Aliyev Karabağ konusunda umutlu
Abone olAliyev, Ermenistan ile olan görüşmelerde Karabağ konusunda önemli mesafeler alındığını söyledi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni işgali
altındaki Yukarı Karabağ konusunda tutumlarının değişmediğini,
sorunun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesi
gerektiğini bildirdi.
Azerbaycan Devlet Televizyonu'na bir açıklama yapan İlham Aliyev,
Ermeni güçlerinin işgal ettikleri topraklardan çıkması ve Azeri
mültecilerin kendi topraklarına geri dönmeleri gerektiğini
belirterek, “Bizim tutumumuz tamamen uluslararası hukuk
ilkeleri temelindedir. Biliyorsunuz, BM Güvenlik Konseyi'nin
(Karabağ konusunda) 4 kararı var. Diğer uluslararası kuruluşların
da kararları ve bildirileri var. Sonuç olarak uluslararası hukuk
açısından da çok güçlü konumdayız” dedi.
Çözümü amaçlayan müzakereler sürecinde olumlu bir dinamiğin
bulunduğunu, güç de olsa ilerleme sağlandığını ifade eden Aliyev,
“Eğer bu olmasaydı şimdiye kadar görüşmeler sürdürülmezdi” diye
konuştu.
Müzakerelerin son 5-6 yılında çok önemli konularda uzlaşma
sağlandığını dile getiren Aliyev, “İlk aşamada Ermenistan güçleri
Yukarı Karabağ çevresindeki bütün işgal altındaki topraklardan
kayıtsız şartsız çıkarılmalı. Bunun müzakereler sürecinde büyük bir
ilerleme olduğunu söyleyebilirim. Çünkü 4-5 yıl önce, ilk aşamada 4
bölgenin daha sonra ise 5 bölgenin boşaltılması konuşuluyordu.
Ancak bugün deyebilirim ki bu konu üzerinde anlaşma sağlanmıştır”
dedi.
Her konuda uzlaşma sağlanana dek hiçbir konunun kesinleştiğinin
söylenemeyeceğini vurgulayan Aliyev, “Yani bütün meseleleri
halletmeliyiz, ancak o durumda büyük barış anlaşmasına
yaklaşabiliriz. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü tam olarak
sağlanmalı. Karabağ'daki Ermeniler ve Yukarı Karabağ'a dönecek
Azeriler gelecekte üst düzey özerklik ortamında yaşamalıdır. Bu
aynı zamanda dünyanın en olumlu deneyimi içeren bir yaklaşımdır.
Çok demokratik bir yaklaşımdır ve sorun ancak bu şekilde
çözülebilir” diye konuştu.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile Moldova'nın başkenti
Kişinev'deki görüşmesinde sonuç alınamadığını belirten Aliyev,
genel olarak süreçte belli ilerlemelerin sağlanabildiğini
vurgulayarak, “Ancak maalesef taraflar asıl konularda uzlaşamıyor,
bunun da nedeni Ermenistan'ın yapıcı olmayan tutumudur” dedi.
Yukarı Karabağ'daki Ermeniler'in yanısıra topraklarına dönecek
Azeriler'in de can güvenliğinin önemli olduğunu belirten Aliyev,
“Ümit ediyorum ki Ermenistan tarafı yapıcı tutum takınarak önemli
adımlar atacak, işgal edilmiş topraklardan silahlı güçleri
çıkartacak. Böylelikle bölgede barış sağlanacak, bütün iletişim
hatları açılacak ve geniş çaplı bir işbirliği başlayacaktır” diye
konuştu.
TÜRK-ERMENİ PROTOKOLÜ
Türkiye ile Ermenistan arasında yarın imzalanması öngörülen
protokollere de değinen Aliyev, “Biz, başka ülkeler arasında olan
veya olacak ilişkilere karışmıyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. Aynı
doğrultuda biz de kendi içişimize başkasının karışmasını
istemiyoruz ve buna imkan vermiyoruz” dedi.
Türk-Ermeni sınırının kapanmasının tek nedeninin Kelbecer
bölgesinin Ermeni güçlerince işgal edilmesi olduğuna işaret eden
Aliyev, “Yani sadece buna göre Türkiye-Ermenistan sınırı kapandı ve
bugüne kadar kapalı kaldı. Tabi ki bu sebep ortadan kalktığında
sınır açılabilir. Bu bizim görüşümüzdür. Aynı zamanda Türkiye
yöneticileri de konuyla ilgili olarak kendi görüşlerini defalarca
dile getirdiler. Ümit ediyorum ki bu görüş (işgalin sona ermesi)
öne çıkacak ve protokollerde bu konunun çözülmesi konusu dikkate
alınacak” diye konuştu.
Aliyev, söz konusu protokollerde Karabağ konusu gözönüne
alınmamasına karşın, Ankara'dan yapılan resmi açıklamalar ve
kişisel görüşmelerde “Karabağ sorunu çözülene kadar protokollerin
TBMM tarafından onaylanmayacağı, sınırların açılmayacağı” yönündeki
görüşlerin defalarca dile getirildiğini hatırlattı. Bu konudaki
görüşlerin Türkiye'den Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı,
Dışişleri Bakanı tarafından dile getirildiğini belirten Aliyev,
“Biz buna inanıyoruz. İnanıyoruz ki böyle de olacak. Bu durumda
bölgeye barış gelebilir. Bu şekilde bölgedeki bütün ülkeler olumlu
gelişmeden başarıyla yararlanarak, sorunlarını kendi aralarında
halledebilir. Ancak bu durumda bölgede geniş çaplı işbirliği
kurulabilir” dedi.
“Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşmenin, sınırların
açılmasının gelecekte Yukarı Karabağ sorununun çözümüne yardımcı
olabilir” yönünde görüşler bulunduğunu, ancak kendisinin bu
düşünceye katılmadığını belirten Aliyev, “Çünkü bence
Türkiye-Ermenistan ilişkileri Yukarı Karabağ çözümünden önce
normalleşirse, o zaman Ermenistan'ın müzakereler sürecindeki tutumu
daha da sertleşebilir. Ermenistan bunu kendisinin siyasal ve
diplomatik başarısı gibi göstermeye çalışacak ve belli ki
müzakerelerde daha sert ve kabul edilemeyecek bir tutum
takınacaktır. Bunu söylemek için yeterince sebep var. Müzakereler
sürecinde ve çeşitli aşamalarda yaşanan hadiseler bunu ispatlıyor”
diye konuştu.
Karabağ sorununun çözümüyle, Türkiye-Ermenistan sınırlarının
açılması süreçlerinin birbirine paralel gitmesi gerektiğini
vurgulayan Aliyev, iki süreç arasında resmi olmasa da gayriresmi
bağlantı bulunduğunu ve bu bağlantının korunması gerektiğini dile
getirdi.
Aliyev, “İki sorun birbirine paralel olarak aynı anda çözülmeli,
aksi takdirde bölgedeki statüko olumsuz yönde değişebilir.
Topraklarımız uzun yıllardır işgal altında, statükonun değişmesi
çok gerekli, ancak bu değişim olumsuz tarafa olursa bölgede hoş
olmayan süreçler başlayabilir” dedi.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluk ve kardeşlik
ilişkilerinin çok yüksek düzeyde olduğunu belirten Aliyev, “Verilen
sözlere inandığımı bir kez daha söylemek istiyorum. Türk
yöneticiler tarafından yapılan açıklamalara inanıyorum ve Yukarı
Karabağ meselesi çözülünceye kadar Türkiye-Ermenistan sınırının
açılmayacağından eminim” diye konuştu.
Ankara ile Erivan arasında son dönemdeki yakınlaşmanın
Ermenistan'da siyasal krize neden olduğunu, koalisyonunu
dağıldığını, Ermenistan'ın diasporayla ilişkilerinin sarsıldığını
hatırlatan Aliyev, Ermenistan'da bu yakınlaşmaya yönelik büyük
protestolar olduğunu vurguladı. Yakınlaşmanın Azerbaycan toplumunda
da çok olumlu karşılanmadığını ifade eden Aliyev, “Azerbaycan
toplumunun büyük çoğunluğu Türkiye-Ermenistan sınırlarının
açılmasının Karabağ sorununu çözümüyle birlikte olmasından yanadır”
dedi.
Türk-Ermeni yakınlaşmasının, Ermenistan'ın yanısıra Türkiye ve
Azerbaycan'da da farklı tepkilerle karşılandığına işaret eden
Aliyev, “Ancak henüz ortalıkta birşey yok, imzalanacak
protokollerin meclis tarafından onaylanması da henüz belirsiz. Bu
nedenle bölgede atılacak her adım iyi ölçülüp biçilmeli, büyük
çaplı analizler yapılmalı, öngörüler gerçekler temelinde yapılmalı”
diye konuştu.
Türkiye-Ermenistan sınırlarının açılmasının Ermeni ekonomisinin
belli oranda canlanmasını sağlayabileceğini ifade eden Aliyev,
“Ancak bence bu (Ermenistan için) bir çeşit oksijen maskesidir,
oksijen maskesi nefes almaya yardımcı olabilir, ancak normal
yaşamak mümkün değildir” dedi.
DOĞALGAZ ÜCRETLERİ
Türkiye'nin “doğalgaz ücretlerinin adil olmadığı” yönündeki
açıklamalarına da değinen Aliyev, kendi istek ve tutumlarının
uluslararası deneyimler temelinde olduğunu belirterek, “dünyada
başka ülkeler arasında alışveriş nasıl oluyorsa bizim aramızda da
aynı kural doğrultusunda olmalı” dedi ve ilk konunun ücret konusu
olduğunu, bunun kısa zamanda sonuçlanmasını beklediklerini
vurguladı.
İkinci konunun Türkiye'ye verilecek doğalgazın miktarı olduğunu
dile getiren Aliyev, Türkiye'ye bu yıl içinde yaklaşık 7 milyar
metreküp doğalgaz ihraç edildiğini, üstelik bunun “adil olmayan
ücretle” yapıldığını söyledi.
Şahdeniz'in diğer yataklarından çıkarılan ve çıkarılacak
doğalgazdan Türkiye pazarına gönderilecek miktarının belirlenmesi
gerektiğini ifade eden Aliyev, doğalgaz alanında da petrol
alanındaki gibi ihraç yollarından yararlanılması gerektiğini
bildirdi.
Doğalgazda Türkiye pazarıyla ilgilendiklerini, Rusya ile
işbirliğine başlandığını, İran ile de görüşmeler yapıldığını
belirten Aliyev, ayrıca doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa
Birliği'ne ulaştırılması için de türlü çalışmalar yapıldığını
kaydetti.
Kesin belirlenmiş doğalgaz rezervlerinin 2 trilyon metreküp
düzeyinde olduğunu, gerçek miktarın ise bundan en az iki kat daha
büyük olduğunu ifade eden Aliyev, ihracat için büyük yatırımlar
yapılması gerektiğini anlattı.
Türkiye ile doğalgaz konusunda gaz ücreti ve miktarı dışında üçüncü
olarak transit geçiş hakları olduğunu belirten Aliyev, doğalgaz
ücreti gibi, transit geçiş haklarının da adil olması gerektiğini
söyledi.
Aliyev, “Türkiye ile görüşmelerde bu 3 konuda maalesef bir sonuca
ulaşamadık. Görüşmeleri iyiniyetle yaptığımızı bir kez daha
söylemek istiyorum. Ancak yine de görüşmelerde ele alınan konular
uluslararası deneyimlere uygun olarak halledilmelidir. Böylelikle
Azerbaycan doğalgazı Türkiye'ye daha fazla miktarda ihraç
edilecektir” dedi.