Ali Balkaner'den şaşırtan sözler
Abone olEl konulan Yurtbank'ın eski sahibi Ali Balkaner'den şaşırtıcı açıklamalar. Ali Balkaner bankanın içini boşalttığına dair iddiaları reddetti ve şu sözlerle herkesi şaşırttı.
El konulan Yurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balkaner, "back to
back" krediler ile Yurtbank'ı zarara uğrattığı gerekçesiyle
yargılandığı davada, "bankanın içini boşaltmadığını, tam tersine
doldurduğunu" ifade ederek, "Ben bankada bir kuklaydım" dedi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bu davanın
tutuksuz sanığı olan ancak Yurtbank davası kapsamında 34 yıl 7 ay
hapis cezasına çarptırılıp tutuklanan Ali Avni Balkaner katıldı.
Diğer tutuksuz sanık Süleyman Ekiz ise duruşmaya gelmedi. Bir
önceki celsede savunmasını yazılı olarak hazırlaması istenen
Balkaner, hapishane şartlarında savunmasını yazılı olarak
hazırlayamadığını, sözlü olarak yapacağını bildirdi. Geçen celsede
yaptığı sözlü savunmalarının bir bölümünün tutanağa
geçirilmediğini, bunun yanında duruşma salonundan çıkarken
söylediği "bravo" kelimesinin tutanağa yazdırıldığını söyleyen
Balkaner, savunmasını yazılı olarak hazırlamasının istenmesini de
eleştirdi. "Yaptığı bütün işlerde devlete güvendiğini ve devlete
güvenmek suç ise suç işlediğini" ifade eden Balkaner, "bankada
herhangi bir risk yokken, alınmış ve alınacak tüm kredilere ve
oluşabilecek tüm risklere karşılık 800 milyon dolar değerindeki
şirketini rehin ettiğini" söyledi. Balkaner, "Ben bunları kamuflaj
için alıp vermedim. 800 milyon doları bankanın içine koyan
Türkiye'de başka bir tüccar yoktur. Yegane tüccar benim" dedi.
Off-Shore'dan aldığı parayı bankanın içine koyduğunu, mal
varlığının değerini arttırmak için kullandığını, inşaat yaptığını,
inşaatın değerinin yükseldiğini ancak kendisinin bankaya borçlu
göründüğünü savunan Balkaner, "Olayın içinden çıkmak mümkün değil.
Çıldıracağım" diye konuştu. "Bankaya verilen rehin hisse TMSF
tarafından satılıp, gerekli ödemeler yapılsa davacısının
kalmayacağını" öne süren Balkaner, "TMSF'ye bunları niye verdim?
Hem al bunları, hem beni 30 yıl hapset diye mi? Deli miyim? (Bir
sorun çıkarsa kullanılsın) diye verdim. Bankasına el konulmadan
önce anlaşma yapan ve anlaşması halen yürürlükte olan tek kişiyim"
diye konuştu. Bankada, Hazine tarafından atanan Metin Aytaç'ın
imzası ve Hazine'nin onayı olmadan hiçbir işlem yapamadığını,
bankanın Hazine zihniyetiyle yönetildiği için bu kadar zarara
uğradığını, kendisi yönetse yine zarara uğrayacağını, ama daha az
olacağını savunan Balkaner, şunları söyledi: "Benim en büyük
müşterim, Ömer Topal'dı. Ömer Topal benden 5 milyon dolar kredi
isterse, ben ona 10 milyon dolar verirdim. Çünkü geri ödemesinde
sorun çıkmazdı. Gerekli teminatları alırdım. Kredi zamanında
ödenirdi. Banka kar ederdi. Hazine yönetici atayınca (biz Ömer
Topal'ı istemiyoruz) dendi. (Biz diğer bankacılara kredi vereceğiz)
dendi. Hayyam Garipoğlu'na verilmiş. Ben ondan kredi almamışım.
Diğerlerine de verilmiş ve alınmış ancak bu krediler bankacılık
kurallarına uygundur. Ben bankada bir kuklaydım. Metin Aytaç'ın
onayı olmadan işlem yapılamazdı." Şaşkın bir vaziyette olduğunu ve
olayın içinden çıkamadığını söyleyen Balkaner, "Bankanın içini
boşaltmadım. Tam tersi doldurdum" dedi. Mahkeme heyeti, verilen
aradan sonra dava dosyasında bilirkişi incelemesi yapılmasına,
sanığın ve avukatının taleplerinin bilirkişi incelenmesinden sonra
düşünülmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Bunun üzerine
Balkaner'in avukatı Fahrettin Doğan, talepleri konusunda karar
verilmeden dosyanın bilirkişiye gönderilmesini eleştirdi.