Allah üzerine yemin devri bitiyor!
Abone olYeniden düzenlenen Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile mahkemelerdeki yeminler değişecek. Karar ateistleri memnun edecek.
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet
aleyhine tazminat davası açmasına imkan sağlayacak düzenleme için
start verildi. Yeni düzenleme ile mahkemelerdeki yemin değişecek.
Allahım ve namusum üzerine yemin ederim sözü, "namusum, şerefim ve
kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum"
diye değişecek. Hakimler nişanlılarının davalarına
bakamayacak.
TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin Ocak ayında yasalaşması
konusunda uzlaşmaya vardığı tasarılar arasında yer alan ve yaklaşık
1,5 yıl önce TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Hukuk
Muhakemeleri Kanunu Tasarısı'ndaki önemli düzenlemeler
şöyle:
Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya
doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla
mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi
kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen
mahkemelerde açılacak. Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile
yapacakları her türlü sözleşmelerde, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili
hale getiremeyecek, yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan
sözleşmelerdeki yetki kuralı da geçersiz sayılacak.
HAKİM NİŞANLISININ DAVASINA GİREMEYECEK
Hakim, kendisine ait olan davaya, eski eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak. Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek.
Hakimin tarafsızlığı konusunda şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebilecek, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.
HAKİMLER YERİNE DEVLETE DAVA
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat
davası açılabilecek. Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine
olan kin veya düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat
sebebiyle, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir
kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması, duruşma
tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi,
duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmesi,
hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumlarında tazminat
davası yoluna gidilebilecek. Tazminat davasının açılması, hakime
karşı bir ceza soruşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına
bağlanmayacak.
5 BİN LİRAYA KADAR PARA CEZASI
- Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden
itibaren bir yıl içinde rücu edecek. Hakimlerin kusurlu
davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile
devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda
görülecek. Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse
davacı, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum
edilecek. Avukat, duruşma sırasında uygun olmayan tutum ve
davranışta bulunursa, hakim tarafından uyarılacak; avukat uyarıya
uymaz ve fiil disiplin suçu veya adli suç teşkil eder nitelikte
görülürse olay, duruşma salonunda bulunan kişilerin kimlik
bilgileri ve adresleri yazılarak tutanağa geçirilecek ve duruşma
ertelenecek.
ÇALIŞMA SAATİ YERİNE GÜN SONU DÖNEMİ
Mahkemeler, dava dilekçelerini elektronik ortamda da kabul ve kayıt edebilecek. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla, avukat ve vatandaşlar adliyeye gitmeden elektronik ortamda, güvenli elektronik imza kullanarak dava açabilecek, harç ve avans ödeyebilecek, dava dosyalarını inceleyebilecek. "Tatil saati ve çalışma saati" kavramı yerine, "gün sonu" kavramı kabul edilen ve "7 gün 24 saat" esasına göre çalışan UYAP sisteminin kullanılmasıyla, avukatlar ve vatandaşlar, sıraya girmeden saat 24.00'e kadar elektronik ortamda işlem yapabilecek.
MAHKEMELERDE YAPTIRILAN YEMİN
Yemin edecek kişiye, "Size sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun
cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz,
şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine
yemin eder misiniz? diye sorulacak. Mevcut düzenlemeye göre,
"Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diye yemin eden kişi de
"Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve
hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım
bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum" diyecek.
Hakim, tanığa, "Tanık sıfatıyla sorulacak sorulara vereceğiniz cevapların gerçeğe aykırı olmayacağına ve bilginizden hiçbir şey saklamayacağınıza, namusunuz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyor musunuz?" diye soracak. Mevcut düzenlemeye göre, "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diyen tanık da "Sorulacak sorulara, hiçbir şey saklamadan doğru cevap vereceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum" şeklinde yemin edecek.
Soybağının tespiti için inceleme yapılabilecek. Buna göre, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan ve doku alınmasına katlanmak zorunda olacak. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde, hakim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verecek.