Almanya - Hollanda: Futboldan daha fazlası
Abone olEuro 2012'de Hollanda, çeyrek final şansını sürdürebilmek için 'ölüm kalım' olarak görülebilecek maçta Almanya'yla karşı karşıya gelecek.
Euro 2012'nin favorilerinden Hollanda henüz ikinci maçının ''ölüm kalım maçı'' olacağını bilemezdi herhalde.
Ama çantada keklik gördükleri Danimarka maçında tonla gol kaçırdıktan sonra kaza kurşununa kurban giden Portakallar'ın olası bir Almanya mağlubiyeti Euro 2012'deki maceralarının da büyük olasılıkla sonu olacak.
Üstelik iplerini çeken de herhangi bir takım değil, ezeli rakipleri Almanlar olacak.
Hollanda kampı gergin, gergin olmaları da anlaşılabilir, bu nedenle maçın ''tarihsel önemine'' sıklıkla atıflar var her iki kamptan da.
Dirk Kuyt, ''Hollanda-Almanya maçlarının önemini bilerek yetiştim. 1988, 1990'daki maçları herkes hatırlıyordur eminim, hepsi tarihe maloldu, eminim bu maç da öyle olacak''
Guardian'ın spor sayfasında yer alan Amy Lawrence imzalı analize göre, iki takım arasındaki rekabetin kökleri ikinci dünya savaşına, Nazilerin Hollanda'yı işgalinin yarattığı Almanya karşıtı hissiyatın yaygın olduğu döneme uzanır. Hollanda'nın 1970'lerdeki kadrosundan Wim van Hanegem, 1974 Dünya Kupası finali öncesinde, Nazi işgaline atfen Almanlara yönelik nefretini açıkça ifade etmişti. Hollandalı orta saha yıldızı, babasını ve kardeşlerini kaybetmişti savaş sırasında.
Hollanda'nın özgürlüğünü kazanmasından sonra tarafları ilk kez karşı karşıya getiren 1974 finalinde Hollanda Neeskens'in 4. dakikadaki penaltı golüyle öne geçmiş, ancak dönemin Batı Almanyası Breitner'in 25. dakikadaki penaltısı ve Müller'in 43. dakikadaki golüyle maçı kazanmıştı.
Ama sadece şampiyon olmakla kalmamış, Johan Cruyf liderliğindeki Total Futbol'un dünya şampiyonluğunu ellerinden almıştı.
1988'deki Avrupa Şampiyonası'nda yarı finalde son dakikalarda gelen golle zaferi elde eden Hollanda daha sonra finalde Sovyetler Birliği'ni yenerek Almanya'nın evsahipliğinde düzenlenen turnuvada şampiyonluğu kazanmıştı.
Ancak Hollanda'nın efsanevi teknik direktörü Rinus Michels'e göre, ''asıl final, yarı final maçında'' oynanmıştı.
'Bisikletlerimizi geri aldık'
1988 yarı final zaferinden sonra Hollanda nüfusunun yüzde 60'ı, dokuz milyon kişi sokaklara dökülerek galibiyeti kutlarken, Hollandalıların özgürlüklerini kazanmalarından o ana kadarki en büyük kutlamaya ''1940'ta onlar gelmişlerdi, 1988'de biz'' sloganları damgasını vurmuştu.
Amsterdam'da insanlar bisikletlerini havalara fırlatıp ''Bisikletlerimizi geri aldık'' diye bağırmışlardı. Almanlar İkinci Dünya Savaşı sırasında Hollanda'daki bisikletlere el koymuşlardı. Michels'in tepkisi ''İntikam'' olmuştu.
1988 kadrosunun efsanelerinden Ruud Gullit hislerini ''İnsanlara keyif verdik, coşkularını, gözyaşlarını gördüm'' diye anlatıyor.
Almanya ile Hollanda arasında yine akıllarda yer eden bir diğer gerilim de 1990 Dünya Kupası finallerinde Frank Rijkaard ile Rudi Völler arasında yaşanmış ve tarihe ''tükürük kavgası'' olarak geçmişti.
2000'lerde bu gerilimin yumuşamakta olduğu söylenebilir gerçi.
Özellikle göçmen işçi ailelerinin yeni kuşak gençlerinin, ülkede doğup büyüyen göçmen çocuklarının ulusal formayı giymeye başladıkları Almanya'da Jérôme Boateng, Sami Khedira ve Mesut Özil'in varlığı 1970 ve 1980'lerden daha farklı bir Almanya kadrosu verirken, Alman toplumundaki dönüşümün ulusal takıma yansımalarının da işaretlerini ortaya koyuyor.
Almanların futbolu da değişti. Tipik Alman futbolunun yerine daha yaratıcı, daha akışkan tekniğin de fizik ve taktik disiplin kadar öne çıktığı bir strateji benimsemiş durumdalar Joachim Löw liderliğinde.
Hollanda da, Alman ligine çok sayıda futbolcu ihraç etti, artık siyasi tarihten çok futbola odaklanılan maçlar oynanıyor iki taraf arasında.
Alman orta saha oyuncularından Bastian Schweinsteiger ise, sadece bir futbol maçı olarak gördüğünü belirterek, ''geçmişin bugünde bir rol oynadığını düşünmediğini'' kaydediyor.
Dengeli rekabet
Bugün gerçekten siyasetin çok geri planda olacağı bir ölüm kalım maçı olacak Hollanda için.
İstatistikler aslında dengeli bir rekabete işaret ediyor.
İki ülke arasında oynanan yedi maçtan üçünü Almanlar, ikisini de Hollandalılar kazanmış durumda, iki maç da berabere bitti. Atılan goller ise eşit: 12.
Franz Beckenbauer, ''Hollanda'ya karşı oynadığımız maçlar, yıllarıma maloldu. Ama bu maçları başka hiçbir şeye değişmem'' demişti.
Bugün Hollandalı futbolseverlerin ömürlerinin bir kaç yılının 90 dakikaya sığacağını söylemek yanlış olmaz herhalde.
Kharkiv'te Metalist Stadı'nda oynanacak maç TSİ 19.45'te başlayacak.