Alo Savaş Abi, Sabah'ta
Abone olSavaş Ay'ın yıllarca televizyonlarda yaptığı "Alo Savaş Abi" programı, artık gazeteye taşıyor. Ay, bu programı Sabah Gazetesi'nde yapmaya devam edecek...
Savaş Ay, "Alo Savaş Abi başlıyor.. " başlıklı
yazısında programın Sabah'ta devam edeceğini yazdı...
Fikir, Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Bey'den. "Madem ki
yıllarca vatandaş derdi dinleyip program yaptın, bunu gazeteye de
taşısan ya. Alo Savaş Abi diye bir bölüm yap, telefon numaranı,
e-mail adresini ver herkes sıkıntısını, derdini, tasasını,
sevincini, neşesini, şikâyetini sana göndersin" dedi.
İşin yumuşak açılışını hemen yapayım, ardından gençlerden oluşan
bir servis kurup her işinize koşmaya çalışacağım söz. Bakın neler
neler olabilir bu bölümde derseniz işte birkaç örnek.
İDO ne yapmış?
"Sosyal olaylara duyarsız kalmayan bir yazar olduğun için sana
başımızdan geçenleri iletmek istedik. Belki senin sayende sesimizi
bir duyan olur..
İDO'nun 13/11/04 tarihli 13.30 Yenikapı/Yalova seferinde, üzerinde
koltuk numaraları yazılı biletimiz olduğu halde ayakta kaldık.
Bayram tatili dolayısıyla yaşanan yoğunluğu anlıyoruz. Fakat İDO
görevlilerinin göstermiş olduğu ilgisizliği ve hatta bazı
durumlarda kabalığa varan tavırlarını anlamıyoruz. Seyahat daha
başlamadan, gemide arabalı yolcu olmadığı halde numaralı
biletleriyle ayakta kalan yolcularla kimin ilgileneceğini
sorduğumuzda bize güvenlik görevlileri 2. Kaptan'ın sorumlu
olduğunu söylediler. 2. Kaptan Coşkun Ayaz kendisinin sorumlu
olmadığını 1. Kaptan'la görüşmemiz gerektiğini söyledi. Bu sebeple
de Köşk'e çıkmamızı tavsiye etti ve hatta kendisi de bizimle
birlikte Köşk'e çıktı. Fakat ne olduysa orada birden 1. Kaptan'ı
görünce fikrini değiştirdi!!! Sonrasında 1. Kaptan da 2. Kaptan da
aşırı derecede kaba bir tavırla şikâyetimizi bile dinlemeden bizi
kovdular!
1. Kaptan ismini vermekten kaçındı ve bize aşırı derecede saygısız
davrandı, bir "Kaptan" olarak değil de bir insan olarak dahi
gösterilmemesi gereken tavırlar sergiledi. Gemi görevlilerinden
öğrendiğimiz kadarıyla geminin adı Turgut Özal idi. Ve yine gemi
görevlilerinden öğrendiğimiz kadarıyla
1. Kaptan yolcular için gemi görevlilerine "Rahat bırakın ne
isterlerse yapsınlar!" emrini vermiş... Bu nasıl bir mentalite ve
zekâ ürünü cümledir gerçekten anlamış değiliz! Resmen Türk Halkı'na
"sürü" muamelesi yapıldığını düşünüyoruz! Kendisi eğitimli ve yetki
sahibi, hepsinden önemlisi o kadar kişinin sorumluluğunu üstlenmiş
toplum hizmeti veren bir şahsiyet olarak nasıl Türk Halkı'nı böyle
küçültebilir anlamıyoruz. Türk Halkı'nın iyi niyetini suiistimal
edici, her şeyden önemlisi insanlık dışı bu muameleyi hiç kimsenin
hak etmediğini savunuyoruz!!! Türk Halkı'na "sürü" muamelesi yapıp,
nasılsa kimse sesini çıkarmaz, Bayram tatili; iyi niyetli bu
insanlar bir gemiye binebildiklerine şükrederler ve merdivenlerde
de otururlar diye düşünülmesini hiçbir şekilde İDO'ya
yakıştıramıyoruz... Gemideki temizlik görevlilerinden bir
hanımefendinin merdivenlerde oturan insanları "Kalkın oturmayın,
pisletmeyin!" diye azarlayıp bağırmasının ardından "Kaptan'ın emri
var 'rahat' bırakıcan abla.." diyen güvenlik görevlisine "Oraları
ben elimle temizliyorum ama.." cevabını vermesini hiç bir şekilde
kabul edemeyiz... Belirttiğimiz seferde biletli ve numaralı
koltuklu olduğu halde bizim saydığımız kadarıyla 42 kişi ayakta
kaldı. Hepsinden önemlisi bu insanlar hiçbir şekilde doğru dürüst
muamele görmedi, her iki kaptan ve diğer bütün mürettabattan
şikâyetciyiz!
İDO servislerinin acilen daha düzenli bir hale sokulmasını hakkımız
olarak talep ediyoruz...
Sevgili Savaş Abi,
Sizden bu rezaletin daha büyük kitlelere duyurulmasını rica
ediyoruz. Şikâyetimizi dinlemeyen İDO belki basın aracılığıyla ifşa
edilen bu kepazeliği sizin aracılığınızla duyarsa bir şeyler yapmak
için belki biraz çaba gösterir diye ümit ediyoruz. Bu konuda bize
daha doğrusu Türk Halkı'na yardımcı olmanı rica ediyoruz.
Sevgilerle!"
İşte gelen şikâyet böyle. Şimdi İDO yetkililerinden yanıt
bekliyorum, umarım kısa zamanda gelir.