“Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da
(Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak
kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en
hayırlısıdır.” (Enfal Suresi,
30. Ayet)
Hatırlarsanız bir önceki yazımı bu ayeti kerime ile
bitirmiştim.
Ve yine hatırlarsanız önceki yazılarımdan birisinde
“Herkesin bir planı varsa Allah’ın da bir planı
var” sözünü hatırlatmıştım.
Görebildiğim ve hissedebildiğim kadarıyla koronavirüs
tuzağı ile insanlığın başına çorap örmeye çalışanların planları ve
tuzakları bozulmaya başladı.
Allah’ın planı ve tuzağı ise şu an dalga dalga
yayılmakta.
İblis’in uşaklığını yaparak koronavirüs tuzağı
ile insanlığı yeni bir mecraya sürükleyenlerin planları şuydu:
İnsanoğlunu kontrol altına alarak din, ahlak, gelenek ve
görenekten uzak; dinsiz, Allahsız, ahlaksız bir toplum
yetiştirmek!
Görünürde bu tuzak tıkır tıkır işliyordu.
Bütün dünyada başta Kâbe ve Vatikan olmak
üzere bütün ibadethaneler kapatılmış, bütün dini vecibeler askıya
alınmış, aile kurumu büyük bir darbe almış -ki bunu Çin’de
koronavirüs olayının ardından yaşanan boşanmalardaki yüzde
60’lık oranda görebiliyoruz- korku saikasıyla evlerine kapatılan
insanlar kontrol altına alınmaya başlamıştı.
Yaşana gelişmeler karşısında İblis ve avanelerinin
adeta zevkten dört köşe olduklarını, ellerini ovuşturduklarını ve
birbirlerini tebrik ettiklerini hayal edebiliyorum.
Fakat bir dakika…
Bütün dünyada hiç de beklenmedik şeyler olmaya başladı bir
anda…
Doğu Türkistan’da sadece Müslüman oldukları için zulüm
emirlerini fütursuzca verebilen Çin devlet başkanı bizzat
kendisi Kur’an Kursuna giderek medresede bulunan hocalardan
virüs illetinden kurtulmak için dua etmelerini rica
etti.
500 yıldır ezan sesi duyulmayan İspanya’da ezan sesleri
yükselmeye başladı.
İtalya’da yaşayan Hristiyanlar namaz kılan Müslümanlara
eşlik etmeye başladı.
ABD’de Senato açılırken Kur’an’dan iki ayet ve
Fatiha suresi okundu.
Almanya’da minarelerden okunması yasak olan
ezan minarelerden okunmaya başladı.
İspanya’da doktorlar artık her gün akşam ve sabah
toplanıp Allah’a kendilerine yardım etmesi için dua etmeye
başladılar.
Hindular, Budistler gibi Asya’daki bütün din mensupları
koronavirüsün yok olması için tanrılarına toplu dualarda
bulundular.
“Allah’ım, sana söz veriyorum, artık iyi bir insan
olacağım!” diye dua eden insan manzaraları görmeye ve
haberlerini okumaya başladık bir anda.
İnsanlar kapatıldıkları evlerinde bir anda
empati yapmaya ve yoksul insanların halini
anlamaya başladılar.
Türkiye, başta İtalya ve İspanya’ya yaptığı
insani yardımlarla bu iki milletin gönlünü fethetmeye başladı.
Zannım ve kanaatim odur ki koronavirüs dolayısıyla
iyice köşeye sıkıştırılan insanlık sürüklenmek istendiği mecranın
tam tersine davranmaya başladı.
İnşallah ilerleyen günlerde insanların dine ve Allah’a yöneliş
haberlerini ve hikayelerini daha çok okuyacağız.
Allah, tuzak kuranların tuzaklarını başına geçiriyor
anlayacağınız.
Hak ile batılın kavgasında Allah’ı karşısına alanların hezimete
uğrayacakları aşikâr.
Yeter ki biz bu zor zamanlarda Allah’tan ümidimizi
kesmeyelim.
Onlar mescitlerimizi kapattıkça biz evlerimizi birer mescide
çevirelim.
Onlar toplumu birbirinden ayırmaya çalıştıkça biz daha bir
kenetlenelim.
Onlar akrabalık bağlarını kesmeye çalıştıkça biz bağlarımızı
sıkılaştıralım.
Onlar ahlaksızlığı yaymaya çalıştıkça biz hayatımıza iyi insan
olabilmeyi sokalım.
Şeytan ve avanelerinin tuzağına düşmeyelim yeter.
Allah, onların tuzaklarını boşa çıkaracak ve onları kendi
kurduğu tuzağa tepetaklak düşürecektir.
Çünkü Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır…
La galibe illallah…
Allah’tan başka galip yoktur…
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser