Alman vekillerden Türkiye'yi utandıran soru

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül'ü ziyaret eden Almanya'nın Bavyera eyaletinin kadın milletvekilleri çocuk yaşta evlendirilen kızların hakkında bilgi istedi. Alman vekiller, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları hakkında bilgi isterken, TBMM heyetindeki vekiller de Almanya'nın vize uygulamalarını eleştirdi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül'ün, vize uygulamalarının insan haklarına aykırı olduğunu dile getirmesi üzerine Bavyera Eyaleti Meclis Başkanı Barbara Stamm, "İnsan haklarının ihlale edildiği yönündeki eleştiri ağır oldu" dedi. Stamm ve beraberindeki heyet, dün Gönül'ü ziyaret etti. Bavyera Eyaleti'nde 225 bin Türk yaşadığını, 7 bin 600 Türk işletmecinin bulunduğunu kaydeden Stamm, vizelerin daha çabuk verilmesi konusunda elçiliğin elinden geleni yaptığını söyledi.

İNSAN HAKLARI TARTIŞMASI YAŞANDI

Heyetten bir Alman vekilin, küçük yaştaki kız çocukların evlendirilmek üzere Türkiye'ye gönderdikleri yönünde görüş ileri sürerek, "bunun insan haklarına aykırı bir durum olduğunu" söyledi ve buna karşı hangi çalışmaların yapıldığını sordu.

Gönül de "Türkiye'de erken yaşta evlilikler ile mücadelede izlenmesi ve alınması gereken önlemler konusunda rapor hazırlandığını" belirterek şunları söyledi:

"Hukuki olarak evliliklerde sıkıntı yok fakat erken yaşta zorla evliliklerin olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili toplumsal duyarlılığı sağlamaya, farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Son yapılan araştırmaya göre Türkiye'de kadının evlenme yaşının arttığını görüyoruz." Gönül daha sonra, Almanya'da 2007'de yürürlüğe giren yeni Göç Yasası'nı eleştirdi ve "aile birleşimi yoluyla Almanya'ya gidecek Türk vatandaşları için bulundukları ülkede Almanca öğrenme zorunluluğu, Almanya'da yaşayan yeterince Almanca bilmeyenlerin uyum kurslarına katılması ve kurslara katılmayanlara para çezası verilmesi" gibi düzenlemelerin insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.

ELEŞTİRİNİZ BİRAZ AĞIR OLDU

Gönül'ün sözlerine üzerine, "Eğer bir ülkede daimi yaşanılması isteniyorsa dilin öğrenilmesi gerektiğini" kaydeden Stamm, söz konusu uygulamaların sadece Türklere yönelik olmadığını söyledi. Stamm, "İnsan haklarının ihlale edildiği yönündeki eleştiri bu yasa için biraz ağır oldu. Benim bildiğim kadarıyla tüm dünya vatandaşlarına bu uygulama yapılıyor" dedi.