Almanya'dan 40 yıllık söz
Abone olSteg, daha önceki hükümetlerin de Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini hatırlattı.
Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Thomas Steg, Türkiye'nin AB
üyeliği konusunda doğru yolu izlediklerinden emin olduklarını
söyledi. Steg, bugün başkent Berlin'de yaptığı açıklamada, daha
önceki hükümetlerin de Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini
hatırlatarak, ''Türkiye'ye 40 yıldır verilmiş bir söz var. Bu
konuda kararlı ve adil olmamız gerekir. Biz bunun doğru yol
olduğundan eminiz'' dedi. Türkiye'nin AB'ye maliyetinin henüz
hesaplanmadığını belirten Steg, ''Böyle bir maliyet hesaplaması
ancak Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanması durumunda
yapılabilir'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun,
Türkiye'nin AB üyeliği için henüz erken olduğunu söylemesi
konusunda ne düşündüğü sorulan Steg, ''Cumhurbaşkanı, bu sözünün
dışında Türkiye'nin kriterleri yerine getirmesi durumunda üye
olabileceğini söylemiştir. Başbakanın (Gerhard Schröder) dediği de
budur. Rau ile Schröder'in söyledikleri arasında bir fark yoktur''
dedi. Schröder'in Türkiye ziyareti nedeniyle Almanya'da yeniden
alevlenen Türkiye'nin AB üyeliği tartışmaları çerçevesinde eski
Cumhurbaşkanı Richard von Weizsaecker de, Bild gazetesine yaptığı
açıklamada, Avrupa'nın büyük, global sorumluluklarından birinin
Batılı demokrasiler ile Müslüman dünyası arasında köprü kurmak
olduğunu söyledi. Von Weizsaecker, ''Bunun için demokratik bir
Türkiye, vazgeçilmez bir temel taşı oluşturuyor. AB üyeliği için
belirli bir zaman geçecek, ancak Türkiye'nin, oyalama taktiği
olmadan AB üyeliği için perspektife ihtiyacı var'' dedi.
İktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) federal meclis grup
başkan yardımcısı Gernot Erler de, DeutschlandRadio Berlin'e
yaptığı açıklamada, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel
Başkanı Angela Merkel'in Türkiye'ye önerdiği ''imtiyazlı
ortaklığı'' eleştirerek, ''Avrupa'da imtiyazlı ortaklık stratejisi
diye bir şey yok. Türkiye'nin tam üyeliği hemen gerçekleşecekmiş
gibi bir intiba yaratıyorlar. Bu en az 15 yıl sürecek. Merkel'in
tutumu sorumsuzca'' diye konuştu. ''AVRUPA PERSPEKTİFİ VERİLMESİ
ŞART'' Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Michael Sommer ise
Türkiye'ye yıl sonunda üyelik müzakerelerine başlanması için takvim
verilmesi gerektiğini belirterek, ''Almanya'da yaşayan yaklaşık 2,5
milyon Türk'ün uyumu için bu ülkeye bir Avrupa perspektifinin
verilmesi şart'' dedi. Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU)
Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein da, ''imtiyazlı
ortaklık'' isteğini tekrarlayarak, Türkiye için ''görünür zamanda''
sadece bu önerinin geçerli olabileceğini ileri sürdü. CSU federal
meclis grup başkanı Michael Glos, Başbakan Schröder'in, başarılı
Türk işadamı Vural Öger'i SPD'nin Avrupa Parlamentosu milletvekili
aday listesine almasının, ülkedeki Türk asıllı Alman
vatandaşlarının oylarını toplamaya yönelik olduğunu savunarak,
''Schröder'in seçmenlere, Almanya ve Avrupa'nın mı, yoksa sadece
partisinin çıkarlarını mı göz önünde bulundurduğunu açıklama zamanı
gelmiştir'' dedi. Birlik partilerinin (CDU/CSU) Avrupa politikası
sözcüsü Peter Hintze de, Rau'nun, Türkiye'nin AB üyeliği için henüz
erken olduğu sözlerini hatırlatarak, ''Schröder, Rau'yu dinlemeli.
Rau haklı olarak, Türkiye'deki yasalarla uygulamalar arasındaki
farklılıklara işaret etmiştir'' ifadesini kullandı. Alman
hükümetinin bir yandan Türkiye'ye silah satışına karşı çıktığını,
diğer yandan da AB'ye girmesi için çaba harcadığını belirten
Hintze, en büyük sorunun ise Türkiye gibi büyük bir ülkenin AB'ye
uyumunun olacağını kaydetti. Hintze ayrıca, Schröder'in Türkiye'ye
üyelik söz vermesiyle yetkilerini aşacağını savundu.