MHP lideri Devlet Bahçeli yıllardır
Meclis çatısı altındaki
"hainler"i deşifre ediyor, PKK terör
örgütünün maşalığını yapanlara ödenen paraların kesilmesini
istiyor.
Bir kere değil... Bin kere söyledi Bahçeli:
- Devletin ilkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman
kesilen sözde parti ve partilerin Cumhuriyet'i kuran TBMM'de
bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir,
cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı
muameledir.
MHP lideri, Meclis çatısı
altında "Kürdistan" çığlığı atan, bebek katili
Abdullah Öcalan'a "Yazar ve Düşünür" diye
güzelleme yapan PKK'nın temsilcilerine verilen paraların
derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit yakınlarına
aktarılmasını istiyor bir başka konuşmasında.
CHP lideri Özgür Özel geçtiğimiz
günlerde "Alpay Özalan'a ödenen maaş israftır"
deyince, Devlet Bahçeli'nin gurur verici o konuşmalarını
bir kez daha dinleme gereği duydum. Aradaki farkı anlatmak
için.
"Terör sevici" biri çıktı
Meclis'in orta yerinde küfür ve hakaret etti
AK Parti sıralarına. Fondaş
Ruşen Çakır'ın kanalında, "Devlet katil, bu
devleti yıkacağız" diyen Ahmet Şık'tan söz
ediyorum elbette... Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu
devleti yıkıp yeni bir devlet kurmaktan söz ediyor Ahmet
Şık... Gelin görün ki, Atatürk'ün kurucusu
olduğu CHP'nin başındaki Özgür Özel'in hedefinde ne Ahmet
Şık var, ne de yıllarca Meclis'te PKK'ya uşaklık yapan
hainler!
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yukarıda
ifade ettiğim gibi neredeyse bin kere deşifre ettiği
hainlerin maaşıyla ilgili bugüne kadar tek kelime etmeyen
Özgür Özel, bir fiskeyle Ahmet Şık'ı yere serdi
diye Alpay Özalan'a ödenen maaşın israf olduğunu
söylüyor.
Meclis'te yaşanan şiddete karşı Özgür Özel'in
söz söylemeye elbette hakkı var... Ancak, Meclis'teki
milletvekillerinin maaşıyla ilgili... Daha doğrusu Alpay Özalan'ın
maaşıyla ilgili konuşacak en son kişi bile Özgür Özel
değil.
Çünkü... Özgür Özel'in tam karşısında
oturanlar, yıllardır hem Türkiye'ye düşmanlık
yapıyor hem de devletten maaş alıyor. DEM denilen PKK'nın
siyasi ayağı olan parti ve onun milletvekillerinin aldığı hazine ve
maaş ödemelerine laf edemeyen Özgür Özel'in
Alpay Özalan'a ödenen maaşın israf olduğunu söylemesi
abesle iştigalden başka bir şey değil.
Ahmet Şık'a ödenen maaş helal!
Alpay Özalan'a ödenen maaş israf öyle mi?
Hadi oradan!
TUNCAY
ÖZKAN'DAN KİM SORUMLU?
Özgür Özel demişken...
İşi gücü Erdoğan'a küfür ve hakaret eden Kemal
Kılıçdaroğlu'nun yaptığını yapmadı... kirli ve zehirli dil
kullanmak yerine "yumuşama" süreci başlattı...
Türk siyasetinde yeni bir çığır açtı! Bu
ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na saygısızlık
yapmadı bugüne kadar...
Merhum Süleyman Demirel'in bir sözü vardı...
"Kars'ın Digor ilçesinin Yaylacık köyündeki çobanın
kaybolan koyunundan ben mesulüm... Çünkü Türkiye'yi ben idare
ediyorum" diyordu...
Özgür Özel Türkiye'yi idare etmiyor ama CHP'nin
başında... Tuncay Özkan denilen şahsiyet yoksunu
kişinin yazdıklarından bihaber ise bile haberdar olmuştur diye
düşünüyorum... Yaptıklarını, eylemlerini, konuşmalarını, metiye
dizdiklerini, çöküşlerini... herkesin bildiği bu şahısla ilgili
sabaha kadar yazarım ama değmez... Ben sadece Özgür Özel'in
nasıl bir pozisyon alacağını merak ediyorum...
FİKİR
ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ?
Tuncay Özkan ile ilgili soruşturma başlatılmış
Cumhurbaşkanı'na hakaretten... Dilruba Kayserilioğlu da
ağababalarından aşağı kalmamış, Erdoğan'a ve AK
Parti'ye oy verenlere hakaret etmişti...
Ne oldu?
"Eleştirdi" diye başladılar söze!
Dilruba'yı da tıpkı Sedef Kabaş gibi kahraman
yaptılar...
Tuncay Özkan'ın da "züppe"liğine
"fikir özgürlüğü" diyecekler...
O halde... Bunların "fikir özgürlüğü" adı
altındaki "fikir birliği"ni çürütmemiz gerek...
"Hele bir bakalım kim ne diyor" demeden, sözümüzü
söylememiz gerek...