Almanya'daki Tübingen Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Peter Kremsner, CureVac firmasının geliştirdiği aşıyla ilgili devam eden klinik araştırmadan ilk sonuçları iki ay içinde almayı beklediklerini söyledi.Klinik testlerin yapıldığı üniversiteye bağlı Tropikal Tıp Enstitüsünün direktörü Prof. Dr. Kremsner, çalışmaların istikrarlı bir şekilde ilerlediğini belirterek aşının denekler üzerinde denenmesine perşembe günü başlandığını aktardı.İlk deneğin genç bir erkek olduğunu ve öncelikle 24 saat boyunca gözetim altında tutulduğunu ifade eden Kremsner, araştırmanın ilk aşamasında dayanıklılık ve bağışıklık sistemine ilişkin bilgiler edinmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Kremsner, daha sonra 18 ila 60 yaşlarında 100'den fazla sağlıklı ve gönüllü deneğin araştırmaya katılacağını söyledi.Araştırmanın sonraki aşamalarına daha yaşlı kişilerin ve çocukların da dahil edilmesi planlanıyor.Merkezi Tübingen kentinde bulunan CureVac firması, mRNA bazlı aşılar üzerinde çalışıyor. Kovid-19 hastalığına karşı geliştirilen aşıda da kullanılan mRNA, vücudun protein üretiminde rol oynayan bir tür haberci molekül.ABD ile Almanya arasında gerilim CureVac firmasının çalışmaları, geçen Mart ayında Almanya ve ABD arasında gerilime neden olmuştu.Trump yönetiminin CureVac'ın üzerinde çalıştığı aşının sadece ABD'de kullanıma sunulması için 1 milyar dolar teklif ettiği yönündeki haberler, Alman hükumetinin tepkisini çekmişti.Alman devleti geçtiğimiz günlerde de CureVac'ın hisselerinin yüzde 23'ünü satın aldı.Aşını adil dağıtımı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de farklı ülkelerde yürütülen aşı çalışmalarını yakından izliyor. Dünyada şu anda 200'den fazla aşı çalışması yapıldığını söyleyen DSÖ Bilim Bölümü Başkanı Soumya Swaminathan, bu yıl içinde yeni tip koronavirüse karşı bir ya da iki aşının onaylanmasını beklediklerini söyledi.Önümüzdeki yılın sonuna kadar iki milyar doz aşı üretilebileceğini ifade eden Swaminathan, bulunacak aşının üretim kapasitesinin de bir sorun olabileceğine dikkat çekti. Swaminathan, aşının dağıtım öncelikleriyle ilgili dünyadaki bütün ülkelerle bağlantıda olduklarını, ülkelerin ürettikleri aşıları sadece kendileri için güvence altına almaktan kaçınmaları gerektiğini söyledi.DSÖ yetkilisi, örneğin öncelikle sağlık çalışanları, polisler, satış elemanları ya da yaşlı kişiler gibi bir öncelik sıralaması yapılabileceğini belirtti.