Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Sevgili dostlar; geçen hafta 29-30 Temmuz 2022 Cuma, Cumartesi günleri, Yeşiller Partisi’ne mensup Alman Dışişleri Bakanı bayan Baerbock Ankara’yı ziyaret etmişti. Ankara ziyaretinden önce sayın Bakan Atina’ya uğramış, ondan sonra da Başkentimizi sözüm ona onurlandırmıştı.
Seyahatin göstermelik hedefi doğrultusunda da, Yunanistan ve Türkiye gibi iki NATO ülkesini bir araya getirmek ve aynı zamanda komşu olan bu iki ülke arasındaki birlik ve fiilî ortaklık olgusuna vurgu yapmaktı.
Nitekim Atina’da yapmış olduğu açıklamada “Birliğe ihtiyacımız var, diyaloga ihtiyacımız var, bu zor zamanlarda sağ duyulu eylemlere ihtiyacımız var” diyerek müşterek huzur dışında başka beklentisi olmayan AKL-I SELİM sahiplerine umut vermişti.
Gel gör ki, Atina’da Başbakan Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüştükten sonra Ankara’ya gelen ve Dışişleri Bakanımız sayın Çavuşoğlu ile görüşen sayın Alman Bakan kameraların karşısına geçtiğinde adeta diplomatik nezaket kurallarını göz ardı edercesine Yunanistan’dan yana meyilli tavrıyla haddini aşarak, sayın Merkel’in tesis ettiği ve “samimi bir arabulucu” nitelendirmesine mazhar olmuş “Dengeli Türkiye-Almanya Politikaları”nı alt-üst edercesine… Peki, şimdi soracaksınız bu tahribata sebep olacak hangi kelamı etti sayın Bakan diye…
Bilhassa diplomasi dilinde lafın tamamını anlayana söylemezler elbette. Dolayısıyla “lafzın manaya dalaleti”ni de göz önünde bulundurarak sıralayalım sayın Bakan’ın dediklerini; öncelikle “Suriye’ye girmeyin”, ”PYD ile savaşmayın, yoksa DEAŞ azar”, “Osman Kavala’yı serbest bırakın”… Bu nezaketsizliğe karşı “fevrilik” uslübuyla verilecek cevap “başka bir emriniz var mı” reddiyesidir, ama sayın Çavuşoğlu, haddini aşan “Bakan” vasıflı hanımefendiye “ağzının payını” gayet açık cümleler ile verdiler.
Konuk Bakan’a, Kavala’yı Türkiye aleyhine kullandıklarını hatırlatan sayın Çavuşoğlu, mevkidaşına kameralar karşısında bir soru sordu; “Yunanistan 14 seneden bu yana Batı Trakya’daki Türk azınlığın uğramış olduğu hak ihlalleri karşısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamıyor…Atina’da yaptığınız basın açıklamasında kameralar karşısında Yunan Dışişleri’ne bunu sordunuz mu?... Hayır sormadınız, onlara sormazken farklı ve yanlı tavrınızla burada Kavala’yı dillendiriyorsunuz. Kaldı ki Türkiye, AİHM’in kararını uygulamış, ama Kavala farklı suçlardan dolayı almış olduğu cezalar sebebiyle tutuklu bulunmaktaydı.”
Yine sayın Çavuşoğlu, AB’nin DAEŞ’i bahane ederek YPG’yi Türkiye’nin bütünlüğüne karşı bir tehdit olarak gözettiklerini dile getirerek DAEŞ’le aktif bir şekilde mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu konuk Bakan’a bir kere daha hatırlattı.
Sayın Çavuşoğlu bir hususun daha altını çizdi; Yunanistan Lozan Barış Antlaşmasına aykırı bir şekilde adaları silahlandırıyor… Ama Batı, Yunanistan’ın AB ülkesi olması sebebiyle buna ses çıkarmıyor. Bunun doğru olmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, konuk Bakan’ın yüzüne, uluslararası hukuka aykırı davranan Yunan’a “sen haksızsın diyebilmelisiniz, ama siz bunu diyemiyorsunuz” dedi.
ALMAN BAKAN MUHALEFETLE GÖRÜŞMEYİ DE İHMAL ETMEDİ
Konuk Bakan, sayın Çavuşoğlu’nun açıklamalarının gündeme damgasını vurduğu ortak basın toplantısının ertesi günü HDP dahil 6’lı masanın bütün temsilcilerini teker teker kabul etti.
İlk olarak bir otelde sayın Bakan CHP heyetini kabul etti. CHP’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin seçime doğru gitmekte olduğu bir dönemde, CHP’nin ve 6’lı masanın görüşlerinin konuk Bakan’la paylaşıldığı ifade edildi. Aynı şekilde Alman Bakan, CHP heyetinden sonra Mithat Sancar başkanlığındaki HDP heyetini kabul etti ve bilhassa güney sınırlarımız başta olmak üzere toprak bütünlüğümüzün korunması ve devletimizin bekasına yönelik dış tehlikelerin bertaraf edilmesi doğrultusunda söz konusu olan askeri operasyon ihtimaline dair onları dinledi, görüş alışverişinde bulundular.
HDP yaptığı yazılı açıklamada Konuk Bakan’la Türkiye’nin güney sınır güvenliğinin temin ve devamlılığı yolunda, gerek Irak bölgesi’ne ve gerekse Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik muhtemel askerî operasyonlara dair görüş alışverişinde bulunulduğunu ifade ettiler.
Nihayet Alman Bakan İyi Parti heyetini de kabul ederek onları da dinledi.
PEKİ BU NEYİN İFADESİ!
Şimdiye kadar hep yazıp durduk; dünyadaki Emperyalist-Siyonist ittifak bizi, ruh ve mana bütünlüğü içerisinde, kökü mazide olan değerlerimizle bütünleşip öz benliğimize dönmemizi engelleyip kültür emperyalizmin veri ve metodlarını devreye sokarak, bizi şekil ve karakterde kendilerine döndürmenin gayretleri içerisindedirler.
Bu doğrultuda o meş’um ittifak tarihin her döneminde, içimizde kendilerine yandaş bulmuş ve onların yardımıyla yol almaya gayret etmişlerdir.
Ama Allah’ın a bir hesabı vardır. Onlar ne yaparsa yapsınlar, hangi birliktelik ve ittifakı kurarlarsa kursunlar, Allah’ın izniyle bu milleti çökertemeyeceklerdir.
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.