var hemen şey yapmanız gerekiyor” diye uyarıda
bulunuyor.
“Başbakan yetkisi gücünü kimseyle paylaşmak
istemiyor”
Umut Oran, bu görüşmeden hemen sonra Fatih Saraç’ın da Habertürk’ten Abdullah isimli yöneticiyi arayarak, “Ya Fas’tan mı izliyor ne yapıyor bilemiyorum? Alt yazıyı da kayan yazıyı da kaldır Bahçeli’nin sözlerini. Bahçeli ‘Taksim’i Tahrir’e çevirmelerine izin vermeyeceğiz’ diyor. Onun yetkisi mi var ki, Başbakan kendi yetkisini gücünü kimseyle paylaşmak istemiyor. Son dakikaları ona göre girin” demesinin dikkat çektiğini belirtti.
Alt yazı talimatı basına sansür değil mi?
CHP’li Oran’ın Arınç’a yönelttiği sorular şöyle:
- Sayın Başbakan’ın bu açık sözleri ve TV’den geçecek altyazıyı
dahi belirleme iradesi, talimatı doğrudan basın özgürlüğüne
müdahale, sansür, yönlendirme değil midir?
Erdoğan, Arınç’a da altyazı talimatı veriyor mu?
- Basından sorumlu Başbakan Yardımcısı olmanız dolayısıyla
Başbakan, beğenmediği altyazıların kaldırılması için size de bu tür
talimatlar veriyor mu?
- Sn. Başbakan’ın hangi TV’lerden ne tür altyazıların geçeceğine
dair bir yönerge hazırladı mı, bu liste ve talimatların basın-yayın
kuruluşlarına dağıtımını yaptınız mı?
Yasak altyazılar listesi mi var?
- Hükümetinizin hazırladığı TV’ler için yasak altyazılar listesi var mıdır? Böyle bir liste varsa içeriğinde neler vardır?
Başbakanlık Altyazı Takip Birimi mi kurdunuz?
- Sn. Başbakan yurt dışındayken dahi kendisini bilgilendirmek amacıyla “Başbakanlık Altyazıları Takip Birimi” mi kurdunuz? Bu birim fahri çalışan basın mensupları tarafından mı işletilmektedir, birimde kimler kadrolu/fahri olarak görev yapmaktadır?
Kaç TV’ye alt yazı talimatı verdi?
- Sn. Başbakan göreve geldiği Mart 2003 tarihinden bu yana bu
şekilde kaç TV yöneticisini arayarak altyazılar ve program
içeriklerinin değiştirilmesi, kaldırılması talimatı verdi?
- Habertürk yöneticisinin sözünü ettiği biçimde basın-yayın
organlarının haberlerinde yer alan ifadeler, “Başbakanın kendi
yetki ve gücünün başkasıyla paylaşılması” sorununa mı yol
açmaktadır?
- Türkiye’de basına uygulanan sansürün şiddeti giderek artmasına
karşın sizin ısrarlı biçimde “basına sansür yok” demenizin
gerekçesi nedir?
Arınç’a umutoran.com sorusu
Kişisel web sitesine sansür girişimi nedeniyle Ulaştırma Bakanı
Lütfu Elvan dahi ‘Sehven yapılmış’ diyerek özür dilemesine karşın,
Arınç’ın sansür yok demesini de diğer önergeyle gündeme getiren
Umut Oran, şu soruları da diğer önergeyle Arınç’a yöneltti:
- Sayın Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı’nın dahi ‘Sehven’ yapılmış
denilerek özür dilediği bu uygulama karşısında niçin basına açıkça
“Umut Oran’a sansür uygulanmamıştır” açıklamasını yaptınız?
- Eski bir TBMM Başkanı olarak bu uygulamayı açıkça yasamaya sansür
girişimi ve anayasa suçu olarak değerlendirmiyor musunuz?
- Türkiye’de basına sansür yok demeniz karşısında halen 36 bin web
sitesinin erişime engelli olmasının gerekçesi nedir?
- Türkiye’de web üzerinden habercilik yapan haber sitelerine
yönelik sansür girişimleriyle basın yayın özgürlüğüne müdahale
edilmiş olmuyor mu? Haber sitelerini basın yayın organı olarak
görmüyor musunuz?
- Haber sitelerinin de yasal statülerinin belirlenmesi, basın
kartları sorununun çözümü, basın özgürleştirilmesi amacıyla
hazırlığınız yıllardır yürüttüğünüz yasa çalışması niçin halen
bitmedi?
Haber siteleri için 2 yıldır bekleyen yasa teklifi
- Bu kapsamda 11 Ocak 2012 tarihinde TBMM’ye sunduğum 2/303 sayılı yasa teklifimin (http://www2.tbmm.gov.tr/d24/2/2-0303.pdf) hazırladığınız tasarı ile içerek olarak birleştirilmesi mümkün müdür?