Alperen Ocaklarının itirazı var
Abone olAlperen Ocakları geçtiğimiz pazar günü yayınlanan haberle ilgili bir tekzip metni gönderdi. Yayınlıyoruz..
Geçtiğimiz günlerde bazı internet sitelerinde Alperen
Ocakları’nın Diyarbakır da açmış olduğu şubesi ile alakalı çeşitli
haberler çıkmıştır. Bu konuyu haber yapmak isteyen bir ajans
temsilcisi Diyarbakır il temsilcimizle bilgimiz dahilinde bir
röportaj gerçekleştirmiştir. Haber haline getirilen röportaj hiçbir
şekilde gerçekleri yansıtmamıştır.
Bu konu ile alakalı haberi yapan ajansla yaptığımız görüşmeler
sonucunda ilgili ajans haberi gerçeği yansıtmayan içeriğinden ötürü
yayından 3 saat sonra geri çekmiştir. Bu 3 saatlik dilim içerisinde
bir çok internet sitesine yayılan haber girişimlerimiz sonucu
duyarlı olan ve Alperen Ocakları’nın çizgisini bilen haber
sitelerince derhal yayından kaldırılmıştır. Lakin kurumsal olmayan
ve maksatlı, taraflı habercilik özelliği aşikar olan bazı sitelerce
yayından kaldırılmamış ve bu kişiler yine kurumumuzu bir polemik
içersine çekmek istemişlerdir. Ayrıca Diyarbakır Alperen Ocakları
daha yeni açılmamış uzunca bir süredir bölgede faaliyetlerine devam
etmektedir.
İlay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Alem çizgisinde olan kuşatıcı
milliyetçilik anlayışımız Alperen Ocaklarının her bölgede, her
şehirde ve her hanede sevgi ve muhabbet kazanmasına sebep olmuştur.
Bu büyüme hızımız artniyetli insanlar tarafından engellenmek
istemektedir. Başta bölgede ve hususiyetle Diyarbakır’ da
temsilcilik açamayanlar bölge insanının DTP ve BDP gibi ayrılıkçı
yapıların bünyesin de kalmasına sebep olmaktadır.
Bu noktadan değerlendirme yaptığımızda ülkemizin belirli
bölgelerini ayrılıkçı grupların baskı ve şiddet uygulayarak rahat
rahat at koşturabilecekleri bir konumdan çıkartmamız gerekmektedir.
Bu vesile ile Alperen Ocakları yurdun her yanında olduğu gibi zaten
var olduğu bu bölgede de teşkilatlanmaya tüm hızı ile devam
edecektir. Haberin içeriği ile alakalı tartışmaların giderilmesi
adına da direk Diyarbakır İl temsilcimizin hazırlamış olduğu basın
açıklamasını sizlerle paylaşıyoruz;
16.01.2010 tarihi 20:20 saatlerinde Habertürk’ ün internet
sitesinde Diyarbakır Alperen Ocakları il başkanlığının açıklaması
adıyla bir yazı yayınlanmıştır.
Türkiye’ de bir çok yapının aktif olmadığı ve birilerinin kaledir
girilemez, yıkılamaz dediği Diyarbakır da Alperen Ocaklarını açmış
olmanın sevinç ve gururunu yaşamaktayım. Bu gerçeği kimse göz ardı
etmeye kalkmasın. Diyarbakır kalesinin yedi tane giriş kapısı
vardır. Alperenler bu kapılardan birine Alperen bayrağını, İslam
sancağını dikmiştir. Oğlumun adı Alperen’dir. İsteyenler Diyarbakır
nüfus müdürlüğünden teyit ettirebilirler. Ocağımızda ülkücü,
alperen ayırımı yapmadan tüm kardeşlerimle birlik beraberlik
içerisinde sosyal ve kültürel faaliyetlerimizi yürütmekteyiz.
Devletin bekası, milletin bölünmez bütünlüğü hakkındaki
düşüncelerimizde elimizdeki sancaktan belli olmaktadır. Bunu
anlamayanlar, anlamak istemeyenler art niyetlidir. Ocağı açtığımız
tarihte arayıp tebrik etme duyarlılığını göstermeyenler bu gün
acımasızca ve haksızca bizi yerden yere vurmaktadırlar. Diyarbakır
kaledir yıkılamaz girilemez dendiği zamanlarda bu insanlar
neredeydi sormak isterim.
Bizler açıklamamızda MUHSİN başkanın davasının TÜRK’ ün
bayraktarlığında büyük İSLAM dünyasının birlik ve beraberliğinin
tesis edilmesi olduğunu belirttik. Kayseri’ deki harita olayına
ilişkinde; evet Musul ve Kerkük bizim hayalimizdir ve hakkımızdır
ancak Kayseri Ocak Başkanımızın açıklamalarına yer verilmeden medya
tarafından taraflı bir şekilde yayınladığı için yanlış
anlaşıldığını belirttik. Ve hakkımızda denildi ki bizler bu harita
olayını yanlış buluyoruz. Asla böyle bir açıklamamız yoktur.
Anayasa mahkemesi tarafından örgütle ilişkisinden dolayı kapatılan
bir partiye kapılarımızın açık olduğu ancak başka bir partiye de
kapılarımızın kapalı olduğu söylenmiş; bu habere ve böle bir
düşünceye iki aylık olan Alperen’imin de güldüğünden emin olunuz.
Özellikle ve özellikle bu konuda açıklama yapmayı düşünmüyorum.
Çünkü böyle bir şeyin olması değil, düşünülmesi bile basit, gülünç,
akıl ve mantık dışıdır.
Osman Baydemir ile ilgili kısma gelince; Cuma namazında beraber saf
tutarsak birgün, namazdan sonra bizleri çay içmeye davet ederse
gideriz dedik. Ama dikkat edilmesi gereken bir husus vardır o da
Cuma namazında beraber saf tutarsak böyle bir görüşme olur dedik.
Buna ilişkinde şunu belirmek istiyorum. Af dileyeni ALLAH
affediyorsa bizlerin affetmemek gibi bir lüksü olmaz düşüncesiyle
görüşebiliriz dedik. Ben dinimin emrettiklerini yapar onlara uyar
öyle yaşarım.
Ayrıca milliyetçilik anlayışımız bazı kesimler tarafından ifade
edildiği gibi kafatasçı, etnik temeller üzerine kurulu değil
kuşatıcı ve İslamiyetle barışık bir tarzdadır dedik bu sözlerimizde
çarptırıldı.
Dik duruşumdan, doğru bildiklerimden, davamdan ve dava
arkadaşlarımdan vazgeçmeyeceğim. Hakikatleri bilmeden bana
haksızlık yapanları Diyarbakır da milliyetçilik yapmaya davet
ediyorum. Bu yolda şehit ailelerimle, gazilerimle, öğrencilerimle,
sosyal yaşam içerisindeki diğer tüm arkadaşlarımla yürümeye devam
edeceğim.
Bu gün haksız yere doğruları bilip öğrenmeden hakkımda olumsuz
düşünüp konuşanlar dava arkadaşlarımın ve dava şehitlerimin önünde
hesap vereceklerdir.
Ben Diyarbakır kalesinin en yüksek burçlarına Alperen bayrağını
diktim ve şu anda da bekçiliğini yapıyorum. O bayrağı
indirebileceğine inanan varsa buyursun bekliyorum.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur
Alperen Ocakları Diyarbakır İl Temsilcisi
Sedat SULMAZ