Alman siyasetçi ve gazeteci Friedhelm Ost'tan Türkiye'ye övgü
Abone olALMANYA'nın eski başbakanlarından Helmut Kohl'ün müsteşarlığını yapan, Hristiyan Demokrat Parti üyesi gazeteci Friedhelm Ost, 'Almanya'nın Kuzey ve Baltık Denizi kıyılarındaki tatil yerleri ve Mallorca ile kıyaslandığında Türkiye'de alınan tedbirlerin dünyaya örnek olmanın da ötesinde.' değerlendirmesinde bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un hafta sonu
Antalya’da bir araya geldiği Alman siyasetçilerden Friedhelm Ost,
Türkiye’nin güvenli turizm uygulamalarının örnek niteliğinde
olduğunu okurlarına aktardı.
Almanya’nın geçmiş dönem başbakanlarından Helmut Kohl’ün müsteşarlığını yapan ve aynı zamanda Hristiyan Demokrat Parti üyesi olan gazeteci Friedhelm Ost, Türkiye izlenimlerini övgü dolu sözlerle paylaştı.
Almanya’nın seçkin siyaset yazarları ve Ost’un da kurucusu olduğu Blog Der Republik’te dün izlenimlerini aktaran Ost, ‘Antalya tatilcileri için sıkı önlemler’ başlıklı yazısında Bakan Ersoy’un korona virüs sürecinde olağanüstü bir iş çıkardığını ifade etti.
Türkiye’nin en çok tercih edilen tatil bölgelerindeki otel ve restoranların Covid-19 virüsüne karşı savaştıklarını belirten Ost, en deneyimli turizm uzmanlarından biri olarak nitelendirdiği Bakan Ersoy’un en sıkı anti-pandemi önlemlerini Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında hayata geçirdiğini vurguladı. Bu yaz tatilin tadını Türkiye’de çıkarmak isteyen ziyaretçilerin mutlaka maske, mesafe ve hijyen kuralına uymak zorunda olduklarını belirten Ost, turistlere yönelik uyarıların dostane ve nazik ancak bir o kadar da kararlı ve etkili olduğunu söyledi. Ost yazısında, Covid-19 sürecinde Türkiye’deki organizasyonun mükemmel olduğunun altını çizdi.
"Önlemler örnek olmanın ötesinde"
Antalya Havalimanı’ndan otele kadar tatilcilerin karşılaştıkları
tüm aşamaları ayrıntılarıyla anlatan Ost, Almanya’nın Kuzey ve
Baltık Denizi kıyılarındaki tatil yerleri ve Mallorca ile
kıyaslandığında Türkiye’de alınan tedbirlerin örnek olmanın da
ötesinde olduğunu dile getirdi. Almanya’ya geri dönüş uçağına
binmeden 48 saat önce korona virüs testi yaptırma zorunluluğuna
karşı otel işletmecilerinin mükemmel bir şekilde organize
olduklarını anlatan Ost, okurlarına şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin büyük bölümü için federal hükümetin seyahat uyarıları devam etse de, Ağustos ayının başından itibaren Antalya, Aydın, İzmir ve Muğla illerine yönelik olarak bu uyarılar kaldırıldı. Ancak Almanya’ya geri dönüş uçağına binmeden 48 saat önce korona virüs testi yaptırılmak zorunda. Bunlar da otel işletmecileri tarafından mükemmel şekilde organize edilmiş durumda ve birkaç dakika içerisinde otelin özel bir odasında tıp uzmanları tarafından bir laboratuvar ile iş birliği halinde gerçekleştiriliyor. Bir gün sonra tatilci test sonucunu alıyor. Bu da dönüş seyahati için tam zamanında. Eğer test pozitif ise, turist Türkiye’de karantinaya ve tıbbi tedaviye girmek zorunda.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un korona virüs salgını sürecinde olağanüstü bir iş çıkarttığını belirten Ost, yazısında paylaştığı istatistiki verilerle Türkiye için turizm sektörünün öneminden bahsetti. Bu yıl otellerin, hava yollarının, havaalanlarının ve diğer sayısız alanın ekonomik anlamda çok sert darbe aldığına ve bir çöküş yaşadığına vurgu yapan Ost, yaz sezonunun büyük ölçüde geçmiş olmasına rağmen yine de Almanya’dan bu yıl tahmini olarak 2 ile 3 milyon turistin beklenebileceğine işaret etti.
"Fırsatlar sadece yazın değil"
Birçok tatilci için sonbahar ve kış aylarında da Türk sahillerine
seyahat etmenin çekici olabileceğini ifade eden Alman siyasetçi ve
yazar Ost, sağlık turizminden golf imkânlarına, gastronomiden
Patara Antik Kenti ile kültürel miraslarına Türkiye’nin her
ayrıntısına yazısında yer verdi ve okurlarına fırsatların sadece
yaz sezonunu kapsamadığı mesajını verdi. Friedhelm Ost, Kültür ve
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından 2019 yılının ortasında
kurulan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının da ülke
turizmi için Herkül görevi üstleneceğini sözlerine ekledi. Ost,
ajansın başarılı olması halinde Marmara, Akdeniz, Ege ve Karadeniz
bölgelerinde büyük fırsatlar oluşturacağını ve Türkiye’ye muazzam
bir döviz girdisi sağlayabileceğini ifade etti.