Alman basınında Erdoğan'ı kızdıracak yorum
Abone olAlmanya Başbakanı Merkel'in görüşmesini yorumlayan Avrupa basınında Türkiye'yi kızdıracak yorumlar yapıldı.
Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi
Bild , ''60 yıl sonra AB üyeliği mi?'' başlığıyla verdiği haberde,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın Merkel ile buluşmasında
Türkiye'nin bölgedeki konumunu açık bir şekilde ifade ettiğini
yazdı.
Türkiye'nin kendisini ''Gururlu, güçlü ve kararlı'' gördüğüne dikkati çekilen haberde, ''Bu ülke hala AB'ye girmek mi istiyor?'' sorusu soruldu.
Bild Gazetesi’nin haberinde şöyle denildi:
“Angela Merkel, Türkiye’yi her yönüyle gördü. Gururlu,
istikrarlı, güçlü. Artık, 50 yıllık AB sözünü yerine getirme zamanı
gelmemiş miydi? Nihayet 2.5 yılın ardından yeni bir fasıl açılma
kararı alınmıştı. Merkel ve Başbakan Tayyip Erdoğan, konuşmalarında
buna vurgu yaptılar.
Almanya Şansölyesi, ‘Yeni bir fasıl açtığımızda, bir adım daha attık demektir’ dedi. Erdoğan, ‘Şimdiye kadar çok şey verdik, ama karşılığında hiçbir şey almadık’ dedi.
Gerçek olan şu ki: Türkiye ASLA, AB’ye üye olmayacak. Merkel de bunu biliyor, Erdoğan da.”
Alman işadamlarının, Türkiye’deki kârlı işler nedeniyle Merkel’e eşlik ettiğini belirten Bild Gazetesi, 2000’li yılların başında iflasın eşiğine gelen Türkiye’de artık yüzde 9’luk bir büyüme olduğunu, buna karşılık Euro Bölgesi’nde küçülme yaşandığını aktardı. Türkiye nüfusunun ortalama yaşının 30 olduğu, genç bir ülke olduğu, 2050 yılına kadar Türkiye’nin gelişeceğini belirten Bild Gazetesi, Avrupa ’nın ise yaşlandığına işaret etti.
“TÜRKLER İSTER Mİ Kİ?”
Türkiye ile AB müzakerelerinde açılan fasıl sayılarını ve gelinen noktayı aktaran Bild Gazetesi, “Türkler, gerçekten AB’ye üye olmak istiyor mu? Yoksa artık bunun için çok güçlü ve gururlular mı?” diye sordu. Bölgesel bir güç olan Türkiye’nin, Güney Kıbrıs ile aynı oy yetkisine sahip olan bir AB üyeliğini kabul edip etmeyeceği sorgulandı.
Söz konusu Alman Gazetesi, Ankara’daki Alman bir diplomatın yorumuna da yer verdi: “Fasıllar konusunda bugünkü ilerlemeyle devam edersek, süreç yaklaşık 60 yıl sonra biter” dedi. Bild, “Bu da şu anlama geliyor: ASLA” dedi.
ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ AB'DE GÖRÜYOR
Süddeutsche Zeitung adlı gazete ise, birinci sayfadan ''Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine şüpheleri var'' başlığıyla verdiği haberde, Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine yeni bir ivme kazandırmak istediği, ancak Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede bu konuda tereddütleri olduğunu söylediği kaydedildi.
Die Welt gazetesi de Merkel'in Türkiye ziyaretini birinci sayfadan, ''Erdoğan Türkiye'yi AB'de görüyor'' başlığıyla duyurdu.
Dostluğun jestleri
''Dostluğun jestleri'' başlığını kullanan Frankfurter Rundschau gazetesi ise, Merkel'in (daha önceki gezilerde) müze veya cami ziyareti hariç resmi temaslarının dışında çok az turistik gezi yaptığı ancak bu kez Türkiye'de otobüsle Kapadokya'yı gezdiğine dikkati çekildi.
Bunun Türk hükümetine bir jest olduğu, Türkiye'deki kültür
hazinelerine değer verdiği belirtilen haberde, ziyaretin ikinci
anlamının, Merkel'in, Hristiyanlığın önemine de işaret ettiği
kaydedildi.
'Merkel davet etmek için diz çökmedi'
"Başbakan Merkel, 'Türk 'dostlarını' AB'ye davet etmek için
Ankara'ya kadar gidip diz çökmedi. Gerek AB üyeleri, gerekse Ankara
hükümeti , uzun süreceği aşikar müzakere sürecinde, daha uzun süre
sayısız ayrıntıyla meşgul olacaklar. Ne var ki bütün bunlar da bir
yana, Türkiye ister AB ligine alınsın ister alınmasın, bu konuda
her kim ne düşünürse düşünsün, Türkiye ile Almanya arasında
istikrarlı ve iyi ilişkilerin devam etmesi her iki ülkenin de
çıkarına. Ama bu yine de Başbakan Merkel'in Türkiye'nin AB
üyeliğine yönelik tereddütlerinden vazgeçtiği anlamına
gelmiyor.''
Mainz'da yayımlanan Allgemeine Zeitung, birbirlerini çok da
tutmadıkları bilinen Erdoğan-Merkel ikilisinin, bu defaki
buluşmalarını özetle şöyle değerlendiriyor:
''Angela Merkel ve Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrı bu defa daha
dostçaydı. Ne var ki konu AB üyeliği olunca bunun çok da bir
faydası olduğu söylenemez. Avrupa için Türkiye, hiç kuşkusuz her
bakımdan zor bir aday. Öyle ki en büyük engellerden biri sayılan
Kıbrıs sorunu dahi, Türkiye'deki insan hakları ihlâllerinin yanında
sönük kalıyor. Ancak terazinin öteki kefesinde tüm gerilimlere
rağmen tarihî Türk-Alman dostluğu duruyor. Dahası Almanya'da
yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli göçmen yaşıyor. Bu durum iki
tarafa da yükümlülükler getiriyor... Ayrıca Türkiye, olası bir
Suriye saldırısına karşı Alman askerlerinin konuşlandırıldığı bir
NATO ülkesi... AB 2004 yılından bu yana sınırlarını muazzam
ölçülerde genişletti... Ancak Bulgaristan ve Romanya'yı AB'ye tam
üye olarak yapanlar, Türkiye'yi artık daha fazla kapıda
bekletemeyecekler."