Alman istihbaratı Türkiye’deki derin devlet ile...
Abone olDeniz Feneri Başkanı Av. Mehmet Cengiz Beyaz, Almanya’nın Türkiye’nin dinlediği iddialarını değerlendirdi. Deniz Feneri davasının da Alman i...
Deniz Feneri Başkanı Av. Mehmet Cengiz Beyaz, Almanya’nın
Türkiye’nin dinlediği iddialarını değerlendirdi. Deniz Feneri
davasının da Alman istihbaratının bir oyunu olduğunu iddia eden
Cengiz Beyaz, "Almanya bu operasyonu tek başına yapmıyor. Alman
istihbaratı Türkiye’deki derin devlet ile iş birliği içinde”
dedi.
Deniz Feneri Başkanı Av. Mehmet Cengiz Beyaz, Almanya’da faaliyet
gösteren Deniz Feneri e.V Derneği’nin yardım amaçlı topladığı
paranın bir kısmını amaç dışında kullanıldığı iddiasıyla Almanya’da
başlatılan ve 4 yıl süren davaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Deniz Feneri davasının Alman istihbaratının bir oyunu olduğunu
belirten Cengiz Beyaz, Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesinin de
Almanya istihbaratı ve Türkiye’deki derin devlerin bir iş birliği
olduğunu iddia etti.
Deniz Feneri soruşturmasının 4 yıl sürdüğünü belirten Cengiz Beyaz,
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2008 yılında başlattığı
soruşturma 4 yıl devam etti. 2012 yılında takipsizlik kararı
verildi. Bu soruşturma ile birbirini takip eden çok ilginç olaylar
oldu” dedi.
“TERCÜME HATASI DEDİLER”
Dava için hazırlanan iddianamede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir iftira
atıldığı ve ardından Almanya tarafından tercüme hatası diye
düzeltme yapıldığına ilişkin Beyaz, “Almanya savcısının hazırladığı
iddianamede eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki
dernekten 100 bin Euro aldığı iddiası söz konusu idi. Başbakan o
iddia karşısında bunu ortaya atanların bu iddia altında
boğulacaklarını söyledi. Bunun üzerine Alman makamları bir düzeltme
yaparak İddianamenin Türkçeye çevirisinde bir tercüme hatası
olduğunu aslında başbakana değil başbakanlık hesabına
gönderildiğini söyleyerek bir düzeltme yaptılar” şeklinde
konuştu.
“AK PARTİ’Yİ KAPATMA KARARI ALINDI”
İddianamede yer alan paranın başbakanlık hesabına yatırıldığını
belirten Beyaz, “Tahminimce olay 2006 yıllarında Başbakanlık
tsunami ve ya büyük Pakistan felaketimde yardım amaçlı ortak hesap
açıldı. Dernekler, iş adamları yardım göndersinler diye.
Almanya’daki derneğin benzer kuruluşları gibi başbakanlık hesabına
yardım amaçlı para gönderdiği söz konusudur. Bu iddia karşısında
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AK Parti’nin yurt dışından yardım
aldığı iddiası ile 1 hafta içerisinde partiyi kapatma kararı aldı”
diye konuştu.
Çeşitli siyasi partilerin dava sürecinde etkin rol aldığını iddia
eden Cengiz Beyaz, “ CHP, İşçi Partisi ve SHP bir ay içinde
‘Türkiye Deniz Feneri Derneği Almanya’daki derneğin suç ortağıdır’
diye suç duyurusunda bulundu. Bu şekilde Türkiye deniz Feneri
Derneği’ni de bu dosyanın içerisine dahil etiler” dedi.
“BİR TÜRK VATANDAŞI ALMAN İSTİHBARATI İLE İŞ BİRLİĞİ YAPTI”
Beyaz, bir Türk vatandaşının Alman istihbaratı ile iş birliği
içerisinde olduğunu iddia ederek, “Alman makamları tarafından
kurulmuş olan bir sivil toplum kuruluşu var. Soruşturmanın başında
bir tespite ulaştık. Bu dernek ile ilgili Türk bir vatandaş Alman
makamlarına 3 ayrı tarihte 3 tane suç ihbarı yapıyor. Almanya’daki
derneğin yaptığı çalışmalar ile ilgili usulsüzlük yapıyor diye
Abdurrahman Vural isimli biri Alman makamlarına şikayette
bulunuyor. Abdurrahman Ural’ı araştırdık. Milli görüş teşkilatının
Almanya’da hukuk müşavirliği yapmış olan bir şahıs. Aynı zamanda
Almanya’daki kuruluş ile ilgili suç ihbarını yapmış kişi ve Doğu
Perinçek’in Berlin ziyaretinde baş başa görüşmüş biri olarak
karşımıza çıkıyor. Bu kişi alman istihbaratın bir adamıdır. Alman
devletinin Türkiye’deki uzantıları olan siyasi kanatta Doğu
Perinçek ile ilişkisi olan bir şahıs olarak ortaya çıkıyor. Alman
devleti bir Deniz Feneri senaryosu yazmıştır ve bir Türk
vatandaşını alman istihbaratı ile ilişkisi olan Türk vatandaşını
kullanmıştır” şeklinde konuştu.
“ASIL HEDEF TÜRKİYE’YDİ”
Deniz Feneri davasında asıl hedefin Türkiye olduğunu Cengiz Beyaz,
“Almanya istihbaratı Ergenekon derin yapılanma ile iş birliği
içinde. Asıl hedefinin AK Parti, Türkiye. Uluslararası ilişkiler
menfaat içeren ilişkilerdir” dedi.
“İKTİDARIN ZAYIFLAMASI İÇİN TÜRLÜ TÜRLÜ OPERASYONLAR YAPILIYOR”
Deniz Feneri’ne yapılan suçlamayı 17 ve 25 Aralık operasyonları ile
bağdaştıran Beyaz, “Deniz Feneri’nin yaşadığı bu süreç 17 Aralık ve
25 Aralık’ta hükümetin kalbine yapılan operasyon ile birlikte Deniz
Feneri’ne ne yapılmak istendiği, Deniz Feneri üzerinden asıl
hedefin ne olduğunun anlaşılması açısından manidardır. Türkiye
büyüdükçe güçlendikçe global güçler bundan sürekli rahatsız
oluyorlar. İktidarı zayıflatmak için türlü türlü operasyonlara imza
atıyorlar. Türk yargısının ve Türk emniyetinin böyle bir operasyon
içinde olduğunu görmek bizi derinden yaralıyor” diye konuştu.
“BAŞKA ÜLKELERDE TÜRKİYEYİ DİNLİYOR”
Almanya’dan başka ülkelerin de Türkiye’yi dinliyor olabileceğini
söyleyen Beyaz,“Almanya’dan başka ülkelerinde bizi dinlediği
iddiaları ortaya atılıyor. Deniz Feneri’nin hukuki süreci 2007
yılında başlıyor. Almanya Deniz Feneri meselesini 2004 yılında
incelemeye başlıyor. 2005 yılından 2007 yılına kadar
olgunlaştırıyor. Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarından biri
Almanya ile birlikte iş birliği yapmış olması çok manidardır.
Dinlemeler meselesinde Türkiye’de de bu işin içinde teknoloji,
medya istihbarat ayağında iş birlikçileri mutlaka ortaya
çıkacaktır. Bu gün yaşanalar da asıl hedefte Türkiye’nin
büyümesidir. Zamanla araştırmalar ile birçok kanatta iş birlikçiler
ortaya çıkacaktır” dedi.
“TÜRKİYE’DEKİ DERİN DEVLET İLE ALMANYA İSTİHBARATI İŞ BİRLİĞİ
İÇİNDE”
Almanya istihbaratı ile Türkiye’deki derin devletin iş birliği
içinde olduğu iddiasında bulunan Beyaz, “Almanya Avrupa’da bir gücü
ifade ediyor. Sanayi devrimini tamamlamış en güçlü ülkelerden biri.
Türkiye üzerinde de çok farklı hedefleri var. AK Parti hükümeti
döneminde Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olmuşlardır. Bunun
önüne geçmek için çeşitli kumpaslar yapmışlardır. Almanya bu
operasyonu tek başına yapmıyor. Yandaşları, iş birlikçileri var.
Türkiye’de ki Ergenekon yapılanması devletin kendi kendisi ile
hesaplaşmasıdır. Ergenekon, Balyoz davaları toplumun bu yönüyle
menfaatine olan davalardır. Alman istihbaratı Türkiye’de ki derin
devlet ile iş birliği içerisine girmiştir. Türkiye’yi yıpratmak
için operasyonlar yapılmaktadır. Derin yapılanma işin siyasi
ayağındadır” şeklinde konuştu.
(İHA)