Almanya ile anlaşma krizi
Abone olAksu, Türk vatandaşlığına geçerek Alman vatandaşlığını kaybeden Türklerle ilgili olarak Alman hükümetiyle geniş kapsamlı bir anlaşma yapmak istediklerini söyledi.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Federal İçişleri Bakanı Otto
Schily ile görüşen Aksu, görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın
toplantısında, Alman vatandaşlığını kaybeden Türklerle ilgili
şunları söyledi: ''Almanya'da 2000 yılından önce çifte
vatandaşlığın kabul edilebileceği varsayımıyla, çünkü bazı partiler
bu yönde vaadde bulunmuştu, 2000 yılından önce bize müracaatta
bulunarak yeniden Türk vatandaşlığına geçmek isteyen Alman
vatandaşı Türkler olmuştur. Ancak işlemler ağır olduğu için hemen
vatandaş olamamışlar, bu vatandaşlık işlemi kanunun yürürlüğe
girdiği 2000 yılından sonra kendilerine duyurulmuştur. Burada bir
önemli konu da, 2005 yılında Alman hükümeti tarafından çıkartılan
Göç Yasası'dır. Bu yasanın ilgili maddesi diyor ki, Alman
vatandaşlığından çıktığını öğrenen yabancıların yeniden vatandaşlık
başvurusunda bulunmaları için 6 ay süreleri var. Bu kanunda da
açıklık yok. Bu sürenin ne zaman başlayacağı konusunda bir açıklık
yok. Bunu da görüşmelerle netleştirmemiz lazım. Bu konuda farklı
eyaletlerde farklı uygulamalar olduğu için daha fazla görüşmemiz
lazım. Alman vatandaşlığından çıkartılanlarla ilgili konuyu tüm
boyutlarıyla inceleyip ikili bir anlaşmayla meseleyi kökten çözecek
neticeler almak istiyoruz.'' Bu konunun sadece hukuki ve teknik
değil, insani boyutunun da olduğuna işaret eden Aksu, ''Üzerimize
düşen sorumluluklar var. Ben bu hususları da dikkate alarak ikili
bir anlaşma önerisinde bulundum ve teknik heyetlerimiz de hemen
çalışmaya başlayabilir. Bu anlaşmanın içeriğinde bu konular da
görüşülebilir. Ama henüz bir anlaşmaya varmadık. Bunu görüşmeye
devam edeceğiz'' dedi. Almanya'da yaklaşık 2,6 milyon Türkün
bulunması sebebiyle zaman zaman bazı sorunların ortaya çıkmasının
doğal olduğunu ifade eden Aksu, ''Görüşmede özellikle Almanya'da
yaşayan vatandaşlarımızın, Alman vatandaşlığına girip çıkmalarından
kaynaklanan ve her iki ülke vatandaşlık yasasının uygulamalarından
ortaya çıkan sorunlar üzerinde durduk. Bu konuda görüşmeye devam
edeceğiz'' diye konuştu. ''TÜM KONULARDA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLUNMASI
BENİMSENMİŞTİR'' Aksu, görüşmelerde ayrıca Almanya'yı da yakından
ilgilendiren PKK/Kongra-Gel terör örgütü ve Almanya'daki yasadışı
faaliyetleri üzerinde durduklarını kaydederek, ''Görüşmelerde ele
alınan tüm konularda işbirliği içinde olunması kararı
benimsenmiştir. İki ülke arasında terörizme ve örgütlü suçlara
karşı mücadele konusunda İşbirliği Anlaşması imzalamıştık.
İmzalanan İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması ile her iki ülke
arasındaki işbirliği yasal bir zemine oturtulmuştur. Şimdi de tüm
vardığımız anlaşmaların hayata geçirilmesini sağlamaya
çalışıyoruz'' dedi. Almanya ile siyasi, ekonomik ve kültürel
alanlarda ilişkilere özel bir önem verdiklerini belirten Aksu,
''Almanya bu alanda en önemli ortaklarımızdan biridir. 2004 yılında
ticaret hacmimiz 21 milyar doları geçmiştir. İlişkilerimizin her
alanda güçlendirilerek, daha da geliştirilebileceğini ve bu
bağlamda güvenlik ve dış politika alanlarında da stratejik
çıkarlarımızın bulunduğunu düşünüyoruz'' dedi. İkili ilişkilerde
son dönemlerde yaşanan gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu
ifade eden Aksu, ''Başbakan Gerhard Schröder Mayıs ayı başında
Türkiye'yi ziyaret edecektir. Bu ilişkilerin önümüzdeki yıllarda da
sürdürülmesinde büyük önem görmekteyiz. Türkiye'nin AB'ye katılım
sürecinde Almanya'nın benimsediği olumlu yaklaşım ve Türkiye'ye
müzakere tarihi verilmesi konusundaki açık tutumu bizi çok memnun
etmiştir ve Türk kamuoyu tarafından da büyük takdir toplamıştır''
şeklinde konuştu. Aksu, kişi ve hak özgürlükleri başta olmak üzere
tüm alanlarda ciddi reformlar gerçekleştirdiklerini kaydederek,
''Yapılan ve yapılmaya devam eden reformlar AB üyesi dostlarımız
tarafından da memnuniyetle karşılanmaktadır. Reform çalışmaları
bizi müzakere süreci öncesinde AB'ye daha da yakınlaştıracak öneme
sahiptir'' dedi. Schily'yi hedef alan bazı ''haksız ve çirkin''
yayınlardan dolayı derin üzüntü duyduğunu ifade eden Aksu,
''Bunları tasvip etmemiz düşünülemez. Ancak bu tip yayınlara zaman
zaman Türkiye'de bizler de hedef oluyoruz. Bu tür olaylarda hükümet
olarak kerhen mevcut yasalar çerçevesinde maalesef bir yaptırım
olasılığımız bulunmadığını da sayın meslektaşıma izah ettim'' diye
konuştu. SCHILY: ''ÖZEL BİR ANLAŞMA YAPAMAYIZ'' Federal İçişleri
Bakanı Schily ise Alman vatandaşlığına geçtikten sonra yeniden Türk
vatandaşlığına geçerek Alman vatandaşlığını kaybeden Türklerle
ilgili özel bir anlaşma yapmayacaklarını söyledi. Schily, sadece bu
kişilerin karşılıklı olarak bildirilmesi konusunda Aksu'ya bir
öneri getirdiğini ve Aksu'nun bu öneriye sıcak baktığını
belirterek, ''Vatandaşlıktan çıkartılanlarla ilgili olarak özel bir
anlaşma yapmak istemiyoruz. Bir anlaşma konusu sadece karşılıklı
bilgilendirme noktasında olabilir'' dedi. Aksu'dan, söz konusu
durumda bulunan Türklerin tespit edilerek kendilerine
bildirilmesini isteyen Schily, bir soru üzerine de, Kuzey Ren
Vestfalya eyaletinde 22 Mayıs'ta yapılacak meclis seçimlerinde bu
durumun bir sorun teşkil edebileceğini, bu nedenle bildirimin
kendilerine en kısa zamanda yapılmasını beklediklerini ifade etti.
Schily, Alman vatandaşı Türklerin yeniden Türk vatandaşlığına
geçerek bir suç işleyip işlemedikleri şeklindeki bir soruya
karşılık da, ''Bunun hukuki açıdan bir suç olayı olup olmadığını
bilemem. Ancak bu durumu kabul edemeyiz'' dedi. Bu konuda Alman
yasalarının son derece açık olduğunu belirten Schily, ''Burada bir
yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak istiyorum. Alman
vatandaşlığını kaybeden Türkler yeniden Alman vatandaşlığı
başvurusu yapmadan önce oturma izni başvurusunda bulunmak
zorundalar. Çünkü artık Alman vatandaşı değiller ve oturma izni
almak durumundalar'' şeklinde konuştu. Schily, Türkiye'nin AB
yolundaki çabalarını da takdir ettiğini belirterek, her alanda
olduğu gibi örgütlü suçlara karşı mücadele konularında da Türkiye
ile iyi bir işbirliği içinde olduklarını söyledi. Almanya İçişleri
Bakanı Schily, Almanya'da suç işleyen ve askerlik yapmadıkları
gerekçesiyle Türk vatandaşlığından çıkartılan Türklerin sınır dışı
edilmeleri konusunda ortaya çıkan sorunlarla ilgili olarak da
görüşme yapacaklarını ve gelecekte bu tür sorunları
çözebileceklerine inandığını kaydetti.