Alışveriş merkezi çılgınlığı
Abone olAlışveriş merkezleri mantar gibi türedi. Ernst & Young Türkiye Genel Müdüründen kriz uyarısı geldi.
Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, İstanbul'da
yeni yapılacaklarla birlikte alışveriş merkezi sayısının 100'ün
üzerine çıkacağını belirterek, "Şu anda Batı dünyasında olmayan bir
krizi biz orada yaşayacağız" dedi.
Dinçbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "enteresan bir hal" alan
perakendenin Türkiye'de nakit girişi için ideal bir iş olduğunu ve
çok sayıda perakendecinin bu işten kendilerine çok iyi nakit
pozisyonu yarattığını söyledi.
Rekabetin giderek arttığı ve eski enflasyonist ortamın bulunmadığı
günümüzde sektörün nasıl yönleneceğinin zaman içinde görüleceğini
belirten Dinçbaş, Türk perakendecilik sektöründe birleşme ve satın
almalar bakımından 2009 yılında bir hareketlilik yaşanmasını
beklediğini kaydetti.
İstanbul'da yapılan çok sayıda alışveriş merkezinin gelecekte ciddi
bir sorun olacağını kaydeden Dinçbaş, şu görüşleri dile
getirdi:
"İstanbul'da yeni yapılacaklarla birlikte alışveriş merkezi sayısı
100'ün üzerine çıkacak. Şehir bu kadar sayıyı kaldırır mı? Bence
bizim ülkemizde kriz oradan çıkacak. Şu anda Batı dünyasında
olmayan bir krizi biz orada yaşayacağız. Çünkü ben alışveriş
merkezlerinin, artık gerek İstanbul'da gerek diğer büyük şehirlerde
doyuma ulaşıp o noktayı geçtiğini görüyorum. Bence arz fazlası var.
Şu anda ister istemez perakendeciler, özellikle merkezi konumdaki
inşaat halinde merkezlerde bulunmak durumundalar. Bundan
kaçamazlar. Ama bu, sanıyorum pek çok perakendecinin kendi büyüme
planlarının ötesinde büyüme getiriyor. Bir perakendeci kendi başına
kalsa yılda 10 mağaza açacakken 25 mağaza açmak durumunda kalıyor.
Bir şirketin kendine göre gücü var. Mecburen banka kredisi
kullandılar, borçlandılar. Ve eğer bu hızlı büyümenin sonucunda
beklenen satış artışı gelmiyorsa, bir merkezdeyken bir lira
kazanıyorsanız, üç merkez olduğunuz zaman üç lira kazanmıyorsanız,
ki bence kazanmıyorlar, bu büyük sorun demektir."
"ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ ARASINDA KONSOLİDASYON
OLABİLİR"
Dinçbaş, alışveriş merkezleri arasında konsolidasyon
yaşanabileceğini, merkezi yerlerdeki alışveriş merkezlerinin ise
başka şekillerde kullanılma şansının yüksek olduğunu kaydetti.
Alışveriş merkezlerinin, kiralar ve saire konularda daha anlayışlı
davranmak durumuna geldiklerini ifade eden Dinçbaş, "Yatırımcılar
da belki ciddi zarar edecekler. Dolayısıyla bu ciddi bir sıkıntı...
Bankalardan borç alındığı için zincir şeklinde bir etkileşim
olacaktır" dedi.
Türkiye'de yabancılar için gayrimenkulün hala çekici bir alan
olduğunu vurgulayan Dinçbaş, "Ancak alışveriş merkezleri değişik
durum arz ediyor. Bu ülkeyi az çok tanıyan yabancı, İstanbul'a
geldiğinde adım başı aynı kesime hitap eden çok lüks merkezleri
görünce şaşırıyor. Bunu anlayamıyor" diye konuştu.
"2008 ZOR GEÇİYOR, BU RAKAMLARA DA YANSIYACAK"
Türkiye'de 2008'in zor geçtiğini ve bunun rakamlara da
yansıyacağını belirten Dinçbaş, şunları kaydetti:
"2007 sonunda biz 2008'in 20 milyar doları kesinlikle aşacağını
düşünüyorduk. Yurt dışından gelen yabancı sermaye, satın almalar,
özelleştirmeler buna dahil... Bugünkü şartlar içinde özellikle
birleşme ve satın almaların ciddi şekilde duraklayacağını
düşünüyoruz. Ancak şu bir gerçek; hükümetin özelleştirme programına
devam etmesi gerekli. 20 milyar çok çok aşağı inmeyecek. Büyük
ihtimalle 15 milyar dolar civarında kalacaktır. Ama bunun birkaç
şartı var. Bir devlet bankasının özelleştirmeye alınması şart.
Şeker fabrikalarının, oto yolların, elektrik dağıtım şebekesinin
özelleştirilmesi... Dört tane önemli ayak var. Bunlar olursa 15
milyar doları bulur."