Almanya'da Türkiye kavgası
Abone olOy kaygısna düşen siyasiler Türkiye'nin AB üyeliği için farklı tellerden çalıyor. Ancak Alman halkı farklı düşünüyor.
Almanya iç siyasetinde son zamanlarda en çok tartışılan konu
Türkiye'nin AB üyeliği ve Almanya'nın bu konudaki tavrı oldu.
Almanya'daki Türk seçmenlerin ve Türkiye'nin üyeliğini
destekleyenlerin oylarını önemseyenler ile Türkiye'nin üyeliğine
karşı olan kitleye hitap eden siyasi görüşler sık sık karşı karşıya
geldi. Bu hafta başında Hıristiyan Demokrat Parti Genel Başkanı
Merkel'in Türkiye'ye gelip "imtiyazlı ortaklık" önermesi küçük bir
krize yol açmıştı. Bugünse Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi
Genel Başkanı Stoiber çok iddialı bir açıklama yaparak,
"Türkiye'nin üyeliği AB'nin sonu olur" dedi. Almanya Başbakanı
Schröder ise Türkiye'nin reformlarını överek, AB'nin Türkiye'ye
verdiği sözleri tutacağını söyledi. Alman halkının ise kafası
karışık. Der Spiegel'in yaptığı araştırma halkın yüzde 55'inin
Türkiye'yi desteklediğini gösterdi. Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin reform
politikası sonucunda Türkiye'nin Avrupa'ya giden yolunda büyük
ilerleme kaydettiğini belirten Schröder, Türkiye'nin gelecekte de
Almanya'nın desteğine güvenebileceğini ifade etti. Schröder,
''Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri nasıl değerlendirdiğine''
ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı: ''Türkiye, 40 yılı aşkın bir
süreden bu yana AB ile yakından bağlantılıdır. Bu yılın sonunda
Avrupa devlet ve hükümet başkanları, AB'nin Türkiye ile üyelik
müzakerelerine başlayıp başlamayacağı kararını vereceklerdir.
Türkiye bunun için gerekli şartları yerine getirmek için önemli
çabalarda bulundu. Erdoğan hükümetinin reform politikası sonucunda
Türkiye, Avrupa'ya giden yolunda büyük ilerleme kaydetti. Kıbrıs
sorununa 1 Mayıs'tan önce zamanında bir çözüm bulunması, ayrıca
olumlu bir sinyal olacaktır. Türk hükümetinin bu konudaki tavrı
önemli bir rol oynayacaktır. Türkiye, bu yılın sonunda Kopenhag
kriterlerini yerine getirdiği takdirde, yani demokrasi ve hukuk
devleti düzenini tam olarak sağladığı, insan haklarına uyduğu ve
azınlıkları uygun şekilde koruduğu takdirde, AB de verdiği sözünde
duracaktır. Türkiye gelecekte de Almanya'nın desteğine
güvenebilir.'' Gerhard Schröder, 1993 yılında Helmut Kohl'ün
yaptığı ziyaretten sonra Türkiye'ye giden ilk Alman Başbakanı
olacak. Öte yandan Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU)
Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber,
Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa'nın siyasi birlik vizyonunun sonu
anlamına geleceğini ileri sürdü. Stoiber, Süddeutsche Zeitung
gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin
''Avrupa'yı siyasi gücü olmayan bir serbest ekonomi bölgesine
dönüştüreceğini'' savunarak, şunları iddia etti: ''Türkiye üye
olduğu takdirde, Avrupa'nın siyasi birlik vizyonunun sonu gelir.
Türkiye gibi farklı toplumsal geçmişe sahip olan bir ülkeyle siyasi
birlik yok olur.'' Türkiye'nin AB üyeliği konusunu, Avrupa
Parlamentosu seçim mücadelesinde gündeme getireceklerini de
tekrarlayan Stoiber, seçimler söz konusu olduğunda, önemli
konuların halkla birlikte tartışılması gerektiğini kaydetti.
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile birlikte Türkiye ile
ortak komisyonlar oluşturarak ''imtiyazlı ortaklık'' önerilmesinden
yana olduklarını ifade eden Stoiber, bu tür bir önerinin uzun
vadede Rusya ve Ukrayna'ya da yapılabileceğini söyledi. Bu arada
Almanya'nın önde gelen haftalık dergilerinden Der Spiegel,
Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak yaptığı son araştırmada,
halkın yüzde 54'ünün Türkiye'nin orta ve uzun vadede AB'ye
alınmasını onayladığının, yüzde 37'sininse karşı çıktığının
görüldüğünü bildirdi. Derginin araştırmasına göre, Birlik
90/Yeşiller Partisi taraftarlarının yüzde 86'sı, Sosyal Demokrat
Parti'nin (SPD) yüzde 63'ü, Birlik partileri (CDU/CSU) ile Hür
Demokrat Parti (FDP) taraftarlarının da yüzde 55'i Türkiye'nin AB
üyeliğinden yana olduklarını ifade ettiler. Türkiye'nin üyeliğine
karşı olanların başındaysa yüzde 43 ile FDP taraftarları geliyor.
Birlik partili taraftarların yüzde 38'i, SPD taraftarlarının yüzde
31'i, Yeşiller taraftarlarının da yüzde 14'ü Türkiye'nin üyeliğine
karşı. Araştırmada ayrıca, Alman halkının yüzde 69'unun Türkiye'nin
AB üyeliğinin seçim malzemesi yapılmasına karşı olduğu, yüzde
23'ününse konunun seçim mücadelesi sırasında gündeme
getirilmesinden yana olduğu kaydedildi.