Alkışlar Mehmet Ağara
Abone olDanıştay'a yapılan saldırı ile ilgili herkes bir şey söyledi. Ağar ise siyasileri uyardı.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Danıştay'daki silahlı saldırı
olayını siyasi rant haline getirmenin doğru olmayacağını
belirterek, "Milletimiz demokrasi ve özgürlük alanları içerisinde
bütün bu menfur saldırıları şiddetle kınayarak yoluna devam
edecektir" dedi.
1. Mersin Tarım ve Hayvancılık Fuarı'na katılmak üzere Mersin'e
gelen Mehmet Ağar, Danıştay'daki silahlı saldırı olayıyla ilgili
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saldırının doğrudan doğruya
hukuka, mülkün temeline yapılmış bir saldırı olduğunu ifade eden
Ağar, "Saldırıyı çok büyük bir şiddetle kınıyoruz. Türkiye'de
hukuka ve hukuk adamlarına yapılan saldırıları herkesin kınaması
lazım. Genel müşterek tavır alması lazım. Ancak, meselenin bu
boyutu içerisinde bir siyasi rant haline getirmekte doğru bir iş
değil. Türkiye'de cumhuriyet rejimi, milletin emanetidir.
Milletimiz demokrasi ve özgürlük alanları içerisinde bütün bu
menfur saldırıları şiddetle kınayarak yoluna devam edecektir.
Türkiye'yi gerginleşmeye, kamplaşmaya, zıtlaşmaya taşımaya
yarayacak bu tür hareketlerin millet vicdanında hiçbir karşılığı
yoktur. Fevkalade nefret ettiğimiz bir iştir, yanlış bir iştir"
diye konuştu.
Ekonomik çevrelerin krizin kapıda olduğuna ilişkin açıklamalarıyla
ilgili bir soruyu da yanıtlayan Mehmet Ağar, Türkiye'de hiçbir
şeyin bu hükümetin kontrolünde olmadığını savunarak, şunları
söyledi:
"Türkiye'de ekonomi ve güvenlikte karşı karşıya bulunduğumuz
sıkıntılar demokrasi ve özgürlükleri tehdit eder boyutlara
gelmiştir. Hükümet bu konuda, inisiyatif sahibi değildir. Tarımda
olduğu gibi ekonomide de bütün gelişmeler, dışarının kontrolü
altındadır. Bu hükümet, doğrudan doğruya Türkiye'nin temel
meselelerinde hiçbir konuda inisiyatif kullanma imkanına sahip
olmadığını göstermiştir."
Ekonominin kırılgan bir yapı olduğunu defalarca söylediklerini
hatırlatan Ağar, "Bizim beklentimiz şudur; milletin kriz eşiğindeki
bu sıkıntıyı hasarsız atlatmasıdır. Ama bu lafla olmayacak, bunun
için tedbir lazım. Yeniden yatırım ve yeniden üretim odaklı bir
ekonomik politikasına kavuşmadıkça Türkiye'nin bu kırılganlıkları
üzerinden atabilmesi çok zor. Bu hükümetle de bunun devamı mümkün
değil. Bu hükümet Türkiye'yi borsa-faiz-döviz üçgenine hapsetti,
kilitledi.
Ufak bir şokta toplumda ve ekonomide büyük bir kırılma meydana
gelmektedir. Türkiye'nin bu şokları geçebilmesi için hedef
yatırım-üretim odaklı ve sadece fiyat istikrarına endeksli olmayan
yeni politikalarla yoluna devam eden bu hükümetin, bütün bunları
yapabilecek gücü kalmamıştır. Milletin beklediği, artık bir erken
seçimde bu hükümetten kurtulmak ve salimen yoluna devam etmektir"
şeklinde konuştu.