Ali Korkmaz’ın ailesi konuştu
Abone olEskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi, olayı ger...
Eskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan ve tedavi
gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi,
olayı gerçekleştirenlerin bir an önce bulunmasını istedi.
Baba Şahap Korkmaz, Türk emniyetinin çok güçlü olduğunu ve istediği
zaman her olayı bir gün içinde çözebileceğini söyleyerek, “Bugün
her bir işyerinin, her bir dükkanın önünde bir kamera var. Yani
istedikten sonra 24 saat geçmeden her şeyi açıklayabilirlerdi.
Gelsin açıklasın mademki polis yapmamışsa, polis yapmadı bunu
vatandaş yaptı, filan yaptı desin. Hem kendi vicdanını hem de bizim
yüreğimize su serper. Bildiği bir şey varsa bizimle paylaşsın”
dedi.
Kardeşinin hastanede müşahede altına alınmadığını öne süren Ali
İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz ise, “Hiçbir şekilde
müşahede altına alınmamış. Yanında iki ev arkadaşı vardı, biri
kuzenim, diğeri de şu anda Antakya’da. Mavi Hastane’den Yunus Emre
Devlet Hastanesi’ne gönderildiğinde orda koridorda 1-2 saat
beklemiş. Ondan sonra tomografi çekilmiş. Tam süreci ayrıntılı
belki hatalar olabilir ama hiçbir şekilde müşahede altına alınmadı,
tomografiden kontrol edildikten sonra bir şeyinin olmadığı
gerekçesiyle eve gönderildi. Müşahede prosedürü gereğince kafa
travmalarında en az 8-12 saat, en az 12 saat hatta müşahede altına
alınması gerekiyor. Hasta çıkmak isterse rızayla çıkması gerekiyor.
Ne bu süreç var ne de rıza var. Tomografi çekildikten sonra
müşahede altına alınmış, onu da açıklasınlar bakalım. Çünkü hasta
gelmiş tomografi için beklemiş. Tomografiden sonra kendi sabaha
kadar hastane koridorlarında, polikliniklerde beklemiş. Bu da
dişindeki sallanmadan dolayı. Kan sulandırıcı içtiği için eğer dişi
çıkar veya koparsa kanaması yüksek olur ihtimaline karşı, ben
istedim orada bekle muayene ol, maalesef o muayene talebini
reddettiler adli vaka olduğu için” diye konuştu.
Acılarının büyük olduğunu ve herkesin dikkatli olması gerektiğini
söyleyen Gürkan Korkmaz, “Allah hiçbir anneye, hiçbir insana böyle
bir acıyı yaşatmasın. Antakya’da dün İsmail için yürüyen bir
yoldaşımız, bir arkadaşımız, şu an durumu ciddi MKÜ Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nde diye biliyorum. Üzgünüz, kayıpların artmasından
endişeleniyoruz. Yetkililerin artık bir tedbir almasını, kışkırtma
yerine önlem almalarını istiyoruz. Zaten buradaki insanlar acıyı
paylaşmak ve yanımızda olduklarını göstermek için bu yürüyüşleri
yapıyorlar. Amaçları zarar vermek ve saldırı değil” şeklinde
konuştu.
VALİ’NİN AÇIKLAMASI
Eskişehir Valisi’nin "Bunu polisler yapmamıştır" açıklamasına da
değinen Korkmaz, şöyle devam etti:
“Maalesef gerek Eskişehir, gerek Türkiye’nin birçok farklı ilinde
polisin kayıtlara alınmış benzer birçok icraatı mevcut. Şiddeti,
saldırısı mevcut. Kaldı ki olaya ilişkin görgü tanığı ilk günden
beri bize şunu söylemiştir. Ellerinde cop olan, gaz maskesi olan,
kendisinden telsiz sesi gelen kişiler de vuruyordu Ali İsmail’e.
Hatta aralarından biri vuran vatandaşlara dönüp ‘Yeter artık
sınırınızı bilin, başımıza iş açmayın’. Bir de sınır belirliyorlar,
o yetkiyi onlara veriyorlar. Bunlar polis tarafından polis
gözetiminde, polis yönetiminde yapıldı. Bundan da eminiz. Ama biz
sağduyulu davrandık. Bir şeyler netleşmeden, görüntüler ortaya
çıkmadan provokasyonlara sebep vermemek için ilk günden beri bu
bilgiyi paylaşmadık. Hem görgü tanığının can güvenliği için hem
soruşturmanın sağlığı açısından hem provokasyonlara mahal verip
daha fazla kayıpların yaşanmaması adına bu bilgileri paylaşmadık.
Ama maalesef bir ilin en büyük mülki amiri olan bir vali benzer
olaylar ilinde de yaşanmasına rağmen bunu çıkıp ’Türk polisi bunu
yapmaz’ şeklinde açıklamalar yapması, bu olay konusunda konuşurken
‘arkadaşları birbirine vurup ondan sonra polisi suçluyorlar, bu
olaylar böyle olmuş olabilir’ anlamına gelecek şekilde beyanda
bulunması çok üzücü.”
Olay yerinin net olarak tespitinin olaydan 4-5 gün sonra
yapılabildiğini söyleyen Korkmaz, "O da gazetelerde, internet
sitelerinde olayı gören bir vatandaş olayı ben gördüm diye bize
ulaştı. Onun üzerine görgü tanığının çıkması üzerine olay yerini
net olarak belirledik. Oranın görüntü kayıtlarının alınmasını
savcılıktan talep ettik. Hatta keşifte ilk elden delillerin
toplanması talebi oldu. Ama savcılık maalesef görüntüleri emniyete
aldırdı. 2 gün sonra savcılığa görüntüler geldi. Kadrajı olay
yerini alan 3 kamera vardı. Bu 3 kameranın ikisi ki hard disk. Adli
emanete alındığında bu iki hard diskte hiçbir görüntü yoktu. Ne bir
görüntü, ne de silinmiş bir veri vardı. Bunlardan birinde de
görüntülere ulaşılamıyordu. Birkaç bilirkişi dolaşmasına rağmen
bilirkişiler de görüntülere ulaşamadı. Öyle bir sıkıntımız oldu.
Ondan sonra biz yaptığımız araştırmalarda otel müdürüyle konuştuk.
Ondan sonra yapılan keşifte otel müdürünün beyanlarını da aldık.
Otel müdürü görüntülerin emniyet tarafından alındığında ilk
alındığı zaman açıldığını, denendiğini, hatta bir kısmının
kopyalandığını, ondan sonra hard diskin emanete teslim edildiğini
beyan etti. Sağlam olarak teslim alınan hard diskler emniyetten
savcılığa gittiğinde artık açılamıyordu. Hala da bilgilere
ulaşılmış değil” diye konuştu.
(İHA)