Alkol sinirleri öldürüyor
Abone olAşırı alkol kullanımı, karaciğer, pankreas, beyin ve dolaşım sistemine büyük hasar veriyor.
Sağlık konularında bilgi veren sitelerden olan hekimce.com
sitesinde yer alan bilgiye göre, beyin ve sinir sistemi üzerinde
önemli etkileri olan alkol geçici bellek kaybına neden olabiliyor.
Gerek yeni içmeye başlayanlarda, gerekse aşırı kullananlarda
içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak, sık görülen
bir durum. Aşırı alkol kullananlarda, içki bırakıldıktan sonra,
birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları yaşanmasına rağmen,
alkolden uzak durulmaya devam edilirse sorunlar ortadan
kalkıyor.
Aşırı alkol kullanımının uyku bozukluklarına ve bütün gece
uyuduktan sonra bile sabah bitkin kalkmaya neden olabileceği
belirtilen sitede, "Beynimizin etkinliğiyle hafif veya orta uyku
derinliği dönemlerinden, rüya gördüğümüz uyku dönemine geçeriz. Bu
döneme, hızlı göz hareketleri (REM) dönemi denir ki fiziksel ve
ruhsal sağlığımız bu döneme bağlıdır. Ne yazık ki alkolün anestezik
(narkoz benzeri) etkisi, beynin gerekli olan REM uyku dönemi
oluşturma yeteneğini etkiler ve bu durum aşırı alkol kullananlarda
görülen sabah yorgunluğunun sebebidir" deniliyor.
Bazı kronik alkoliklerde Wernicke-Korsakoff Sendromu denen bir
nörolojik bozukluğun bulunabileceği ve bu bozukluğun özellikle
yetersiz beslenen (yetersiz tiamin durumlarında -B1 vitamini-)
alkoliklerde görüldüğü açıklanan sitede hastalıkla ilgili olarak,
"Hastalığın ilk belirtisi göz kaslarında ani güçsüzlük ve felce
bağlı çift görmedir. Zamanla hasta yardımsız ayakta duramaz veya
yürüyemez. Wernicke-Korsakoff Sendromu'nda hasta özellikle yakın
geçmişe ait olayları unutur,ayrıca çok ileri derecede bellek
kayıpları da ortaya çıkabilir; dönem dönem kim olduğunu bile
unutur. Ayrıca bu kişilerde kendi kendine konuşma, bulunduğu yerin
ve zamanın farkında olmama ve halüsinasyonlar (gerçek olduğu
düşünülen hayaller) görülebilir. Wernicke-Korsakoff Sendromunun
tedavisi bellidir:alkolden uzak durmak ve vitamin yetersizliği
belirtilerini geriletmek için tiamin (B1 vitamini) kullanmak. Ancak
bu bozukluğun yol açtığı şikayetler genellikle tam olarak ortadan
kalkmaz" ifadesi yer alıyor.
VÜCUDA VERDİĞİ ZARARLAR
Alkolün midenin iç yüzeyini örten tabakayı tabakayı tahriş ederek
gastrite, kusmaya yol açarak midenin üst bölümü ve yemek borusunun
alt bölümünde küçük yırtıklara neden olabileceği vurgulanan sitede,
"Mallory-Weiss Yırtıkları denen bu küçük yırtıklardan kanama
olabilir. Uzun süre alkol kullanımı özellikle B vitaminlerinin
(özellikle folik asit, tiamin) ve diğer besinlerin emilimini
engelleyebilir. Alkol kullanımını kestiğinizde bu sorunların çoğu
ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte, yağlanmış veya büyümüş
karaciğer, alkol hepatiti veya yemek borusu varisleri gibi sorunlar
acil tıbbi müdahale gerektirir. Dolaşıma katılan alkol karaciğere
gelir ve orada enzimler tarafından parçalanır. Sağlıklı bir
karaciğer alkolü saatte 50 kalori oluşturacak bir hızla parçalar.
Bu 30ml. viskiye eşittir. Eğer karaciğere gelen alkol bu miktardan
fazla olursa, parçalanana kadar kanda kalacaktır. Alkol
kullanımından sonraki gün ortaya çıkan baş ağrısı ve ağız
kuruluğunun nedeni pek belli değildir. Olası bir neden, alkolün
idrar söktürücü etkisi nedeniyle oluşan su kaybıdır. Bu,
dehidratasyona (vücuttaki sıvının azalması) neden olabilir. Bu
şikayetlerin ortadan kalkması için dinlenmek, bol miktarda sıvı ve
bir ağrı kesici almak gerekir. Fakat mide sorunu olanlar ağrı
kesici kullanırken dikkatli olmalıdır. Alkoliklerde akut veya
kronik pankreas iltihabı da daha çok rastlanan bir problemdir"
şeklinde bilgi veriliyor.
Alkolün geçici olarak kan basıncını düşürdüğüğü ancak sürekli
kullanıldığında kan basıncını yükselttiğine işaret edilen sitede,
"Sürekli ve aşırı alkol kullananlarda kardiyomiyopati denilen, kalp
kasını harabeden ve aritmiden (kalp atışları ritminde düzensizlik)
kalp yetmezliğine kadar çeşitli önemli sorunlara yol açan bir
hastalık da sık olarak görülür. Az miktarda alkol kullanımı da kalp
hastalığı olasılığını artırır" açıklaması yer alıyor.
Sitede, allkol alışkanlığının erkeklerde empotansa (sertleşme
kaybı) neden olabileceği, kadınlarda ise adet düzenini bozabileceği
vurgulanırken, anne karnındaki bebeğin sağlığını ve gelişimini
bozacağı için, hamile kadınların kesinlikle alkol almamaları
gerektiğinin altı çiziliyor.
Ayrıca alkoliklerde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüm
nedenin kanser olduğuna dikkat çekilen sitede, alkol kullananların,
kullanmayanlara göre özellikle; gırtlak, yemek borusu, mide ve
pankreas kanserlerine yakalanma olasılıklarının oldukça yüksek
olduğu belirtiliyor.