Alman basını: Mesut Özil memnun değil
Abone olAlman spor basını, Mesut Özil'in Arsenal'e transferini nasıl değerlendirdi? Ayça Tolun, Özil'in şartlardan ötürü Arsenal'e gitmeye razı olmak zorunda kaldığını yazıyor.
Mesut Özil'i Alman futbolcusu sayan Alman spor medyası, bugün Özil'in apar topar Arsenal'e transfer edilmesinin perde arkasını irdeledi.
Özil daha geçen Çarşamba günü Real Madrid'in sponsorlarından birinin düzenlediği şehir turunda kameralara "Real Madrid'de oynamaktan çok mutlu olduğunu, kulüpte kalacağını, başka hiç bir takıma gitmeye niyetli ve istekli olmadığını" söylemiş ve o günlerde henüz dedikodu mahiyetinde olan Gareth Bale'in transferi haberleri için de "Gücümüzü arttıracak her futbolcunun takıma katılması beni sevindirir" demişti.
Alman medyasında Özil'in en nihayetinde şartlardan ötürü
Arsenal'e gitmeye razı olmak zorunda kaldığı ima ediliyor.
Mesut Özil'in "futbol tarihinde en yüksek transfer ücreti alan Alman futbolcu" olduğu vurgulanıyor ama buna rağmen olup bitenlere pek de memnun olabileceğine ihtimal verilmiyor.
Gerçekten de beş yıllığına 50 milyon euro bonservis ve yıllık 7 milyon euro ücret karşılığında bir gecede Arsenal'e geçen Mesut Özil, geçen sezon Real Madrid antrenörü Ancelotti'nin takımın başına geçmesiyle bir türlü yedek kulübesinden çıkamamıştı.
Oysa Özil bir önceki sezonda o dönemdeki teknik direktör Mourinho'nun en çok tuttuğu oyunculardan biriydi. Geçen sezon 51 maçta 10 gol atmış, 19 asistle 19 gole daha katkı sağlamıştı.
Ancak Real Madrid'in in yeni antrenörü Ancelotti ile Özil'in kimyaları tutmadı.
Ancelotti geçen Pazar Özil'i Athletic Bilbao'ya karşı da 90 dakika yedek kulübesinde tuttu.
Dahası Mesut Özil, Ancelotti'nin kendi yerine oynattığı genç oyuncu İsco'nun, Bilboa filelerine gönderdiği iki golü de seyretmek zorunda kaldı.
Alman spor basını Özil'in geçen Pazar günü yedek kulübesinde otururken, aklına gelenin başına da geleceğini nihayet anladığı kanaatinde.
Yani Ronaldo ve İsco'nun yanına Bale'in de transfer edilmesiyle birlikte, kendisine orta sahada yer kalmayacağı gerçeğini ve bu yüzden daha geçen Çarşamba günü önüne gelen her kamera ve mikrofona "Real'den ayrılmaya niyetli ve istekli olmadığı" demesinin, kıymeti harbiyesi kalmadığını...
Zaten Mesut Özil'in kullandığı bu sıcak ifadeler sonrası kulüpten dedikodu mahiyetinde bile hiç bir tepki çıkmaması şaşırtıcı olmuştu.
Böyle olunca Real Madrid'in kurmaylarının Pazartesi öğleden sonra Gareth Bale'in transferini açıkladıkları saatlerde, Mesut Özil'in menajerleri de Londra'da onun Arsenal'e transferini acilen bağlamaya çalışıyorlardı.
'Bir ipte iki cambaz oynamaz'
Bale'in gelişiyle Özil'in gidişi, kesinlikle Özil'in aleyhine bir imaj yaratmamalıydı.
Bu nedenle, Özil'in 50 milyon euroluk bir bonservisle Arsenal'e geçeceği haberi dün yoğun bir kampanyayla duyuruldu.
Almanya'nın en yüksek tirajlı bulvar gazetesi BİLD, Mesut Özil'in transferini "Real Madrid Özil 'i mobbing yaparak Arsenal'e gönderdi" manşetiyle veriyor.
Almanya'nın saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung da "Bir ipte iki cambaz oynamaz" deyiminden hareketle, Mesut Özil'in pozisyonunda Real Madrid'de üç cambazın birden oynayacağını, Özil'in ise 4. cambaz olarak zaten "Real Madrid Sirkini" terk etmekten başka bir şansının kalmadığını yazıyor.
Real Madrid'i "çok sayıda futbol sihirbazının aynı anda arenaya çıktığı uluslararası bir futbol sirkine" benzeten Süddeutsche Zeitung, bu sirkin Özil'i gözden çıkarmasının en önemli nedenlerinden biri olarak bonservis ücretinin yüksekliğini gösteriyor.
Mesut Özil'e gelince, Dünya Kupası eleme maçlarında Cuma günü Alman milli takımıyla Avusturya'ya karşı oynamak için geldiği Münih'te transferine dair yazılıp söylenenleri izliyor mu bilinmez ama Alman Teknik Direktör Löw için Özil'in Real Madrid'den bu şekilde "gönderilmiş" olması Alman Milli Takımı için faydalı bile olabilir.
Löw, Özil'in Cuma günü Avusturya'ya karşı "sahaya belli dozda bir hınçla çıkabileceğini ve dost-düşman herkese Real Madrid'in hangi kalitede bir futbolcuyu göz göre göre 'sattığını' göstermek için elinden gelenden fazlasını da oynayabileceğini" düşünüyor.
Öte yandan Özil'in İngiltere'ye gittiğinde iyi muamele göreceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger'in yıldız futbolcularıyla çok özel bir diyalog kurma becerisinin olduğu biliniyor.
Üstelik Fransa ile Almanya arasındaki Alsace bölgesinde doğup büyüyen Wenger, tüm Alsace halkı gibi Almanca da konuşuyor. Yani Özil antrenörüyle pekala Almanca da konuşabilir.
En önemlisi Özil'in Arsenal'de kendi pozisyonunu korumak adına herhangi bir rekabete girmesi gerekmiyor.
Dahası Arsenal'de Bayern Münih'ten transfer edilen yaşıtı Lukas Podolski de kendisini bekliyor.