Alkol bağımlılığının zararları nelerdir? Tedavide psikolojik destek çok önemli!
Abone olAlkol bağımlılığının insan sağlılğına etkisi oldukça fazla. Cinsel işlev bozukluğuna, hipertansiyon, depresyon ve uyku bozukluklarına neden olan Alkol bağımlılığı tedavisinde psikolojik desteğin önemi sandığınızdan daha büyük. Peki alkol bağımlılığının tedavisi nasıl yapılır?
Alkol bağımlılığı, kişinin psikolojisini,kariyerini, sosyal
ortamını ve aile bağlarını etkilediği gibi ciddi fiziksel sorunlara
neden olabiliyor. Öyle ki, yılda 1 milyon 800 bin kişi alkol
bağımlılığına bağlı olarak hayatını kaybediyor. Alkol bağımlısı
olan kişilerin işe önce bağımlı olduklarını kabul ederek
başlamaları gerektiğini söyleyen Uz. Dr. Buket Tuncer Eryonucu,
alkol bağımlılığının uygun maliyetli tedavilerle kontrol altına
alınabileceğini söylüyor.
ALKOLÜN VÜCUDA ETKİLERİ: Alkol ilk olarak vücudun emilim ve atılım süreçlerini yapan gastrointestinal sistemini (GİS) etkiliyor. Karaciğerde başlangıç aşamasında yağlanma, büyüme ve enzim artışları görülüyor. Alkolün karaciğere etkileri bu noktaya kadar ortadan kendi kendine kalkabiliyor. Ancak ilerleyen süreçlerde Alkolik Hepatit, Hepatik Siroz ve fibroz ortaya çıkıyor ve karaciğer nakli gerekebiliyor. GİS’te ikinci büyük etki özafagus ve mideye oluyor. Özofajit, gastrit, gastrik ülser, özofagus varis kanamaları, mide kanamaları, pankreatit, pankreas yetmezliği ve mideden vitamin emiliminin bozulmasına bağlı olarak özelikle B vitamini eksikliği görülüyor. Alkolün beyinde oluşturduğu toksik etki nedeniyle hafıza da ciddi hasar alıyor. Unutkanlık, nöropati, agresivite, ilerleyen süreçlerde Wernicke Korsakoff Sendromu, psikotik semptomlar (böcek görme, hezeyanlar ve diğer halüsinasyonlar) ve nörotoksisiteye bağlı erken yaşta bunama görülüyor.
Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının
diğer fiziksel etkilerini şöyle sıralıyor;
Kemik iliği
alkolün etkilediği diğer bir alandır. Kemik iliği baskılanmasına
bağlı kan trombosit hücrelerinde ki bunlar pıhtılaşmayı sağlayıp
kanamayı önleyen hücrelerdir, ciddi bir azalma olur. Buna bağlı
kanama sorunları ortaya çıkar. Durdurulamayan ülser kanamaları ve
varis kanamalarının altında kemik iliğinde meydana gelen hasar
büyük rol oynamaktadır.
Kan basıncını artırır (Hipertansiyon), kan yağ metabolizmasını
bozar, kanda kötü kolesterol ve yağların artmasına sebebiyet verir.
Buna bağlı kalp krizi ve serebrovasculer (inme, felç gibi) hastalık
riski artar. Hamilelikte alkol kullanımına bağlı fetüste FAS adı
verilen küçük kafa çapı, yüz ve beyin malformasyonları, dudak ve
kalp defektleri olan bebekler doğabilir.
Özellikle erkeklerde Testesteron hormonu azalmasına bağlı cinsel
işlev bozuklukları, memelerde büyüme ve cinsel isteksizlik görülür.
Benzer etkiler öströdiol ve FSH azalması nedeniyle kadınlarda da
görülmektedir.
Depresyon ve mizaç bozuklukları, anksiyete bozuklukları, uyku
bozuklukları, psikotik bozukluklar, demans, kognitif bozukluklar
çok sıktır.
ALKOL BAĞIMLILIĞI TEDAVİ EDİLEBİLİR: Alkol bağımlılığı bu denli ciddi fiziksel, ruhsal ve sosyal yan etkileri olmasına rağmen tedavi edilebiliyor. Tedavinin üç basamaklı olarak yapıldığını belirten Uz. Dr. Buket Tuncer Eryonucu;
“Tıbbi- Farmakolojik Tedavi, Psikolojik- Psikoterapötik Tedavi,
Sosyal Destek Tedavisi,alkol bağımlılığın tıbbi tedavisinde etkili
ve uygun maliyetlidir. Araştırmalar, tedavinin yasal tedbirlerden
kat kat daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Çeşitli çalışmalar
hekimlerin alkol bağımlısı hastalara alkolü azaltmayı ya da kesmeyi
önerdikten sonra, her görüşmede alkol kullanımlarıyla ilgili
sorular sormalarının hastaların alkol alım sıklığını ve
miktarını yüzde 30-40 azalttığını
göstermektedir.” diyor.
PSİKOLOJİK DESTEK ÇOK ÖNEMLİ: Alkol bağımlılığı ilaçla hastayı tamamen eski haline döndürebilecek türde bir bağımlılık değil. Ancak alkol bağımlılığı, tıpkı şeker, yüksek tansiyon veya kalp hastalıkları gibi kontrol altına alınabiliyor. Bu noktada alkol bağımlılarının iyileşebilmek için destek ve yardıma ihtiyacı oluyor. Kişinin özellikle sosyal çevresinden ve ailesinden destek görmesi bağımlılığın tedavisinde etkili oluyor.Türkiye’de 1985 yılında, Amerika Birleşik Devletlerinde 1935 yılında kurulan Adsız Alkolikler (AA) sosyal destek grubu, özelikle sosyal tedavinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Sosyal destek gruplarının tedaviye olumlu etkilerinin bilimsel olarak da kanıtları bulunuyor. Uzm. Dr. Buket Tuncer Eryonucu, alkol bağımlılığının tek elden kontrol edilebilecek bir hastalık olmadığını,bu yüzden sosyal ve psikolojik tedavinin farmakolojik tedavi kadar önemli ve etkili olduğunu söylüyor.
Alkol bağımlılığı olan ve tedavi olmak isteyenler AA gibi sosyal destek gruplarının yanı sıra Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri’ne (AMATEM) başvurarak tedavi sürecine başlayabiliyor. Alkol bağımlılığı olanların dışlanmamaları, tam tersi psikolojik destek verilerek tedaviye teşvik edilmeleri büyük önem taşıyor.