Alman basını Türkiye'yi bitirdi!
Abone olAlmanya gazetelerinde çıkan Gezi yorumlarında 'AB vurgusu' yapıldı ve "Türkiye'nin AB üyeliği imkansız' diye yazıldı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in polisin Gezi Parkı'na
müdahalesinin kendisini “şoke ettiği”ni belirtirken ağırlıklı
olarak olayları ele alan Alman basını ise, “O kadar orantısız polis
şiddeti dehşet verici”, “Türkiye’nin AB üyeliği imkansız” gibi
iddialarda bulundu.
FRANKFURTER ALLGEMEİNE ZEİTUNG: “POLİS ŞİDDETİ DEHŞET
VERİCİ”
Polisin uyguladığı şiddeti eleştirilen Frankfurter Allgemeine
Zeitung, Deutsche Welle tarafından yansıtılan yorumunda, “Polisin
İstanbul'un Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'ndaki protestocu ve
göstericilere bu kadar orantısız şiddet uygulaması dehşet
vericidir. Başbakan Erdoğan'ın güvenlik güçlerinin bu tutumunu
meşru göstermek için kullandığı ifadeler de daha az ürkütücü ve
gerçek yüzünü gösterici değildir…” görüşünü öne sürdü.
Ankara’nın Avrupa Parlamentosu’nun kararını “Türkiye'nin içişlerine
müdahale” olarak gördüğünü kaydeden gazete, “Şimdi Ankara ile
üyelik müzakerelerinin devam ettirilmesinin, yani yeni bir başlığın
açılmasının anlamı olup olmadığını sormak gerekir” sözlerini de
kullandı.
DİE TAGESPOST: “TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ
İMKANSIZ”
Die Tagespost ise, Türkiye'de yaşanan olayların AB üyeliğinin
imkânsız olduğunu öne sürerek “Çünkü ne birleşmiş Avrupa
Türkiye'nin sorunlarını çözebilir ne de Türkiye’nin üyeliği
Avrupa’nın problemlerini. Ama bu olaylar aynı zamanda yangına
körükle gitmektense Türkiye'yi tekrar istikrara kavuşturmanın bütün
Avrupa'nın yararına olduğunu da gösteriyor” yorumunu yaptı. Gazete
şöyle devam etti:
“Son 10 yıl içinde Türkiye'deki ekonomik canlanmadan, generallerin
gücünün azaltılması ve 300 bin Suriyeli mültecinin kabul edilmesi,
Erdoğan hükümetinin bölgesel istikrara hizmet ettiğini kanıtladı.
Avrupa’nın bütün bunları kötülemeye ve yapılanların önemini
azaltmaya çalışması vahim sonuçlara yol açacak bir hata olur.”
WESTDEUTSCHE ALLGEMEİNE ZEİTUNGİSE: “EKONOMİK MUCİZE ANİDEN
SONA EREBİLİR”
Türkiye'deki "ekonomik mucizenin tehlike altında olduğu” yorumun
yapan Westdeutsche Allgemeine Zeitungise de “Erdoğan, Türkiye'de
ekonomik mucize yarattı. 10 yılık başbakanlık döneminde gayri safi
yurt içi hâsıla iki kattan fazla arttı, kişi başına gelir üç
misline çıktı. İşsizlik yüzde 10'un altına indi. Erdoğan yabancı
firmaları ülkeye çekti. 2011 yılında 635 milyon eurosu Almanya'dan
olmak üzere 16 milyar euroluk dış sermaye geldi. Ancak Başbakan
tazyikli su sıkan ve şiddet uygulayan polisiyle kendi inşa ettiği
sağlıklı ekonomik temeli yıkıyor” iddiasında bulundu. Gazete,
ayrıca, Erdoğan’ın “Orduyu göstericilerin üstüne sürme tehdidinde
bulunmakla kendini uluslararası izolasyona düşme tehlikesine atmış
olduğunu” öne sürdü.
NÜRNBERGER ZEİTUNG:” ERDOĞAN İRAN’I MI ÖRNEK
ALIYOR?”
Nürnberger Zeitung, “Dünya, Başbakan’ın ordunun da protestoculara
karşı harekete geçirilebileceğini düşünmekle hangi akla hizmet
ettiğini soruyor. 2009 seçimlerinden sonra ‘Yeşil Devrimin’
kuvvetle bastırıldığı İran'ı örnek alıyor olmasın?” sorusunu
sorduğu analizde “Doğu ile batı arasında önemi tartışılmaz bir
menteşe görevini üstlenen bir devlette böyle bir politika yarar
sağlayamaz. Erdoğan bu tutumuyla Türkiye'nin AB üyeliği olgunluğuna
hâlâ ulaşmadığını savunan şüphecileri haklı çıkarmış oluyor”
uyarısında bulundu.
DEUTSCHE WELLE: “TEK ADAM İHTİDARI TEHLİKESİ”
Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin yayınladığı bir yorumda da
“Başbakan Erdoğan'ın hükümet karşıtı eylemlere yönelik tutumunun
tehlikeli bir ‘tek adam iktidarı' iddiasını yansıttığı”
savunuldu.
“Recep Tayyip Erdoğan, akılcılığa geri dönüş ve bu şekilde gerilimi
yatıştırma noktasını kaçırdı. Türkiye Başbakanı yatıştırıcı, samimi
bir diyalog ve iç barış yerine siyasî karşıtları ile çatışma yolunu
seçti” iddiasını dile getiren DW, Cumartesi akşamı Gezi Parkı’ndaki
çadırları “zalimce” bir operasyonla yıktırılmasını, “tehlikeli bir
‘tek adam iktidarı'” iddiasını yansıttığını savunarak “Polisin
kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik duyarsız tutumunun, 90 yıllık
cumhuriyet tarihinde eşi benzeri yoktur” savlarını da öne
sürdü.
BÖLÜNEN TÜRKİYE İÇİN UMUT KALMADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı daha önce, "Umarım daha ılımlı
olması konusunda kendisini uyaran dost ülkelerin itirazlarını
dikkate alır" diye uyaran Bakan Emma Bonino, Gezi Parkı eylemlerini
takiben gelişen olayları değerlendi. Bir toplantının ardından
İtalyan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bonino, "Ortaya 2
Türkiye çıktı ve Erdoğan'ın bunları birleştirmesine yönelik umut
artık yok olmuştur. İki Türkiye meydanda karşı karşıya kaldı ve bu
aynı zamanda Avrupa Birliği 'nin (AB) de bir kaybıdır" diye
konuştu. ANSA ajansının aktardığına göre, AB'nin bu konuda
sorumluluğu olduğunu ifade eden Bonino, "Yeni müzakere başlıkları
açmak ve Erdoğan'ı masada zorlamak yerine bu sefer de AB hata
yapacak ve kapıları kapatacak" dedi.
ÇOĞUNLUK HAKLARI BOYUNDURUK ALTINA ALAMAZ
Sorumlulukları konusunda da Erdoğan'a mesaj veren Bonino, "Güç,
beraberinde sorumluluğu da getirir ve garanti altında olan bazı
haklar vardır ki bunlar çoğunluğun boyunduruğunda olamaz, bu yüzde
90 bir çoğunluk olsa bile" diye sözlerini bitirdi.
Kendisini 'Tük dostu' olarak niteleyen Bakan Bonino, daha önceki
açıklamalarında Türkiye'de yaşananların Arap Baharı'yla
karşılaştırılmasının doğru olmayacağını söyleyerek, "Erdoğan,
ülkesini olgun bir demokrasiye mi taşımaya yoksa son yıllarda
gösterdiği otoriter yönetim tarzında ısrara mı devam edip etmeme
kararını verme noktasına gelmiştir. Umarım ılımlılık konusunda
kendisini uyaran dost ülkelerin itirazlarını dikkate alır"
demişti.