Ali İsmail Korkmaz davası: Tahliye talepleri reddedildi, yeni tutuklama yok
Abone olAli İsmail Korkmaz'ı öldürmekle suçlanan dördü polis sekiz sanığın yargılandığı davada ikinci duruşma Kayseri'de görüldü. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Sanık polis Yalçın Akbulut'un tutuklanması talebi ise reddedildi.
Gezi protestolarına destek için geçen yıl Eskişehir'de düzenlenen gösterilerde Ali İsmail Korkmaz'ı döverek öldürmekle suçlanan dördü polis sekiz sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkmesi'nde görüldü.
Ara kararda, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken tutuksuz sanık polis Yalçın Akbulut'un tutuklanması talebi ise reddedildi. Duruşma 14 Temmuz'a ertelendi.
Korkmaz, 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti.
Duruşmada ilk dinlenen görgü tanığı o gece Ali İsmail Korkmaz'ın olduğu yerin yakınında olan Semih Berkay Yapıcı idi.
Berkay, Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü anı anlatırken durakladı. Devam etmesi zaman aldı.
Hakim tanık Berkay'a "Her şeyi anlat. Tereddüt etme" dedi. Berkay'ın yanıtı ise "Anlatacağım efendim, şüpheniz olmasın" oldu.
Tanığın ifadesini dinleyen salondaki izleyiciler ağlamaya başladılar.
Tanık Yapıcı, ifadesinde Ali İsmail Korkmaz'a vurduğunu söylediği, uzun saçlı diye tarif ettiği ve ismini bilmediği polisi fotoğrafından salonda bulunan sanıkları da yüzlerine karşı teşhis etti.
Teşhis aşamasının ardından tanık Berkay'ın daha önce verdiği ifade okundu. Yapıcı, ifadesini ağlayarak dinledi.
Sanık avukatlarından biri, Yapıcı'nın o gün evde bıraktığı arkadaşının soyadını ve Berkay'ın bizzat eylemlere katılıp katılmadığını sordu. Müdahil avukatlar soruya itiraz ettiler. Duruşma boyunca savunma avukatları "Gezi eylemcisinin görgü tanıklığına güvenilebilir mi?" sorusunu gündeme getirdiler.
'Yüzünü hafızama kazıdım'
Tanık Semih Berkay Yapıcı, mahkemede özetle şunları anlattı:
"Ali İsmail sokağa girmeden evvel Hüseyin isimli bıyıklı polis ve gaz maskeli bir polis olduğunu gördüm. Ali İsmail sokağa girdiğinde Hüseyin ve diğer gaz maskeli polis tarafından yakalanmaya çalıştılar ama Doğukan Bilir’i yakaladığını gördüm. Kendimi sakladım. Ali İsmail koştuğunda bizzat fırıncı esnafı tarafından yakalandı. Ali İsmail fırıncılar tarafından yolu kesildiğinde kepenklere doğru hamle yaptı. Ali İsmail dengesini kaybedince darp edildi."
"Sokağın ucundan bir polisin gördüğünü fark ettim. Elinde cop vardı, saçları omuzlarına kadardı. Fırıncı esnafı, Mevlüt Saldoğan ve uzun saçlı polis tarafından darp edildiğini gördüm. Ardından Ali İsmail tekmelerle darp edilmeye başladı. Yüzünü korumaya çalıştı ama aldığı bir tekme darbesiyle kafasını kaldırım taşına vurdu ve sığındığım yerden Ali'ye baktım. Bilincini kaybetti. Ve yüzünü hafızama kazıdım. Sonra yavaş yavaş kendine geldi. Kendine gelmeye çalışırken Mevlüt Saldoğan tarafından bir daha darp edildi."
'Sivil polis' tartışması
"Sokağın ucunda adı Hüseyin olan polis tarafından tekrar darp edildi. O ve gaz maskeli polis Ali İsmali’in bacaklarına vurdular. Ardından bulunduğum yerde çevirin bunu diye seslendiklerini duydum. Ardından Ali İsmail sokağın ucunda gözden kayboldu."
"Ben bir müddet daha sokakta bekledim. Kendime güvenli yol bulup eve gitmek için bir müddet daha bekledim. Polislerin, çevik kuvvetin, sokağa girip Serkan Kavak’a başımıza iş açacaksın, sakin ol dediğini duydum."
İfade veren bir diğer tanık da evi fırının yakınlarında olan Bedir Gelerli'ydi. Gelerli, sivil bir vatandaş olan Serkan Kavak'ın da çocuğunu gazdan etkilenmesi üzerine hastaneye götürdüğünü aktardı. Geleli'nin ifadesi şöyle:
"Adını sonradan öğrendiğim Serkan isimli şahsı gördüm. O polislerle siz bizi dövdünüz ama biz sizden yanayız diye bağırıyor. Konuşa konuşa fırının önünden, bizim evin önüne kadar geldi. Çocuğunu hastaneye götürdüğünü söyledi. Bacağını gösterdi polislere. Bir gün önce gaz sıkmış bunlar. Yaşım 36, o gün yemin etmiş. 36’ınızı götüreceğim diye yemin etmiş. 34 kişiyi götürmüş söylediğine göre. Benim gördüğüm kadarı bu kadar. Video çektim. Savcılığa verdim."
Polis memuru sanık Mevlüt Saldoğan'ın avukatı ise tanığın "polisler tarafından darp edildiği" ifadesine ithafen "Bu salona baksan kimin sivil polis olduğunu anlar mısınız?" diye sordu.
Müdahil avukatlar bu soruya itiraz ettiler. Avukat, "Elinde sopayla dolaşan herkes polis midir, tanık nereden biliyor" diye sordu. Bunun üzerine Korkmaz ailesi avukatı Ayhan Erdoğan "Türkiye'de polis sopayla dolaşıp adam dövendir" şeklinde cevap verdi.
Sanık avukatları söz aldı
Tanığın Ali İsmail Korkmaz'ın belaltına copla vurulduğu iddiasına ithafen bir soru da geldi. Tutuksuz yargılanan polis memuru sanık Hüseyin Engin'in avukatı, "Ali İsmail'in belaltında morluk yoktu" dedi. Bunun üzerine Ali İsmail'in annesi Emel Korkmaz ve erkek kardeşi Gürkan Korkmaz tepki gösterdiler. Emel Korkmaz "Her yeri mosmordu, mosmor" dedi.
Daha sonra sanıklar da tanık beyanları üzerine söz aldı.
Sanık avukatları farklı gerekçelerle müvekkillerini tahliyelerini talep etti.
Avukatlar Ali İsmail Korkmaz’ın sağlık sorunları olduğunu, tıbbi ilaçlardan ölmüş olabileceğini bu nedenle hastanede kendisiyle ilgilenen tüm doktor ve hemşirelerin davaya müdahil olmasını talep etti.
Bir başka avukat ise Ali İsmail’in merdivenden düştüğü için ölmüş olabileceğini dile getirdi.
Sanık polis Yalçın Akbulut da beraatini talep etti.
Savcı, sanık polis Yalçın Akbulut'un tutuklanmasını, tutuklu olanların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatları da savcının taleplerine ilişkin söz aldı.
Sanık Mevlüt Saldoğan'ın avukatı Mutlu Karayılan "Tanıklar dövülen şahsın 1.80 boyunda olduğunu söylüyor. Maktül ise 1.60 boyunda. Maktül bir saldırıya uğradı da öldürüldü gibi lanse edilmektedir. Yalan beyanda bulunan tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulsun. Milli irademize saygısızlık edenler, iki kez müebbet alanlar serbest bırakılırken, müvekkilimin de serbest bırakılması gerekir" dedi.
Görüntüler izletildi
Sanık avukatları, mahkemeye sunulan görüntülerin izlenmesine "henüz TÜBİTAK'tan rapor gelmediği" gerekçesiyle karşı çıktı.
Sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan'ın avukatı, görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını belirtti ve bu nedenle videonun izlenmemesini talep etti.
Saldoğan'ın avukatı ayrıca tanık Semih Berkay'ın "ekşisözlük" adlı internet sitesinde yazdığını iddia ettiği yorumları okudu. Bu durum salonda bir gerginlik yarattı. Gerginlik yatıştıktan sonra tanık Berkay, yorumları kendisinin yazdığını kabul etti.
Sanık avukatları, tanık Semih Berkay'ın savcılığa, jandarmaya ve mahkemeye verdiği ifadeler arasında çelişkiler olduğunu iddia etti. Müdahil avukatlar ise, "tanığın ifadelerinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı" gerekçesiyle itiraz etti.
Müdahil avukatlar Harman Fırını'na ait görüntüleri mahkemede izlettiler. Görüntüler izletilirken tepegöz ve perde kullanılmadı.
Tanık görüntülerde kendisini de teşhis etti.
'Bilinci yerinde değildi'
Yapıcı'nın ardından Ali İsmail Korkmaz'ın arkadaşı Turhan Güler tanık olarak dinlendi. Güler, darpın ardından Ali İsmail Korkmaz'ın sürekli "Nereye gidiyoruz, nereye gidiyoruz" sorularını yinelediğini belirtti.
Güler, şunları kaydetti:
"Fırat Köse, Ali İsmail ve ben birlikteydik. Fırat bir süre sonra bizden ayrıldı. O akşam birlikteydik. Köprünün üzerinde ayrıldı. Yunus Emre caddesinde beraberdik Ali İsmaille. Bi ara onunla ayrıldık. Ben geriye doğru gidiyordum. Ali İsmail o ışıklardan sola gitti."
"Yarım saat 45 dakika sonra olması lazım, tramvay durağında karşılaştık tesadüfen. Üzerinde kırmızı montu vardı. Yüzünde kan vardı, darp izleri vardı. Sordum, anlattı. Kafama darbe yedim, cop yedim, dedi. Bilinci yerinde değildi, sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Hastaneye götürecektim. Neredeyiz, nereye gidiyoruz diye 5-6 kez tekrarladı."
"Hastaneye gittik. Üniversite caddesinde, Fırat, Ahmet Uygun, Okan Korkmaz’ı aldık. Ben telefonla Fırat’ı aramıştım Ali İsmail ile karşılaştıktan sonra. Beraber Mavi Hastaneye gittik. Oradan Yunus Emre SSK’ya sevk ettiler. Ali İsmail ambulansla gitti, biz arkasından gittik. Saat 5-6’ya kadar bekledik. Ortopedi de görsün demişler. Bir saat bekledik. "Adli vaka olduğu için bakamayız" dedi ortopedi servisi, "ifade versin öyle gelsin" dediler. Ve beraber eve gittik Ali İsmail ile. Sonra ben kendi evime gittim."
"Doktor 'Cumaya kadar iyileşirsin' dedi"
Aynı gün dövüldüğü iddia edilen D. Bilir'in MOBESE kamera kayıtları tanık Güler'e izletildi. Kayıtlarda Ali İsmail Kormaz'ın Turhan Güler'le birlikte hastaneye giden görüntüleri bulunuyor.
Ardından tanık Fırat Köse çağrıldı. Ali İsmail'in ev arkadaşı olduğunu belirten Fırat Köse, Ali İsmail'in konuşmalarında bir terslik sezdiğini söyledi. Ali İsmail ile buluştuklarını ve birlikte hastaneye gittiklerini anlatan Köse, doktorların "bir şeyi olmadığını ve iyileşeceğini" söyleyerek Korkmaz'ı eve yolladıklarını kaydetti.
Köse, "Ali İsmail’in Cuma sınavları vardı. Ali İsmail bize sınavlara girip giremeyeceğini sordu. Doktora sorduk. O da Cumaya iyileşeceğini söyledi" dedi.
Fırıncının karşı komşusu herşeyi görmüş
Duruşmada kimlik tespitinden sonra, görgü tanıklarının dinlenmesine geçildi, olayla ilgili görüntüler izletildi.
Olayın geçtiği fırının karşısında oturan ve Ali İsmail Korkmaz'ı tanımayan Fatih Kırbaş, 2 Haziran gecesi sokakta gördüklerini şöyle anlattı.
"Ben oranın karşısındaki çay ocağının üstünde oturuyorum. Harman ekmek fırının sahibi, bizim kiradaki dükkanın sahibinin oğlu. Melis Çay ocağının sahibinin küçük çocuğu, Harmaks mağazasının küçük çocuğu dükkanın önüne çıktılar. 8-10 kişilik grup sokağa girdi. Onları eylemci sanarak darp ettiler. Gaz maskeli, şortlu, coplu polisler darp ettiler.
"Sivil polis olanlar içlerinden sadece fırıncıyı darp etmediler. Sonra darp edilenler, fırının sahibi fırının içine girdiler. Sonra olaylar yatışınca kamera kayıtlarını izleiler. Notebook bizim eve doğru dönüktü. Saat 12 sularında bu 8-10 kişilik grup Beşik otelin orada arabaların aralarına pusu kurdular.
"Toma eylemcileri püskürtmüştü. Ben bulunduğum yerden bunu gördüm. Eylemciler eski otogara yöneldi ama bir kısmı da Tabakhane caddesine yöneldi. Bazılarını çevirdiler. Bazıları olayları fark edip, darp edilince kaçtılar. Bazıları kaçamadı, sokağın içine soktular. Sokağa giren, darp edilen eylemciler zikzak çizip kaçmaya çalıştılar. Bir tanesi orta yere düştü. 8-10 kişilik grup onu darp etti. O sırada çevik kuvvet geldi. Onlar da darp etti.
"Fırıncı ve üç kişilik bir grup sokağa çıktılar ve yan yana durdular. Yanlarında genç biri vardı. Sokakta birisini çevirdiler. Dengesini kaybedip kepenge çarparak düştü. Sağdaki çelme taktı. Diğeri dengesini kaybettirmeye çalıştı. Sonra fırıncı ve diğerleri yerdeki şahsı tekrar darbettiler. Sonra yerden güçlükle kalktı ve başım başım diyerek ağlayarak kalktı."
Yoğun güvenlik önlemi
Duruşma için hem kentte hem de adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Şehir içinde bazı yollar trafiğe kapatılırken, şehir dışından otobüsle gelenler de girişte durduruldu.
Aralarında Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz’ın da bulunduğu Hatay Barosu’nun kentten kaldırdığı otobüste de kimlik kontrolü ve arama yapıldı.
Duruşmanın yapılacağı Kayseri Adalet Sarayı çevresinde polis barikatlarıyla geniş bir alanın girişi kontrolle yapıldı.
Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, duruşma girişinde basına konuştu. Korkmaz, "Bakayım onların evlatları annelerinin ellerini öpebildiler mi? Çocukları onlara 'Baba nerdesin?' diye sorduklarında ne cevap verdiler? ... Ne dediler, onları çok merak ediyorum. Onu sormaya geldim" dedi.
Ardından duruşma salonuna giren Emel Korkmaz, alkışlarla karşılandı.
Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesiyle ilgili davaya destek olmak için gelenler arasında CHP milletvekilleri ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş da bulunuyor. Davayı İstanbul ve Ankara’dan da avukatlar izleyecek.
Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybedenlerin yakınları da duruşma salonuna geldi.
Çok sayıda siyasi örgüt ve sivil toplum kuruluşundan bir topluluk da Adalet Sarayı dışında toplandı.
Duruşma 14 Temmuz'a ertelendi.