Ali Erbaş'ın 'çiğneyen lanete uğrar' sözüne CHP'li Özgür Özel'den sert tepki bedelini ödeyeceksin
Abone olCHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı Ayasofya'da cuma hutbesinde Atatürk'a lanet okumakla suçlayarak "Ali Erbaş and olsun ki, o koltukta oturup Atatürk'e lanet okumanın bedelini ödeyeceksin.” dedi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, 86 yıl sonra ilk hutbeyi
okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın sözleri
muhalefet partilerini çıldırttı. Ayasofya'nın müzeye çevrilmesine
gönderme yapmakla itham edilen Erbaş, "Bizim inancımızda vakıf
malı, dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı
vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar" dedi.
Muhalefet partileri Atatürk'e ağır hakaret iddiasıyla Erbaş'a sert sözlerle eleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Twitter hesabından şu tepkiyi gösterdi;
"Bedelini ödeyeceksin"
“Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın koltuğunda oturup, Atatürk’e lanet edemezsin!!! Kurucu liderlere hakareti alışkanlık haline getirenler, hakaret edenleri de koruyorlar. Ali Erbaş and olsun ki, o koltukta oturup Atatürk'e lanet okumanın bedelini ödeyeceksin.”
"Bunun siyasi ve hukuki sonuçları olur"
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan da Erbaş'a tepkisini şu sözlerle dile getirdi; “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş bugün Atatürk'e lanet okuyarak, birilerine selam çakmış olabilir. Bundan büyük haz da almış olabilir. Ama unutulmamalı ki; gün gelir bunun siyasi ve hukuki sonuçları olur”
"Atatürk’e yapılan bu hakarete sessiz kalanlara da teessüf ederim"
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise, Erbaş'ı istifa etmeye çağırarak, “Atatürk’e lânet okuyan FETÖ’cü Adil Öksüz’ün jüri hocasını unutana lânet olsun. İstifa istifa! Müslümanım milliyetçiyim deyip de, ezan sesini kıstırmayan bayrağımızı indirtmeyen Atatürk’e yapılan bu hakarete sessiz kalanlara da teessüf ederim” ifadelerini kullandı.
Ali Erbaş ne demişti?
"İnsanlık tarihinin en kıymetli ilim, hikmet ve ibadet
mekanlarından birisi"
Ayasofya'nın, 15 asrı aşan ömrüyle insanlık tarihinin en kıymetli
ilim, hikmet ve ibadet mekanlarından birisi olduğunu dile getiren
Erbaş, "Bu kadim mabed, Alemlerin Rabbi olan Allah'a kulluğun ve
teslimiyetin muhteşem bir ifadesidir." dedi.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bıraktığını anlatan Erbaş, "Bizim inancımızda vakıf malı, dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar. Dolayısıyla o günden bugüne Ayasofya, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda ümmet-i Muhammed’in harim-i ismetidir. Ayasofya, İslam’ın engin merhametinin bir kez daha dünyaya ilan edildiği yerdir. Fetihten sonra Ayasofya’ya sığınıp, haklarında verilecek hükmü endişe içinde bekleyen ahaliye Fatih, 'Bu andan itibaren özgürlüğünüz ve hayatınız hakkında korkmayınız! Kimsenin malı yağma edilmeyecek, kimse zulme uğramayacak, hiç kimse dininden dolayı cezalandırılmayacaktır.' demiştir ve öyle de yapmıştır. İşte bu vesileyle Ayasofya, inanca saygının ve birlikte yaşama ahlakının sembolü olmuştur." ifadesini kullandı.