Almanya'da sol, kalesini kaybetti
Abone olHamburg'ta ana muhalefet Hristiyan Demokrat Birlik yüzde 47'lik bir oranla tek başına iktidar oldu.
Almanya'da Başbakan Gerhard Schröder'in Sosyal Demokrat Partisi
Hamburg'ta yapılan yerel seçimlerde yenilgiye uğradı. Eyalet
Meclisi seçimleri yapılan Hamburg'ta ana muhalefet Hristiyan
Demokrat Birlik yüzde 47'lik bir oranla tek başına iktidar oldu.
Solun kalesi olarak bilinen Hamburg'da Hristiyan Demokrat Birlik bu
kez salt çoğunluğu ve böylece tek başına iktidar olma hakkını elde
etti. Katılım oranının yüzde 70'lerde olduğu seçimlerde, Hristiyan
Demokrat Birlik 2001 seçimine kıyasla neredeyse %20 daha fazla oy
alarak oranını %47.2'ye yükseltti. Sosyal Demokratlar ise% 6
civarında oy kaybederek, oyların %30'unu alabildi. İktidarın küçük
ortağı Yeşiller ise oylarını %4 artırıp %12.3'ü bulurken, liberal
Hür Demokratlar barajı aşamadı ve meclise girme şansını yitirdi.
Böylece Hristiyan Birlik Partileri, Almanya'daki 16 eyaletin
altısında şu anda tek başına iktidarda. Bunun dışında kalan
koalisyon ortaklıklarıyla birlikte muhafazakarlar ikinci yasama
organı eyaletler meclisinde çoğunluğa sahip. Asıl yasama organı
Federal Meclis'teki cılız oy üstünlüğüyle Schröder başkanlığındaki
koalisyon hükümetinin, böylece yasama çalışmalarında giderek
güçlenen bir muhalefete karşı mücadele etmesi gerekiyor. Ayrıca
daha 10 kadar seçim yapılacak bu yıl. Seçimlerde Türkiye'nin rolü
Sosyal Demokratlar'ın oy kaybında, hükümetin Türkiye'nin AB
üyeliğini desteklemesine karşı muhalefetin yürüttüğü kampanyanın da
payı yok sayılmaz. Alman basınında bu konu da oldukça geniş yer
alıyor. Aşağı Saksonya'nın Hristiyan Demokrat Başbakanı Christian
Wulff, Alman haber ajansı dpa'ya demecinde genel başkanları
Merkel'in üyelik yerine "imtiyazlı ortaklık" önerisini bir kez daha
gündeme getirirken, aynı partiden Hessen'li meslektaşı Roland Koch,
Ankara'nın üyeliğinin AB'nin sonu anlamına geleceğini savundu.
Sosyal Demokratlar'ın dış politika sözcülerinden Uta Zapf ise
Tagesspiegel'e açıklamasında, Türkiye'nin tam üyeliğinin 15 yıldan
önce gerçekleşmesine ihtimal vermediğini söylerken, en ilginç
açıklama Yeşiller üyesi Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'den geldi.
Fischer, Berliner Zeitung'da yayınlanan bir mülakatta, şimdiye
kadar savunduğu ve pratikte iki sınıflı bir AB anlamına gelen
tezinden vazgeçtiğini, AB'nin stratejik boyutu gözetildiğinde
Avrupa standartlarını yakalayabilmesi halinde 70 milyonluk bir
Türkiye'nin üye olarak Birlik içinde son derece ağırlıklı bir role
sahip olacağını vurguladı. Kaynak : Deutsche Welle