Almanya'da sıkışan orta sınıf

Abone ol

Almanya'da ekonomik göstergeler birçok ülkeye göre daha iyi. Ama Almanlar hayatlarından memnun değil. Bunun önemli nedenlerinden birinin orta sınıfın küçülmesi olduğu söyleniyor.

Kağıt üzerinde Almanların dünyadaki en memnun halk olması gerek.

Yaşam giderleri yükselirken, Alman orta sınıfının gelirleri artmıyor.

Ekonomi yavaşladı, doğru. Ama yine de bu yıl yüzde 3 büyüyecek. Bu, pek çok ülkenin maliye bakanını imrendirecek bir oran.

Ayrıca Almanya dünyanın en eşit ülkelerinden biri. En üst gelir grubuyla, en alt gelir grubu arasındaki farkın en az olduğu ilk 10 ülkenin başını çekiyor.

Ama kamuoyu yoklamalarına bakılırsa. Almanlar arasındaki memnuniyetsizlik ekonomik açıdan daha kötü durumdaki birçok ülkenin vatandaşlarına göre daha çok.

Duisburg-Essen Üniversitesi Çalışma Enstitüsü'nün geçtiğimiz günlerde yaptığı bir ankete göre, Alman çalışanlar Avrupa'daki pek çoğuna göre daha mutsuz.

Alman çalışanlar, sadece Slovakya, Bulgaristan, Ukrayna ve Rusya'daki işçilere kıyasla hallerinden daha memnun.

Küçülen orta sınıf

Peki, bu durumu nasıl açıklamalı?

Uzmanlar, "Bunun sebebi, fabrikalarda artan iş yoğunluğu, iş ve aile yaşamını birlikte yürütme sorunu, düşük maaş artışları ve kariyerlerinin geleceği konusundaki belirsizlik olabilir" diyor.

Ve orta sınıf da baskı altında. En iyimser hesaplamalara göre 2000 yılında nüfusun yüzde 62'si orta sınıftı. Ama bu oran 2006'da, yani mali çöküş ve ekonomik durgunluktan bile önce yüzde 54'e indi. Şu an yüzde 50'nin çok altına inmiş olabilir.

Örneğin, Christiane Ehrmann 25 yıllık bir hemşire. Şu an çalıştığı hastanede üst düzey bir görevde, ama onu dinlediğinizde işlerin çok kötü gittiğini düşünüyorsunuz.

"Gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Topluma katkıda bulunduğumu ve hemşireliğin çok önemli bir meslek olduğunu düşünürdüm. Hayal kırıklığına uğradım, çünkü yaptığımız iş takdir edilmiyor. Geçinmekte gerçekten zorlanıyorum" diyor.

Çalıştığı hastane özelleştirilince durumunun kötüleştiğini ve yeni bir sözleşme imzalaması gerektiğini söylüyor. Fazla mesaisi ve Noel ikramiyesi kesilmiş, dolayısıyla durumu kötüleşmiş.

Böyle olmaması gerekiyordu. Memnuniyet sıklıkla, beklentilerle doğrudan ilgili ve Almanların beklentileri çok açık biçimde çöktü. Şu anda insanların yaşamları boyunca, kuşaktan kuşağa durumlarının iyileşeceğini varsaydığı bir dünyada yaşamıyorlar.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, kaygılı bir ulusa liderlik ediyor.

Ekonomik tedbir psikolojisi

Duisburg-Essen Üniversitesi'ndeki uzmanlar, özellikle 50 yaşın üzerindeki çalışanlarda memnuniyetsizliğin yüksek olduğunu söylüyor.

İş yaşamındaki büyük değişimler, on yıldan biraz uzun bir süre önce Gerhard Schroeder'in merkez sol hükümeti döneminde başladı. Schroeder döneminde başlanan, halefi Merkel'in de devam ettirdiği bir dizi önlemle, işsizlik yardımları törpülendi. Dolayısıyla orta sınıfın yoksullaşma olasılığı ve dolasıyıyla yoksullaşma kaygısı arttı.

Tüm bunların üzerine bir de, birleşmeden 20 yıl sonra eski Doğu Almanya'daki yoksullukla, ekonomisi gelişen Güneybatı Bavyera ve Baden-Wuertteremberg arasında büyük fark var.

Merkel kaygılı bir ulusa liderlik yapıyor

Berlin'de şimdi dilenciler ve çöpleri karıştıran insanlar görülüyor.

Hükümet, bir asgari maaş ödemeyi değerlendiriyor.

Hiç şüphesiz, Alman psikolojisinde ekonomik tedbir kavramı da var. Diğer halklara göre daha çok tasarruf ediyorlar. Kredi kartı kullanmayı hiç sevmiyorlar.

Maaş artışı konusunda sert eylemler yapmak yerine, kemerlerini sıkıyorlar.

Alman ekonomisinin diğer tüm ekonomilerden güçlü olduğu da söylenmeli.

Çin dışındaki tüm ülkelerden daha çok ihracat yapıyorlar.

Almanya'da çalışma saatleri, İngiltere, ABD ve Yunanistan'dakinden daha kısa.

İşsizlik seviyesi yüzde 6.

Bu, İngiltere, Fransa ve ABD gibi pek çok Batı ülkesinden daha düşük bir oran.

Ama sorun şu ki, bu rakamların sergilediğinden daha karamsar bir hava var.

Anne ve babanızdan daha kötü durumda olma ihtimali hiç Almanlara göre değil. Aslında hiç kimseye göre değil.

Günün Önemli Haberleri