Alman CEO'dan yatırımcılara Türkiye çağrısı
Abone olGüneşli destinasyonlara turist taşıma amacıyla 30 yıla yakındır faaliyet gösteren SunExpress'in Üst Yöneticisi (CEO) Jens Bischof, Türk turizminde büyük bir sıçrama gördüklerini belirterek "Yatırımcılara tavsiyem, yatırım kararlarını masabaşı araştırmasına göre almamaları. Buraya (Türkiye'ye) gelin, bu ülkeyi, çevreyi, altyapısını görün ve kendi algınızı yaratın." dedi.
SunExpress Üst Yöneticisi Jens Bischof: "Yatırımcılara tavsiyem
yatırım kararlarını masabaşı araştırmasına göre almamaları. Buraya
(Türkiye'ye) gelin, bu ülkeyi, çevreyi, altyapısını görün ve kendi
algınızı yaratın. Türk turizminde ve ülkenin çekiciliğinde büyük
bir sıçrama görüyoruz. Özellikle Avrupalı turistlerin gözünden
baktığımızda yeniden çok güçlü görülüyor. Geçen yıl Türkiye'de
turistik merkezlere ve Anadolu'ya toplam 8,8 milyon yolcu taşıdık.
Koltuk doluluk oranımız yüzde 84'tü ve 1,15 milyar avro ile rekor
gelir elde ettik. 2018 hem Türk turizmi hem de SunExpress için daha
iyi olacak" açıklamasında bulundu.
Bischof, "CEO Söyleşileri" kapsamında, Türkiye'deki yatırım ortamına ilişkin izlenimleri, SunExpress'in faaliyetleri ve sosyal yaşamına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Hava Yolları (THY) ile Lufthansa'nın ortak kuruluşu SunExpress hakkında bilgi veren Bischof, 1989'da kurulan şirketin faaliyetlerine Türkiye ve Avrupa arasında charter seferler düzenleyerek başladığını, 2001'den sonra ise Türkiye ve Avrupa arasında tarifeli uçuşları da ekleyerek Türkiye’den yurt dışında tarifeli sefer düzenleyen ilk özel hava yolu olduğunu anlattı.
Bischof, 2006'da sivil havacılığın liberalleşmesiyle Türkiye'de iç hat uçuşlarına da başladıklarını aktararak 2010'da Anadolu şehirlerinden de Avrupa'ya seferler düzenlemeye başladıklarını, şu an 10 Anadolu şehrinden 17 destinasyona uçtuklarını söyledi.
"BURADAKİ İŞ ANLAYIŞI VE ÇEVRESİNİ
BEĞENİYORUM"
Bischof, Türkiye'de çalışmaya başlamadan önce ülkeye birçok kez ailesiyle turist olarak ve birkaç kez de iş nedeniyle geldiğini ifade ederek çalışmak için buraya gelmeden önce Türkiye'ye yönelik pozitif bir algısının olduğunu anlattı.
Türkiye'yi her zaman çok çevik, dinamik genç ve gelişen bir ekonomi olarak gördüğünü aktaran Bischof, ayrıca ülkenin kültürel açıdan çok zengin ve insanlarının oldukça sıcak kanlı olduğuna işaret etti.
Bischof, Türkiye'ye ilişkin deneyimlerinin daha da
zenginleştiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Buradaki iş anlayışı ve ortamını beğeniyorum çünkü Türkiye'de çok
genç bir nüfus buluyorsunuz, çalışanlar çok iyi eğitimli.
İşletmelerin ihtiyaçlarına hizmet eden bir sistem buluyorsunuz.
İşinizi gerçekten çok başarılı bir şekilde yapabilirsiniz ancak
piyasayı biraz anlamak zorundasınız. Ayrıca, piyasada
deneyimlediğimiz biraz dalgalanma ve döngülerle yaşamak
zorundasınız. Bunu yönetebilirseniz Türkiye'de çalışmak çok
başarılı ve heyecan verici olabilir."
TEŞVİK VURGUSU
Bischof, Türkiye'de altyapı ve turizmin gelişmesine yönelik
önemli desteklerin olduğunu belirterek bu desteklerin devam etmesi
gerektiğini aktardı.
Bölgesel ekonomiye katkı sunan güçlü bir oyuncu olduklarını dile
getiren Bischof, bu sorumluluğun farkında olduklarını ve yeni
şeyler denemek ve gelişmek için bazı teşviklere ihtiyaç olduğunu
ifade etti.
Bischof, destekler sağlandığı takdirde geleceğin daha parlak
olacağına dikkati çekerek, işleri ve talebi canlandırmak için diğer
ülkelerin uyguladığı teşviklere bakılabileceğini söyledi. Daha
hızlı büyümek için nasıl başka destekler sağlanabileceğinin
üzerinde durulması gerektiğine işaret eden Bischof, "Piyasaya
güvenimiz tam. 2014’te 50 uçak sipariş ettik, bu uçakların çoğunu
bu ülkede kullanacağız. Yeni pazar ve talep yaratmak için hükümetle
özel sektör arasında etkileşime ihtiyaç var." diye konuştu.
"KALİFİYE ÇALIŞANI İSTANBUL'DAN ÇEKMEK ZOR"
Türkiye'de önemli gördüğü sorunlara da değinen Bischof, kalifiye
çalışanları İstanbul gibi büyük şehirlerden Antalya gibi şehirlere
çekmenin zor olduğunu söyledi.
Bischof, kalifiye çalışanları çekmede SunExpress gibi büyük bir
şirketin şanslı olduğunu ifade ederek bu durumun daha küçük ve az
bilinen bir şirket için zorlu olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin de değerlendirmelerde
bulunan Bischof, "Şu an için sadece olumlu iş ortamının olduğu gibi
devam ettiğini söyleyebilirim. Şu ana kadar hiçbir farklılık
görmüyoruz. Oldukça iyimser görüyoruz. Şirketi büyütmemiz için çok
olumlu bir ortamımız var. 70'i aşkın uçağımıza yeni uçaklar
ekliyoruz, ciddi endişelerimiz olsaydı böyle yapmazdık. Bu nedenle
şu zamana kadar çok olumlu ve verimli bir ortamda olduğumuzu
söyleyebilirim." dedi.