Almanlar Türkiye'nin üyeliğine karşı
Abone olAlman halkının Türkiye'nin AB üyeliğine yüzde 52 ile karşı çıkması Alman hükümetini zor durumda bıraktı.
Son döneme Türkiye'nin AB üyeliği lehinde yaptığı olumlu
açıklamaları ile dikkat çeken Schröder Hükümetinin, Alman
halkınının yüzde 52'sinin Türkiye'nin AB'ye katılımını onaylamaması
nedeniyle ciddi bir ikilem ile karşı karşıya bulunduğu öne sürüldü.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Alman hükümetinin
Türkiye'nin AB üyeliğinin ekonomi ve sosyal programlar açısından
yaratacağı sorunların göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yayınlanan ve
Forschunsgruppe Wahlen kamuoyu yoklamaları kuruluşu tarafından
gerçekleştirilen son ankete göre Alman halkının yüzde 52'sinin
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktı. Almanların yüzde 41'I de
katılımı onayladı. Gazeteye göre, Forschunsgruppe
araştırmacılarının Matthias Jung, sosyal demokrat ve yeşil
seçmenlerin önemli bir bölümünün Müslüman bir ülkenin AB'ye
girmesine ya karşı çıktığını ya da ciddi kuşkularının bulunduğunu
belirterek iktidardaki sosyal demokrat-yeşil koalisyonunun gelecek
yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri kampanyasında
Türkiye'nin AB üyeliğini önemli bir madde haline getirmek konusunda
dikkatli olması gerektiğini söyledi. FAZ'ta anketin sonuçlarını
değerlendiren Michael Gavin de, "Almanların çoğunun hala
Türkiye'nin AB'ye girişine karşı olduklarını gösteren yeni kamuoyu
yoklaması, temelde (Türkiye'nin üyeliği) fikrine olumlu bakan ancak
seçmenleri uzaklaştırmaktan kaygılanan Alman hükümetinin ikilemini
vurguluyor" diye yazdı. AB'nin Türkiye'nin başvuru konusunda nasıl
hareket edileceğini gelecek yıl kararlaştırması gerektiği
kaydedilen yazıda bu konuda Almanya'nın tutumunun belirgin
olabileceği belirtildi. Diplomatik düzeyde Türkiye'nin AB'ye
katılıp katılamayacağına ilişkin tartışmaların insan hakları ve
demokratikleşme konularına odaklaştığı, Türkiye'nin bu alanlarda
yeterli ilerleme sağladığında otomatik olarak üye olabileceği
varsayıldığı belirtilen gazetede bunların önemli konular olmakla
birlikte "ortalama Almanı" daha çok Türkiye'nin ekonomik açıdan
nasıl entegre edileceğinin kaygılandırdığı dile getirildi. FAZ
yorumunda bazı Almanlar için yabancı ve Müslüman bir kültürünü
sevmemenin bir faktör olmakla birlikte Türkiye'nin başvurusunun,
din veya kültür ile hiç bir ilişkisi olmayan iştihdam ve vergi ile
bağlantılı olan meşru soru işaretleri yarattığı kaydedildi. OECD'ye
göre, Almanya'da kişi başına gelir 24 bin dolar iken Türkiye'nin 2
bin 950 dolar düzeyinde kaldığına işaret edilen yazıda ekonomik
uçurumun göcü teşvik ettiği, Türkiye'nin üyeliği durumunda birçok
Türkün Almanya'ya yönelmesi olasılığı bulunduğu savunularak şöyle
devam edildi: "Almanların, Alman ekonomisine uygun olmayan
yetenekleri bulunan bir işgücü için istihdamın nereden geleceğini
hükümete sormaları, yabancılara karşı olmak, Müslümanlara karşı
olmak demek değildir. Çatlayan sosyal programlar veya sorunlarla
boğuşan sağlık sistemi büyük bir göç ile nasıl baş edebilecek?
Bunlar hükümetin şimdiye kadar ele almadığı sorunlar ancak ele
alınmalıdır."