Allah şahidimdir ki İdris Bal değil!
Abone olErdoğan'ın Kızılcahaman Kampı'nda basına kapalı bölümünde yaptığı konuşmayı aktaran Zaman muhabiri ilk kez konuştu..
Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahaman Kampı'nın basına kapalı
bölümünde yaptığı bir konuşma Zaman Gazetesi'nde yayınlandı ve
kamuoyunda adeta bomba etkisi yapmıştı.
Peki "Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz, denetim
yapılacak' başlıklı haberi Zaman Gazetesi'ne Ak Parti milletvekili
İdris Bal mı sızdırdı?.
Tartışmaların dinmemesi üzerine zaman Gazetesi'nde bugün haberi
yazan muhabir Ahmet Dönmez şu çok ilginç yazıya imza attı...
KAYNAĞIMIN KİM OLMADIĞINI AÇIKLIYORUM
Kaynağımı açıklayabilmeyi öyle çok isterdim ki…
Eğer, mesleğime karşı onların yüzde biri kadar hoyrat ve özensiz
olabilseydim çoktan açıklardım. Gazeteciliğin en temel ilkelerinden
biri olan ‘haber kaynağını gizleme’ erdeminden onlar kadar habersiz
olsaydım, ‘o ismi’ açıklar ve yüzlerinde oluşacak ifadeyi keyifle
izlerdim. Ama bunu hiçbir zaman yapmayacağım. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın, AK Parti’nin 2-3 Kasım tarihlerinde düzenlediği
Kızılcahamam Kampı’nda yaptığı ‘öğrenci evleri’ çıkışına yer
verdiğimiz o meşhur haberden söz ediyorum.
İŞİMİZ BU
Haber, benim için aslında sıradan bir ‘perde arkası’ haberiydi.
2 yıldır görev yaptığım Ankara’da, takip ettiğim 3 Kızılcahamam
Kampı’ndan da perde arkası haberler yazdım. Dahası, basına kapalı
başka toplantılardan da aynı şekilde bilgiler alıp haberleştirdim.
Çünkü işimiz bu. Şimdiye kadar birçok meslektaşımın yaptığı ve
bundan sonra da yapmak için gereken her çabayı sergileyeceği
gibi…
AYNI GÜN İKİ GAZETEDE DAHA
YAYINLANDI
Nitekim haber, aynı gün Zaman’la birlikte Habertürk ve Yeni Akit’te
de yayımlandı. Aynı gün başlayan kara propaganda sağanağı altında
diğer iki gazete es geçilip, ‘Haberi Zaman’a kim sızdırdı?’
tartışması başlatıldığında aslında niyet belliydi. Bu soruyu takip
eden akıl almaz komplo teorileri, yalan ve iftiralar, sanki aksi
ispat edilemez birer vesika gibi sunuluyordu. Bizzat kendi
meslektaşlarım, anlı şanlı köşe yazarları bile bu kadar çok seçenek
sıralarken bir tek, haberin gerçekten ‘gazetecilik’ başarısı
olabileceği ihtimalini akla getirmiyordu. Halbuki gerçek bu kadar
basit ve yalındı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Tamamen
asparagas” dediği haberi ertesi gün Başbakan Erdoğan’ın harfiyen
doğrulaması bile bazılarının hızını kesmedi. Çünkü hiç kimse
gerçeğin peşinde değildi. Herkes ‘olmasını istediği’nin
arayışındaydı. Nitekim yine Zaman’ın yayımladığı dershaneleri
kapatma taslağının ardından ‘kızlı-erkekli’ tezvirat yeniden sürüme
sokuldu. İki haber birbiriyle ilişkilendirilerek yeni bir bel altı
vuruş raunduna girişildi.
İDRİS BAL'A LİNÇ KAMPANYASI
BAŞLATILDI
Aranan adres de bulunmuştu; dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan
AK Parti Milletvekili İdris Bal. Sanki haberi Bal sızdırmış gibi
bir linç kampanyası başlatıldı. Bunlardan en bayağı olanı, ‘Sontv’
isimli internet sitesinin yaptığıydı. ‘Haberi Zaman’a sızdıran
köstebeği bulduk’ başlıklı bir yazı giren site, sosyal medyayı
bombardımana tuttu. İsim verilmese de alenen İdris Bal
kastediliyordu. Şu aşamada, ‘Gazetecilerin görevi ne zamandan beri
meslektaşlarının haber kaynağını araştırmak, açığa çıkarmak ve
afişe etmek oldu?’ diye sormanın bir anlamı var mı bilmiyorum.
Kendi mesleğine kastın boyutu sadece bununla kalsa iyiydi. Örneğin,
bizzat söz konusu Kızılcahamam haberini yayımlayan gazetelerden
Yeni Akit’in Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya’nın yaptığını
‘trajikomik’ kategorisine bile sokamıyorum. Kendi gazetesinde çıkan
haberden bile bihaber şu cümleleri sıralayabiliyor: “Basına kapalı
bölümlerde daha çok ‘parti içi konular’ konuşuldu… Çoğu, ‘özel’
konulardı ve bunları ‘kamuoyunun bilmesi’ gerekmiyordu. Ne var ki o
toplantıda bulunup da ‘aile içi sohbeti’ duyan bir veya birkaç AK
Parti milletvekili, resmen ve alenen ‘köstebek’ gibi hareket etti
ve toplantıda konuşulan ‘kızlı-erkekli öğrenci evleri’ meselesini
Zaman’a ve ‘onlara yakın’ gazetecilere ‘sızdırdı’…”
ALLAH ŞAHİT Kİ KAYNAĞIM İDRİS BAL
DEĞİL
Yazıdaki komedi unsurunu bir kenara bırakalım. Olayla hiçbir ilgisi olmayan bir milletvekilinin ‘köstebeğim’ olmakla suçlandığı bir kertede, açıklama yapmak artık benim için vicdani bir sorumluluk. Allah şahit ki kaynağım İdris Bal değildir. Böyle bir açıklama yapmak zorunda kalmamın utancı da bana değil, Türkiye’deki gazetecilik mesleğini bu seviyelere düşürenlere aittir.