2000 yılında kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Kemal Sunal, vefatının 19. yılında da sevenleri tarafından unutulmadı. Yıllar önceki filmleri hala ekranlarda gösterilen Kemal Sunal, Türk sinemasının en önemli değerlerinden biri olarak anılırken, çocukları Ezo Sunal ve Ali Sunal sosyal medya hesaplarından duygusal mesajlar paylaştı.Annesinin Instagram hesabından paylaştığı bu fotoğrafı repost eden Ali Sunal, "Seni seviyorum babam..." diyerek Gül Sunal'ın "Bu fotoğrafı 19 yıl önce 3 Temmuzda yakama iğnelediler. Fotoğraf o günden beri cüzdanımda. Biraz eskidi rengi soldu ama acı hala taptaze yepyeni.." mesajını yayınladı.Kemal Sunal'ın kızı Ezo Sunal ise, "Babamın ölümsüzlüğü bulduğu gün bugün. 19 yıl sonra 3 yaşında hayranları varsa bunun başka açıklaması olamaz. O ölümsüz... DM kutumu dolduran tüm güzel insanlara ayrıca teşekkürler, biz de kocaman bi aileyiz babamın sayesinde." mesajını paylaştı.Gül Sunal'dan eşi hakkında bilinmeyenler: Öte yandan eşinin ölümünün yıldönümünde AA'ya konuşan Gül Sunal, 1975'te evlendiği eşinin bilinmeyen yönlerini ve sanatçı kişiliğini anlattı. Usta sanatçının ev hayatını ve misafir ağırlamayı çok sevdiğini söyleyen Gül Sunal, "Misafir yoksa bile icat ediyordu. Herkesi telefon edip çağırırdı. Bizim evde yenilsin, içilsin ama bir yere gitmesin (isterdi)." diye konuştu.Star gibi yaşamıyordu: Sunal, herkes gibi normal bir ev hayatı yaşadıklarına işaret ederek, "Kemal'i kaybettikten sonra genç bir hanım 'Kemal Sunal starlığını evde nasıl yaşıyordu?' diye sordu. Cevap veremedim çünkü star gibi yaşamıyordu. Sofrada hepimiz birlikte olurduk. Özellikle kahvaltı ve akşam yemeklerini mutlaka sofrada isterdi." dedi.Kim baba kim çocuk karıştırırdık: Çeyrek asır evli kaldığı eşinin aynı zamanda ciddi bir karaktere sahip olduğundan bahseden Gül Sunal, şunları kaydetti: "Çok disiplinli ve çok titizdi. Hakiki bir Türk ailesi babasıydı, benim babam neyse Kemal de oydu. Evde son sözü Kemal söylerdi, buna rağmen çok eğlenceli bir babaydı. Çocuklarla çok oyun oynardı, çok güzel zaman geçirirlerdi. Bazen hangisi baba, hangisi çocuk onu karıştırırdık. Çünkü o yerde de yuvarlanırdı, boğuşur, güreşirdi ama yine son sözü Kemal söylerdi."Her şeyi bize yaşayarak gösterdi: Sunal, çocukları Ali ve Ezo Sunal'ın da birçok yönden babalarına benzediğini dile getirerek, "Kemal'e minnettarım. Çünkü çok güzel mesajlar vermiş çocuklara, küçük mesajlar ama onları saygın yapan, hayatlarına çok güzel kapılar açan mesajlar. Kemal öğüt hiç vermezdi, sadece bir öneri belki bir bakış, bir duruş ya da bir kitap tavsiyesiyle çözerdi işi. Ne yapmamız gerektiğini, her şeyi bize yaşayarak gösterdi." ifadelerini kullandı. Her rolü oynamak isterdi: Gül Sunal, eşini ve rol aldığı her filmi çok sevdiğini anlatarak, "Kendisi de filmlerini izlerdi ama çok enteresan izlerdi, ne güler ne konuşur ne yorum yapardı. Elini kafasına koyardı. Bilmiyorum belki de kendi kendini eleştiriyordu. Film bittikten sonra da tartışmazdık ama göz ucuyla çocuklara ve bana bakardı, gülüyor muyuz ya da gülmüyor muyuz diye. Oyuncu olarak da her rolü oynamak isterdi." şeklinde konuştu.Oynadığı tüm karakterlerle Türk sinema tarihinde ön plana çıkmayı başaran Kemal Sunal'ın her yaştaki izleyiciler tarafından sevildiğini vurgulayan Gül Sunal, şu değerlendirmelerde bulundu:Gerçek, saf, temiz..: "Sinema filmlerinde görünen Kemal Sunal, kendi hayatında da aşağı yukarı yine o hayatı yaşıyordu. Gerçek, saf, temiz, aileye değer veren, kendine önem veren zarif bir insandı. Yani gerçekti Kemal, seyirci onun farkındaydı."Maddi sıkıntılar yaşadık: Sunal, birçok kez maddi sıkıntı yaşamalarına rağmen her zaman eşinin yanında olmaya çalıştığına işaret ederek, "Ben asla parayı sıkıntıdan saymıyorum. Para her zaman kazanılır. Onun dışında da güzel bir hayatımız vardı. Mutlu insanlardık. Kemal'in içinde tabii ki sancılı bir süreç vardı ama bunları yansıtmazdı. Yani işini eve getirmezdi Kemal. Dışarıda ne yaşarsa yaşasın eve geldiğinde bambaşka oluyordu." dedi.Fikirlerimi mutlaka alırdı: Hiçbir zaman eşini sette ziyaret etmediğini söyleyen Sunal, "Çok enteresandır sadece en son gittiği 'Balalayka' filminin senaryosunu bana okuttu. Diğer 82 filmin senaryosunu hiç göstermedi. Sanıyorum bir şey söyleriz, onun kafasında kurduğu şeyi bozarız diye ama benim fikirlerimi mutlaka alırdı." ifadelerini kullandı.Bize bir çiçek bile getirmediler: Gül Sunal, Kemal Sunal filmlerinin televizyonda uzun yıllar telif hakkı verilmeden gösterilmesine de değinerek, şunları dile getirdi: Onun filmleri bir dönem televizyon kanallarını ayakta tuttu fakat bize bir çiçek bile getirmediler."Yeni nesiller Kemal'i tanısın: Eşinin televizyonda gösterilen filmleri sayesinde yeni nesilden de hayran kitlesine sahip olduğunun altını çizen Sunal, "Kemal'i kaybedeli 19 yıl oldu ama kimi 3 yaşında kimi 5 yaşında hayranları var. O zaman 5 yaşında olan kocaman adamlar, kadınlar da 'O zaman çocuktum şimdi onu daha iyi anlıyorum.' diye yazıyorlar. Bu yüzden filmler hala oynasın istiyoruz, yeni nesiller Kemal'i tanısın diye." değerlendirmesinde bulundu.Gül Sunal, usta oyuncu adına bir müze açma girişiminde bulundukları bilgisini vererek, şöyle devam etti: Bir bina satın aldık, projeleri de çizildi fakat müze işi çok büyük, maliyetli bir iş, yapamayacağımızı gördük. Devletten bir şey beklemedik. Çünkü daha önce bir devlet bakanı Kemal Sunal adına bir sanat galerisi açtı. Sonra bina satıldı.Kemal Sunal belgeseli yayınlanmadı: Hazırladıkları belgeseli seyirciyle buluşturamadıklarına işaret eden Sunal, "Kanallar nedense buna çok sıcak bakmadılar, inşallah bir gün seyirciyle buluşur diye düşünüyoruz. Bize 'Sponsor lazım.' diyorlar, biz de kapı kapı dolaşıp Kemal Sunal belgeseline sponsor aramayı kendimize yediremiyoruz açıkçası." şeklinde konuştu.Ölümünde ihmal mi vardı?: Kemal Sunal'ın vefatı üzerine yaşanan ihmal tartışmalarına değinen Gül Sunal, şunları dile getirdi:"Tartışmaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yazı ve kadere çok inanıyorum. Film şirketini 'Niye uçağa bindirdiler?' diye çok suçladılar ama ben biliyorum ki eve kadar araç yolladılar gitmesi için.