Almanya koronavirüse karşı kullanılması beklenilen bu ilacı depolamaya başladı
Abone olSağlık alanındaki araştırmacılar dünyayı çalkalayan koronavirüse karşı, aşı çalışmalarının yanı sıra sıtma, hepatit gibi başka hastalıkların tedavisinde etkili olan ilaç ya da maddeleri de test ediyor. Alman hükümeti ise, sıtma tedavisinde kullanılan Chloroquine ilacını büyük miktarda depolama kararı aldı.
Ortaya çıkalı yaklaşık 3 ay gibi bir süre geçmesine rağmen
koronavirüse karşı kesin bir sonuç veren ilaç yada aşı bulunamadı.
Ancak dünya genelinde radikal önlemler alınırken, salgına karşı
ilaç ya da aşı arayışı da tüm hızıyla sürüyor. Uzmanlar şu sıralar
özellikle başka hastalıklar için kullanılan ilaç ya maddelerin
koronavirüse karşı etkili olup olmayacağını araştırıyor. Çünkü bu
ilaçların etkili olması halinde ruhsat için külfetli bir test
sürecinden geçirilmeleri gerekmeyecek.
Sıtma ilacı deneniyor
Almanya'nın Tübingen kentindeki tıpçılar sıtma tedavisinde kullanılan Chloroquin ilacını koronavirüse karşı test etmek istiyor. Önümüzdeki hafta ilaç insanların üzerinde denenecek. Araştırmacılar, sıtma tedavisinde kullanılan ilacın birçok virüse karşı etkili olduğuna dikkat çekiyor. Deney tüpünde yapılan deneylerde ilacın SARS'a karşı etkili olduğu ortaya çıkmıştı. İlacın SARS ile akrabalığı nedeniyle yeni koronavirüse (Covid-19) karşı da etki göstermesi umuluyor.
Almanya Chloroquine depoladı
Alman hükümeti sıtma tedavisinde kullanılan Chloroquine ilacını
büyük miktarda depolama kararı aldı. Sağlık Bakanı Jens Spahn,
"Almanya Federal Cumhuriyeti olarak Chloroquine'i Bayer'de büyük
miktarlarda depoladık" dedi. Söz konusu ilaç koronavirüse karşı
kullanılma ihtimali nedeniyle önemli görülüyor. Sağlık Bakanı
Chloroquine’in koronavirüse karşı kullanılıp kullanılamayacağına
yönelik yürütülen araştırmaları yetkili makamların da yakından
izlediğini belirtti.
Remdesıvır sonuçları bekleniyor
Bilim insanlarının büyük umut bağladığı maddelerden biri de Remdesivir. Bu madde Ebola enfeksiyonları için geliştirildi ancak klinik incelemelerinde iyi bir sonuç vermedi. 2012 yılında ise koronavirüs enfeksiyonu olan Mers’e karşı etkili olduğu görüldü. Şimdi doktorlar bu maddenin Covid-19 tedavisinde de kullanılıp kullanılmayacağını araştırıyor.
Hali hazırda bu madde ile ABD ve Çin’de beş araştırma yürütülüyor. ABD’de yolcu gemisi Diamond Princess’deki koronavirüs hastalarına Remdesivir verildi. Söz konusu gemi iki hafta boyunca salgın yüzünden Yokohama’da (Japonya) iki hafta karantinada tutulmuştu. ABD’deki araştırmanın ilk sonuçlarının Nisan başında gelmesi bekleniyor. Ancak hastalığa karşı bir ilaca ruhsat verilmesinin aylar alabileceği belirtiliyor.
İlaç ruhsatında nelere dikkat ediliyor?
Araştırmacı İlaç Üreticileri Birliği Sözcüsü Rolf Hömke ilacın ruhsat alma süreciyle ilgili olarak şöyle konuştu:
"Ruhsat sürecinde üç temel nokta açıklığa kavuşturuluyor: Etkisi, vücuda uyumu ve teknik açıdan kalitesi. Bir ilaç başka bir kullanım amacıyla ruhsat aldıysa, o zaman insan vücuduna uyumu incelenmiş ve teknik kalitesi de ortaya konulmuştur. Burada sadece söz konusu maddenin hastalığa karşı etkisinin ispat edilmesi gerekir."
Hali hazırda test edilmiş maddeler bu koşullarda hızlı bir biçimde klinik incelemelere alınarak büyük hasta grupları üzerinde test edilebiliyor. Hastalar üzerindeki testlerin başarılı geçmesi halinde hızlıca ruhsat alabilmesi mümkün.
50'den fazla araştırma yürütülüyor
Aşının bulunması çok uzun sürebileceği için koronavirüsün ağır bir seyirde geçmesini engelleyecek bir ilacın bulunması önem taşıyor. Klinik araştırmaların sonuçlarının tutulduğu ClinicalTrials Veri Bankası’na göre hali hazırda Covid-19’a yönelik 50’den fazla araştırma yürütülüyor.
Bu araştırmalarda başka hastalıklar için geliştirilen ya da araştırılan 50 ilaç ya da madde test ediliyor. Bunlar arasında sıtma tedavisinde kullanılan Chloroquin, hepatit tedavisinde kullanılan Ribavirin ve nörolojik işlev bozukluğuna yol açan Multiple Skleros’da kullanılan bir ilaç da bulunuyor.
Testlerin büyük bir bölümü Çin'de yapılıyor
Klinik testlerin büyük bölümü Çin’de yapılıyor. Koronavirüs hastalarının büyük bölümünün burada olması sebebiyle araştırmalara katılmaları daha olası görülüyor.
Araştırmacı İlaç Üreticileri Birliği (vfa) bu araştırmalarda hücrelere girerek virüsleri frenleyen ya da artmasını engelleyen virostatika maddesinin de test edildiğini belirtiyor.
Yüzde 80'lik kesim tedaviye ihtiyaç duymuyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre koronavirüse yakalananların yüzde 80’i özel bir tedaviye ihtiyaç duymaksızın hastalığı atlatabiliyor. Ancak hastalığın ağır seyrettiği durumlarda insanların solunum sorunları yaşadığı biliniyor. Kansere karşı kemoterapi tedavisi görenler ile daha önce farklı rahatsızlığı olan yaşlılar en riskli gruplar olarak kabul ediliyor.
Gießen'deki Justus-Liebig Üniversitesi'nden Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Susanne Herold, "Bu kişiler çok ağır zatürre hastaları gibi tedavi ediliyor. Sadece bakteriyel enfeksiyonlardaki gibi antibiyotik kullanılmıyor" dedi. Herold, hastalara oksijen takviyesi sunulduğunu ya da suni solunum cihazına bağlandıklarını kaydetti.